Cumhur İttifakı kendinden emin bir şekilde adım adım Türk Birliği'ne doğru yürümeye devam ediyor!

Eskiden Türk Cumhuriyetleri'ne resmi ziyaretlerden çekinen ve kaçınan bir Türkiye'den, şimdilerde geniş, derin ve kapsamlı iş birliği için daha istekli davranan ve mücadele eden bir Türkiye ülküsü yarattık.

Önceleri Türk İş birliği Kalkınma Ajansı'yla (TİKA) başladık. Ardından Türk Kültürü İş birliği (TÜRKSOY) ile devam ettik.

2009’da Nahcivan toplantısıyla Türk Dili Konuşan Ülkeler Teşkilatı ile meydana çıktık. Bir müddet bu adla faaliyetlerimizi sürdürdük.

Ardından daha kapsamlı bir ad arayışımızla Türk Konseyi demeye başladık.

Bu da yetmeyip yavan kalınca yeni ve daha şumullu bir isimle tarihi meselelerimize el attık.

Böylece Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) adıyla gerçekçi ve kalıcı bir yapının temelini atıp aynı şevkle yolculuğumuza devam ettik.

Ayrıca bu alanda son 33 yılda çok şeyleri hayata geçirmeye çalıştık. Amerika'yı, Rusya'yı ve Çin'i korkutmadan işimize dört elle sarıldık.

Karşılıklı kültürel etkileşimlerle birlikte, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi ileri boyutlara taşıdık. Ortak üniversiteler açtık.

Uluslararası Yesevi ile Manas Üniversitelerini buna örnek olarak gösterebiliriz.

Bugüne kadar birçok sorunun çözümüne öncülük yaptık.

Kiril Alfabesinden Türk Alfabesine geçişte inanılmaz engelleri aşarak bugünlere geldik.

Zorluklar aşılırken, tüm Türk Cumhuriyetleri'nin aynı heyecanla gayret ettiklerini gördük. Sembolik de olsa ortak bayrak ve ortak para birimini gün yüzüne çıkardık.

Bununla yetinip kalmadık.

Birliğin pekişmesi ve dilin ortak kullanılması için Ortak Türk Alfabesine geçtiğimizi ilan ettik. 34 harften oluşan bir alfabenin 6 Türk devletinde kabul görmesiyle yürürlüğe sokulan bir dizi çalışmaya imza atmaktan kaçınmadık.

En son olarak Kırgızistan toplantısında büyük Türk milliyetçisi İsmail Gaspıralı'nın "Dilde, Fikirde ve İşde Birlik" sözünü hatırlatarak Kuzey Kıbrıs Türk Devleti'nin tanınmasını istedik.

Son sözümüz şudur: Cumhur İttifakı'nı ümmetçilik yapmakla suçlayanların karın ağrısı, Türkiye'nin Pantürkizm istikametinde yolculuğuna duydukları rahatsızlıktan kaynaklanmaktadır.

Emperyalizmin işbirlikçi ve yerli uşakları ne yaparsa yapsın, Türk Milleti, şanlı mazisini bugüne ve yarına taşıma ülküsünden asla vazgeçmeyecektir!

FAHRETTİN MASUM BUDAK