Bu memlekette sivil bir anayasa yapmanın kolay olmadığını herkes biliyor.

Çünkü tarih boyunca bunu bir türlü beceremediğimiz meydandadır. Ya darbe yönetimlerinde anayasa yapmışız ya da asker veya üst düzey bürokratlarla bu işi sonuçlandırmışız.

Tarihsel süreçte anayasalarımızı hep olağanüstü dönemlerde hazırlamamız, milletimizi daima bu oyunun dışında tutmamıza vesile olmuştur.

Darbe dönemlerinde, milli kurtuluş yıllarında veya olağanüstü durumlarda bu işe el atmış olmamız, "dört başı mamur" anayasalardan uzak olmamızı sağlamıştır.

Bu sebepten dolayı tepeden inme anayasalarımız daima tartışma odağı olmaktan kurtulamamıştır. 

Siviller, demokratik güçler ve onların dayandığı millet, her zaman devre dışı bırakılmıştır.

Meşru zeminler dışında hazırlanan anayasaları, milletimiz normal ve demokratik ortamlara geçişten sonra bünyesinde tutmak istememiştir.

Anayasa konusunda yükseltilen sesler aslında 1982 Anayasası'ndan kaynaklanıyor.

Cebren kabul ettirilen bu anayasadan kurtulmak istiyor.

Bugün tartışmalara konu ettiğimiz Anayasa'mızın değiştirilmesine zemin hazırlamamızın tek sebebi elbette ki bu değil.

Başka sebepler de vardır.

Örneğin, önümüzdeki yıllarda cumhurbaşkanlığı seçimi vardır.

Mevcut anayasaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir daha aday olamıyor.

Birinci sorun budur.

İkinci soruna gelince; çok aceleyle geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı Sisteminde tek adamlığın getirdiği problemleri yaşıyoruz.

Milletimizin devre dışı bırakıldığı bu sistemin kesinlikle tadilata ihtiyacı vardır.

Sistemin uygulamada aksayan, hatalı görünen kısımlarının kontrolden geçirilmesi şarttır.

Parlamenter Sistem'den kurtulmamız yerinde olmuştur ama onun yerine ikame ettiğimiz Devlet Başkanlığı Sistemi'nin işlevselliğini artırmak ve tabana yaymak için bazı temel maddelerin düzeltilmesi ve bazı pürüzlerin giderilmesi vacibettendir.

Anayasa tartışmalarında yüce milletimiz için önemli olan ilk 4 maddenin aynen korunmasıdır.

Diğer maddelerin zamanın ruhuna ve milletimizin yaşam tarzına göre ayarlanması yeterli olacaktır.

Genelde bir- iki partinin dışında tüm partiler anayasanın ilk dört maddesinin korunmasından yanadır. 

CHP'nin de aynı hizaya gelmesi devlet ve millet adına büyük bir gelişmedir. Bu konuda korkumuz da endişemiz de kaygımız da yoktur.

Bırakın tartışsınlar, tartışmanın zararı yoktur.

FAHRETTİN MASUM BUDAK