Türkiye'de Allah hiçbir iktidarı bizim muhalefet partilerinin insafına ve izanına bırakmasın.

Diyebilirim ki, bizdeki gibi bir muhalefet anlayışı dünyada hiç bir ülkede yoktur.

Gelmiş geçmiş ne kadar iktidar varsa hiçbirisi muhalefetin azgınlığına düçar olmadan gitmedi.

İktidarlar bugüne kadar ağızlarından kuş tutsa bile hiçbir muhalefet partisine yaranamadı.

Muhalefetin görevi sadece eleştirmek, saldırmak ve her şeyi karanlık göstermek değildir.

Onlar bir yandan eleştiri yaparken, bir yandan da plan, proje ve tekliflerde bulunmak zorundadırlar.

Muhalefet demek devamlı muhalefet yapmak demek değildir. Türkiye'nin hayrına olan politikalarda iktidarın yanında olmaktır.

Bizde muhalefet, meşruiyet çizgisini aşarak ve kanunları dolanarak öyle saldırgan bir tutum sergiliyor ki, bu davranış ve söylemleri ancak militanlarda veya eylemcilerde görebiliyoruz.

Sorumluluk bilincini hatırlamak bile istemiyorlar.

Halk adına yol göstermek, kontrol ve gözetmenlik yapmak onlara niye bu denli zor geliyor.

Toplumun var olan eksiklerine, şikayetlerine ve umutlarına koşmak onların da görevi değil midir?

Sırf muhalefet olsun diye lafazanlık yapmak, durmadan bıkmadan laf yetiştirmek, yalan yanlış şeylerle toplumu yanıltmak, germek ve isyana teşvik etmek muhalefet değildir, bu en hafif deyimle yıkıcılıktır.

İktidar hizmet ederken, icraatta bulunurken engellemeye kalkmakla ve her şeye bir kulp takmakla bu topluma ne kazandırabilirsiniz?

Hizmetleri ters yüz etmeyi, inkâr etmeyi ve küçümsemeyi muhalefet mi sanıyorsunuz?

Milli menfaatlerde iktidarla birlikte olmak ve inandırıcı olmak çok mu zordur.

Dış odaklara, emperyalizme şirin gözükmek ve onların içişlerimize karışmasına göz kırpmak acaba muhalefet midir?

İktidarı millette arama yerine, sömürgeci Batı başkentlerinde arama alışkanlığını ne zaman terk edeceksiniz?

Dikkat ederseniz, toplum nezdinde muhalefet partilerinin hiçbir inandırıcı yönü kalmamıştır.

İnandırıcı ve ikna edici yönleri kalsaydı, bu iktidar bunca badirelere rağmen 22 sene başta kalabilir miydi? 

Çünkü eleştiri uğruna eften püften sebeplerle, aslı astarı olmayan dedikodularla uğraşıyorlar. Umut vermiyorlar. Güven vermiyorlar. İnandırmıyorlar!

Muhalefet diyor ki, kanunlar bana çalışsın.

Benim adamlarım suç işlese dahi suçlanmasın.

Suçlansa da içeri atılmasın.

Hatta daha açığı şunu istiyorlar: Mahkemeler, savcılar, kolluk kuvvetleri bize dokunursa zalimdir, bize dokunmazsa mazlumdur.

Bölücülük de yapsak, Türkiye'nin altını da oysak  ve halkı sokaklara da döksek kimse bize kaşının üstünde gözün var demesin!

Kanunlar bize çalışırsa hukuktur, bize çalışmazsa iktidarın elinde "guguktur!"

Türkiye'yi otlu sulu yayla gören bir muhalefet anlayışından kurtulmadıkça, milletimiz kurtulamayacaktır!

FAHRETTİN MASUM BUDAK