Bilindiği gibi her yıl bu ayda Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanıp, gelecek yıl için çalışanların asgari ücretini tespit ediyor.

Yaklaşık 7 milyon çalışanı ilgilendiren asgari ücret, aileleriyle birlikte önemli bir yekün teşkil ediyor.

Dolayısıyla fiyatlar bir yılda ne kadar artmışsa ücretlerin de bir o kadar artırılması ve çalışanların alım gücünün korunması sağlanıyor.

İşçi, işveren ve hükümetten oluşan komisyon bir araya gelip asgari ücreti bir yıl geçerli olmak üzere tespit ederken, hiç kimse bu bir yıl içinde fiyat artışlarını dikkate almıyor.

Geçen yıl üzerinde mutabık kalınan asgari ücret gecen süreç içinde bu günkü alım gücü yaklaşık 11 bin liraya gerilemiştir.

Yani 6 bin lira bir yıl içinde eridi gitti. 

İktidar yanlısı kimse, işçinin eriyen bu 6 bin lirasını konuşmuyor. Konuşmadığı gibi toplamda "belirlenen" enflasyonu bir kenara koyup "beklenen" enflasyonun durumuna göre asgari ücreti yorumlamaya çalışıyor.

Böyle bir anlayışı ileri süren iktidar yanlısı yorumcular ya yalakalık yarışı yapıyorlar ya da vicdansızlık yapıyorlar.

Bir yılda ücretli kesimin ne kadar fakirleştiğini görmezlikten gelip "beklenen" ve "hedeflenen" fiyat artışları üzerinden ücret belirlemeye kalkmak asgari ücretle çalışanları aptal ve enayi yerine koymaktır.

Böyle bir yorumla milletin karşısına çıkıp vicdansız ve insafsızlığa kapı aralamak utanmazlıktan ve yaltaklanmaktan başka bir şey değildir.

Asgari ücretli işçiler sizlerden yardım dilenmiyorlar. Haklarını, akıttıkları alın terlerinin karşılığını istiyorlar.

Zaten büyük işletmeler şu anda asgari ücretin çok üzerinde bir parayla işçisini çalıştırmaktadır.

Eğer küçük işletmeler bu istenen ücreti veremiyorsa, devlet en azından bu ücretin bir bölümünü karşılayarak bu kesimin mağduriyetini önleyebilir. 

Örneğin; küçük -büyük işletme demeden geçen yıl destek verdiği 700 TL'nin üzerine bir miktar daha ekleyerek sadece küçük işletme sahiplerine aktarıp onların maaş ödemedeki sıkıntılarına az da olsa katkıda bulunabilirler.

Yani burada büyük işletmelere desteğin kaldırılarak küçük işletmelere aktarılması, ekonomik göstergelerin realitesine daha uygun görünmektedir. Bir şekilde büyük işletmeler devlete verdiği verginin önemli bir kısmını nasıl olsa geri almasını biliyor. 

Burada önemli olan küçük ve orta boy işletmelerin ayakta kalmasını sağlamak ve ücret bazında yükünün hafifletilmesine yönelik düzenlemelerin yapılmasına yardımcı olmaktır.

"İşçimizi enflasyona ezdirmeyiz" diyen iktidarın bu sözünü tutmasını istiyor ve asgari ücreti refah payı da dikkate alınarak en azından şimdilik 25 bin TL'nin üzerine çıkarılmasını istiyoruz.

FAHRETTİN MASUM BUDAK