Erdem Karakoç'un tertiplediği, çağımızın Dede Korkut'u Av. Orhan Çakıroğlu'nun başkanlığını yaptığı, Sarıyer-İstinye'de Kök Kahve'de geniş bir katılımla ünlü düşünür Ziya Gökalp'ı andık.

Toplantının başkanlığını ve sunumunu yapan Dede Korkut Av. Orhan Çakıroğlu, açılış konuşmasını açarken sözlerine, o dönemin Türkçü ve milliyetçi aydınlarını rahmetle anarak başladı.

"Ziya Gökalp gibi dönemin aydın ve fikir adamları olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmazdı.

Ulu Önder'in 'fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir" tümcesini hatırlatarak, Atatürk'ün ne denli Gökalp'ten etkilendiğinin altını çizdi. Ayrıca konuşmasında "Biz seçilmiş fedaileriz. Hesabımız yoktur. Hasbimiz vardır. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun" dedi.

Toplantıya konuşmacı olarak davet edilen Profesör Dr. Mehmet Akif Okur; Ziya Gökalp'in kişiliğini, siyasi anlayışını şairliğini ve fikir adamlığını dile getirdi: "Ziya Gökalp, Durkheim'den etkilenen bir sosyologdur. O bir millet yaratmanın peşindeydi. Turancıydı. Mütefekkirdi. Siyaset adamı, yazar ve şairdi. Ayrıca Türkçü fikirleriyle tanınan bir insandı" dedi.

Eski Ocak Başkanlarından bazıları da Ziya Gökalp'ın Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak üzerinde durarak, onun Batı medeniyetine karşı görüşlerini anlattılar. Tekirdağ İl Eski Başkanı Çığır Doğu Zorlu da Ziya Gökalp'ın Pantürkizm anlayışına dikkat çekerek, onun şiirlerinde Türkistan'da yaşayan Türklerin izleri vardır" dedi.

Ünlü Türkçü ve mütefekkir Ziya Gökalp'ı anlatan bir başka konuşmacı da Yazar Fahrettin Masum Budak'tı. O da Ziya Gökalp'ın millet, siyaset ve aktivist anlayışının üzerinde durdu: "Ziya Gökalp, henüz ortaokulu okurken okuldan çıkışta herkes 'Padişahım çok yaşa' derken O 'Milletim çok yaşa!' diyerek tek başına slogan atmıştır. Gökalp en çok sosyolog, Türkolog olarak bilinir ama O aynı zamanda yazar, şair ve eylem adamı olarak da tezahür etmiş bir Türkçü'dür. Nitekim henüz delikanlı çağında lisede iken, Hamidiye Alaylarının zulmüne dikkat çekmek için PTT'yi iki defa adamlarıyla basmış ve günlerce işgal etmiştir.

Gökalp, iyi bir örgütçü ve deneyimli bir eylemcidir. Bozuk düzene karşı mücadelesini sürdürürken İstanbul'da tutuklanıp bir yıl içeride yatmış ve çıktıktan sonra Diyarbakır'a sürülmüştür. O gerek Bekirağa Bölüğü'nde tutuklu iken ve gerekse Malta'da hapiste yatarken örgütlü karakteriyle öne çıkmıştır. O Türkçe konusunda da hassastır. O devirde söylediği 'Türkçeleşmiş Türkçedir' sözü bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır."

Ziya Gökalp'e ölüm yıldönümünde saygıyla rahmet dilerken, dönemin Türkçü ve milliyetçi aydınlarından Hüseyinzade Ali Turan'ı, İsmail Gaspıralı'yı, Yusuf Akçura'yı ve Mehmet Emin Yurdakul'u anmadan geçemeyeceğim.

FAHRETTİN MASUM BUDAK