Gözden kaçırmayın

“31 Aralık’a kadar tamamlayarak geçici kabul işlemlerine başlayacağız”“31 Aralık’a kadar tamamlayarak geçici kabul işlemlerine başlayacağız”

“Lösemi genetik midir?” sorusunun, lösemi hakkında merak edilen soruların başında geldiğini kaydeden uzmanlar, “Löseminin oluşumunda genetik faktörler rol oynar. Yani bireyde meydana gelen genetik mutasyonlar löseminin gelişmesine yol açabilir. Bununla beraber genetik kökenli her hastalık kalıtsal değildir. Bir hastalığın kalıtsal olması onun, diğer aile üyelerinde bulunan genetik bir mutasyonun soy boyunca aktarılması anlamına gelir. Lösemi genetik olmakla birlikte kalıtsal özellikler göstermez. Buna ek olarak bazı bireylerde lösemi riskini artıran genetik özellikler aileden gelebilir. Bu özelliklere sahip bir bireyin lösemiye yakalanma riski daha fazla olsa da hastalığa yakalanma ihtimali kesin değildir” dedi.

LÖSEMİ BULAŞICI MI?

“Lösemi bulaşıcı mı?” sorusunun cevabının, "Kanser bulaşıcı mı?" sorusunun cevabıyla aynı olduğunu kaydeden uzmanlar, “Kanser bireyin vücut hücrelerinde DNA düzeyinde meydana gelen mutasyonlardan kaynaklanır. Bu nedenle virüsler veya bakteriler bulaşıcı hastalıklar arasında yer almaz. Bir kanser türü olan lösemi de bulaşıcı bir hastalık değildir. Kanserin bir insandan diğerine geçebileceği yöntem organ veya doku naklidir. Kanser geçmişi olan veya gizli bir kanseri olan donörden alınan organ veya doku, aktarıldığı bireyde gelecekte nakille ilişkili bir kanser geliştirme riskini artırabilir. Bu risk 10.000 organ naklinde yaklaşık iki kanser vakası olmak üzere düşük olarak değerlendirilir. Doktorlar genellikle daha önce kanser geçiren bireylerden organ veya doku nakli kabul etmezler” ifadelerini kullandı.

LÖSEMİ TEDAVİ EDİLEMİYOR MU?

“Lösemi tedavi edilebilir mi?” sorusunun net bir cevabının olmayabildiğini kaydeden uzmanlar, “Lösemi tedavi edilebilen hastalıklar arasında yer alır. Tedavi yöntemleri arasında kemoterapi, radyoterapi, kemik iliği nakli ve hedefe yönelik diğer tedaviler bulunur. Erken teşhis ve doğru tedavi sayesinde birçok birey hastalığın bir daha tekrarlamadığı, uzun süreli remisyonlara girebilirler. Remisyon bireyin vücudunda kanser izine rastlanmadığı ve kanser belirtisi göstermediği durumdur. Remisyon süreleri birkaç hafta, birkaç yıl hatta onlarca yıl olabilir. Bununla birlikte kanserin tamamen ortadan kalkıp kalkmadığına ve bir daha hiç tekrarlamayacağına dair kesin bir yargıda bulunmak mümkün olmayabilir. Bu konuda bir doktora danışmak en doğrusudur” dedi.

LÖSEMİ TEDAVİSİ SAÇ KAYBINA NEDEN OLUR MU?

“Lösemi saç dökülmesi yapar mı?” sorusunun cevabının bireyler için önemli olabildiğini kaydeden uzmanlar, “Birçok lösemi türünde birincil basamak tedavilerinin arasında kemoterapi bulunur. Lösemi tedavisinde kullanılan kemoterapiler saç dökülmesine yol açabilir. Kemoterapiden kaynaklanan dökülme geçicidir, yani tedavi bittikten sonra saçlar tekrar uzamaya başlar. Löseminin tedavi sürecinde olan radyoterapi gibi diğer yöntemler de saçların sağlıksız ve güçsüz hâle gelmesine yol açarak dökülmeye neden olabilir. Bazı bireylerde tedavi esnasında bile saçlar tekrar uzamaya başlayabilir. Nadiren de olsa yüksek doz radyoterapi nedeniyle saç kökleri zarar gören bireylerde bu dökülme kalıcı olabilir” dedi.

TEDAVİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

Löseminin erken teşhis edilmesi ve alt tiplerinin doğru belirlenmesinin, bireye uygun tedavi planının kısa sürede uygulamaya geçirilmesini sağladığını kaydeden uzmanlar, “Bu durum tedavinin başarı oranının yükselmesinde de etkilidir. Teşhis için kan hücrelerini inceleyen kan testleri, kemik iliği testleri, kromozom testleri, lomber ponksiyon ve görüntüleme tekniklerinden yararlanılabilir. Lösemi tedavisi farklı lösemi türleri doğru bir şekilde belirlendikten sonra uygulanır” dedi.

