Biliyorsunuz, bir süreden beri kamuoyunu meşgul eden 30 Ağustos Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde teğmenlerimizin asıl yeminin dışında alternatif eski "Subay Yemini"ni okumalarıyla konu başka yönlere çekilerek siyasetin gündemine sokuldu.

Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı bu konuda disiplin bozucu eylemden dolayı inceleme ve araştırma başlatmış ve olayla ilgili oldukları gerekçesiyle bazı teğmen ve komutanları Yüksek Askeri Disiplin Kurulu'na sevk ederek gerekli cezai müeyyidenin uygulanmasını istemiştir.

Konu askerlerimizin attığı sloganla alakalı olmadığı ve disiplinle alakalı olduğu hususu söylenmesine rağmen, bazı muhalefet çevrelerinin bunu siyasi hesap saikiyle istismar etmesi ve Atatürk'le irtibatlandırması oldukça düşündürücüdür.

Burada söz konusu olan askeri disiplindir.

Disipline uymayan ve askerlik adabıyla bağdaşmayan bir eylem sergilenmiştir.

Belli ki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde gizli bir el teğmenlerimizin arasına sızarak onların yüksek heyecan ve coşku yaratan yemin töreninden faydalanmak istemiştir.

Farklı bir yemin tarzının askerlikle bağdaşır tarafı yoktur. 

Olayı kimse sulandırmaya ve Türk Ordusu'nun yüksek disiplin anlayışını dumura uğratmaya kalkmasın. Mesele yürürlükten kaldırılmış eski "Subay Yemini"ni okumak da değildir. Mesele, laçkalık, gevşeklik ve bozgunculuk yapmaktır.

Atatürk, Türk milletinin çıkardığı önemli birkaç liderden biridir.

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demek asla kötü bir şey değildir.

Ama o yüce Başbuğ'u kullanmak ve istismar etmek çok kötü bir davranıştır.

Kimse kimsenin askeri değildir.

Asker Türk milletinin askeridir.

Dünyanın önde gelen bir ordusunda bu tür askeri disiplinden uzak davranışlara tevessül etmek son derece sakıncalı bir tutumdur.

Yemin, yemindir. Yeni yemine ne olmuş ki eski yemini okumaya kalkıyorsunuz?

Kaldı ki, bu nahoş olayda eski "Subay Yemini"ni okumak için epeyce uğraş verildiği yapılan incelemelerde açıkça belli olmuştur.

Komutanlar izin vermediği halde teğmenlerin ısrarlı ve kararlı çıkışlarıyla eski yemini alternatif olarak okumak istemeleri askerliğin şanına ve itaat kültürüne uygun olmayan önemli bir vaka olarak değerlendirilmiştir.

Nitekim, ilk önce Sayın Bahçeli, birkaç gün sonra da Sayın Erdoğan bu üzücü olayla alakalı bir açıklama yaparak askerliğin kendine has kurallarını hatırlatarak, sorunun araştırılmasını istemişlerdir.

Boşuna "ordu millet el ele" dememişlerdir.

Ordumuz göz bebeğimizdir. 

Şanlı ve namlı olması da kök salmış disiplininden gelmektedir.

Bu böyle bilinmekle birlikte genç teğmenlerimizin tecrübesizliğine verilerek bir kınama cezasıyla olayın kapatılmasının daha doğru olacağını düşünmekteyim.

FAHRETTİN MASUM BUDAK