DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Barış inşa edilmezse her yer Gazze'ye dönüşecek" diyor. Bizim oralarda böyle sallayanlara "ağzı ne diyor, gözü ne diyor!" deyimiyle cevap veriliyor.

Şimdi bu bayanın bu çirkin sözlerine ne demeli?

Herkes barış isterken ve terörsüz Türkiye peşinde koşarken, Tülay Hanım'ın bu beyanatı ateşe benzin dökmek değil midir?

Pişmiş aşa su katmanın ne gereği vardır.

Barışa giden yola mayın döşemekle nereye varmak istiyorsunuz?

Biz geçmişte bu tür konuşanları, şişinenleri, kabaranları ve kibirli kibirli yürüyenleri çok gördük.

Bu bayan gibi Figen Yüksekdağ da kafadan atmıştı.

Sırtını YPG 'ye PYD'ye dayadıklarını söyleyen bu hanımefendi şimdi sırtını Türk hapishanelerinin soğuk duvarlarına dayamak zorunda kalmıştır!

Selahattin Demirtaş da horozlanmıştı.

"Seni Cumhurbaşkanı yaptırmayacağız, Apo'nun heykelini dikeceğiz, heykelini..." demişti.

Şimdi bu ikinci terörist başı Edirne'de tel örgülerin arkasında sudan çıkmış tavuk misali Türk devletinin himmetini beklemektedir!

DEM EŞ Genel Başkanı kendisinden önceki arkadaşlarının bu sözlerini dikkate almadan konuşmamalıydı.

Bize göre, ağzını bantlamalı ve olayların gelişmesini beklemelidir.

Aksi takdirde onların akıbetine düşmekten kurtulamayacaktır.

Arkadaşı Selahattin Demirtaş da halkı isyana teşvik etmişti.

Ne oldu? 

Her ilde üç beş kişi sokağa ya çıkmıştı ya da çıkmamıştı.

Kürt halkı aklını peynir ekmekle yememiştir.

Sizin zehirli sözlerinizle bu değerli halk devletine karşı sokaklara dökülmez!

Siyasiler, devletine ve vatanına bağlı Kürt halkını iyi tanımıyor. 

Siz bakmayın bunların %8-9 oy almasına...

Bu oyların yarısından fazlası baskı ve denetimsiz oylardır.

İddia ediyorum, DEM'in taban oyu %3'ün üzerinde değildir.

Bu kuş beyinli zavallı terör yandaşlarını az biraz olan akıllarını verimli kullanmaya davet ediyorum.

Emperyalizmin taşeronluğunu bıraksınlar.

Dünyanın en büyük ordularından bir olan Türk ordusu karşısında daha fazla telef olmasınlar.

Mağaralarda, ağaç kovuklarında bile tutunamadıkları malumumuzdur.

Önerimiz odur ki, Sayın Bahçeli'nin son kurtuluş çağrısına can simidi gibi sarılmalarıdır!

FAHRETTİN MASUM BUDAK