“SIK RASTLANAN KANSER TÜRLERİ ARASINDA”

“Kanserli bireylerin dış görünüşü her zaman farklı olmayabilir” diyen uzmanlar, “Bazı durumlarda kilo kaybı, cilt renginde değişiklik veya lenf bezlerinde şişme gibi belirtiler kanserin dış görünüşten anlaşılmasını sağlayabilir. Ayrıca lösemi tedavisinin yan etkileriyle ilişkili olarak ortaya çıkan saç dökülmesi de bir etken olabilir. Lösemili bireyler her zaman net belirtilere sahip olmayabilirler. Peki, "Bireyi yanıltabilecek lösemi belirtileri nelerdir?" sorusuna şöyle cevap verilebilir: Akut lösemi gribe veya soğuk alınlığına benzer belirtilere yol açabilir. Bu belirtiler birkaç gün veya birkaç hafta içerisinde aniden oluşabilir. Bireyler ilk başta grip olduklarını veya üşüttüklerini düşünebilirler. Kronik löseminin belirtileri belirsiz olabilir. Bazen hiçbir belirtiye neden olmayan bu alt tip bazen de çok hafif belirtilere yol açabilir. Hastalık genellikle rutin bir kan testinde tespit edilir. Lösemide geçmeyen yorgunluk, genel hastalık hâli, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, solgunluk, cildin kolay morarması, baş ağrısı, kemik ve eklem ağrıları, kusma, peteşi, durmayan veya sık burun kanaması gibi belirtiler de ortaya çıkabilir. Lösemi çocukluk çağında sık rastlanan kanser türleri arasında yer alır” ifadelerini kullandı.

HER LÖSEMİ TÜRÜ AYNI MI?

Löseminin, hücre tipi ve ilerleme hızı gibi faktörlere göre çeşitli sınıflara ayrılabildiğini kaydeden uzmanlar, löseminin çeşitlerini ise şu şekilde sıraladı: “Akut Lenfoblastik Lösemi: 5 yaş altı çocuklarda ve genç yetişkinlerde en sık rastlanan lösemi tipidir. Akut lenfositik lösemi ve akut lenfoid lösemi olarak da adlandırılabilir. Akut Miyeloid Lösemi: En yaygın akut lösemi türü olan akut miyeloid tip 25 ila 49 yaş arasındaki bireylerde en sık görülen lösemi tipidir. Bununla birlikte 50 ila 64 yaş arasındaki bireylerde de en sık ortaya çıkan lösemi türleri arasında yer alır. AML çocuklarda da görülebilir. Tedavi edilmediğinde hızlı ilerleyen akut miyeloid lösemi lenf düğümleri, karaciğer, dalak, testisler ve beyin ve omuriliği kapsayan merkezî sinir sistemi gibi vücudun başka bölgelerine sıçrayabilir. Kronik Lenfositik Lösemi: Genellikle B, bazen de T lenfositlerini etkiler. Hodgkin dışı lenfomanın bir türü olan küçük lenfositik lenfomayla ilişkilidir. Hatta bu iki tür aynı hastalığın biri kanda diğeri lenf nodlarında yoğunlaşan türleri olarak görülür. Yavaş ilerleyen kronik lösemi türlerinden farklı olarak hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Kronik Miyeloid Lösemi: Kronik granülositik lösemi olarak adlandırılan bu tipte bireylerin çoğu oral ilaç tedavisiyle iyileştirilir. Erken tanı ve doğru tedavi yöntemleriyle hayat boyu dikkat edilmesi gereken kronik bir hastalık gibi tedavi edilebilir”

LÖSEMİ KANSER DEĞİL Mİ?

“Lösemi kanser midir?” sorusunun cevabının ‘evet’ olduğunu kaydeden uzmanlar, “Lösemi kemik iliğini ve kanı etkileyen kanserler grubunun ortak adıdır. Kemik iliğinde bulunan bir hücre değişime uğradıktan sonra çoğalır ve diğer hücrelere göre daha dayanıklı bir hâle gelir. Bu çoğalan lösemi hücreleri normal hücrelerin gelişimini engelleyebilir veya bastırabilir. Lösemiyle ilgili bilinmesi gerekenler şunlardır: Diğer kanserlerin aksine nadiren solid tümörlere dönüşür. Lösemi nedeniyle sağlıklı kan hücreleri azaldığında enfeksiyon ve anemi ortaya çıkabilir. Kemoterapi tedavisi veya radyasyon lösemiye yakalanma riskini artırabilir. Down Sendromu gibi bazı genetik bozukluklar lösemi riskini artırabilir. Akut lösemiler hızlı ilerler ve tedavi edilmezlerse kötüleşebilir. Kronik lösemiler genellikle yavaş seyirlidir. Lösemi etkilenen lenfoid ve miyelod hücre tipine göre adlandırılır” dedi.

Haber / Menşure KARDEŞ