Geçtiğimiz Cumartesi Kahramanmaraş - Göksun- Taşoluk Köyü'nde ikamet eden Taşmedreseli Kemal Koyuncu'ya yapılan ziyaret ülkücüler arasında geniş yankı uyandırdı.

Konu açıldığında herkes vefadan ve kadirşinaslıktan bahsediyor ama bunu çok az insan eyleme dönüştürebiliyor. Mühim olan konuşulanla gerçekleşeni görebilmektir. İnsanın dar zamanında ve müşkül durumunda yanında olmak bambaşka bir hadisedir.

"Dar günümde benimle olmayanın, gen günümde benimle olmasının bir kıymeti harbiyesi yoktur" sözünden hareketle Taşmedreseli ülkücüler hasta olduğunu duydukları arkadaşlarını ziyaret ederek kamuoyu nezdinde örnek bir davranışın pekişmesine yardımcı oldular.

Reis Kemal Koyuncu, Taşmedreselilerin önde gelen mümtaz bir şahsiyetidir. Çeşitli cezaevlerinde suçsuz ve günahsız yatan bir ülkücüdür. Tek suçu ülkücü olmak ve ülkücü kalmaktı. Balıkesir Necati Bey Enstütüsünde okurken çıkan bir olaydan dolayı içeri atılmış ve bir daha da gün yüzüne çıkarılmamıştı.

Hem öğretmenliği elinden alınmış hem de yıllarca özgürlüğünden edilmiştir.

Hanımı ve dört çocuğu yıllarca baba özlemiyle bir başına kalmıştır. Kemal Reis, Taşmedreseliler arasında sevilen sayılan ve sözü dinlenen bir ülkücüdür. 

Hastalığı duyulunca herkes çok üzülmüş ve duaya sarılmıştı. Taşmedreseliler bununla yetinmek istemediler.

Bir de peygamberimizin emri mucibince gidip kendisini ziyaret edelim diye düşündüler. Her zaman olduğu gibi Erdem Karakoç harekete geçerek bir ziyaret günü belirledi. Bölge Taşmedreselilerine haber verildi.

Verilen gün ve saatte herkes işini gücünü bırakarak Kahramanmaraş-Göksun- Taşoluk Köyü'ne direksiyon salladı.

Erdem Reis'le Göksu istikametine düştüğümüzde önümüzde yol boyunca sıralanmış tüneller zinciri sanki bir gerdanlık gibi dizilmiş çevreye güzellik saçıyordu. Kahramanmaraşlılar bol tünelli bu yola "Edebiyat Yolu" veya "Şairler Yolu" diyorlarmış… Bu adın takılmasına mülhem olan, her bir tünele şairlerin ve yazarların adının verilmesiydi. Vefalı

Maraşlılar kendi içinden yetişen şair ve yazarlarına sahip çıkarak yaptıkları ve hizmete sundukları devasa eserlere onların adını vermiştir. Her bir tünele girişimizde bizi, ünü Türkiye'ye yayılmış bir şairimiz veya yazarımız karşılıyordu.

Örneğin; Aşık Mahsuni Şerif, Cahit Zarifoğlu, Abdurrahim Karakoç, Sezaî Karakoç gibi tüneller bizlere mazimize duyulan hürmet ve muhabbeti hatırlatıyordu.

Bu adları gördükçe ve bu tanınmış simaları okudukça Sütçü İmam Ali'nin torunlarından bir kez daha gurur duymaya başladık.

Göksun, 50 bini aşkın nüfusuyla şirin bir ilçemiz. Dağları, tepeleri ve vadileri seyrek de olsa orman ağaçlarıyla kaplı. Bazı yerlerde göğe millenen çam ağaçlarının manzarasına baktıkça insana doyumsuz bir atmosfer sunuyordu!

Taşoluk Köyü’ne zorda olsa ulaşmayı başarmıştık. Yurdun birçok yerinden gelen Taşmedreseliler Kemal Koyuncu Reis'in evinin her tarafını arabayla doldurmuştu. Orada kimler yoktu ki!..

Adı sanı tüm Türkiye'de bilinen eski serdengeçtilerin önemli bir bölümü oradaydı.

Allah hepsinden razı olsun!

Vefakârlıklarını bir kez daha gösterdiler.

Arkadaşlarını yalnız bırakmadılar. Moral ve motivasyon aşıladılar. Sanki manen ilaç getirdiler.

Ev sahibinin Ruhunu ve gönlünü dualarla doyurdular! Selam olsun bu yüce milletin has evlatlarına!

FAHRETTİN MASUM BUDAK