Dün aramızdan sessiz sedasız ayrılan Nizamettin Onk, milletimizin ve Iğdır'ımızın yetiştirdiği en önemli şahsiyetlerden biriydi. Iğdır'da ve Almanya'da uzun yıllar öğretmenlik yapan hocamız ve yazarımız, son yıllarda ikamet ettiği Antalya'da hayata gözlerini yumdu.

Almanya'da, Azerbaycan'da, Iğdır'da edebiyat, tarih ve akademik çevrelerin yakından tanıdığı Onk, uzun süredir Antalya'da tedavi görüyordu.

O iyi bir aydın ve iyi bir entelektüeldi. Vatanına, milletine ve devletine bağlı binlerce öğrenci yetiştirdi. Ömrünü Türk Dünyasına adamıştı. Yazıyordu, çiziyordu ve milletimizi aydınlatıyordu. Halk kültürünün temsilcisiydi. Ona "Halkbilimci" de diyorlardı. Şehit Mehmet Çavuş'u yazan ve Iğdır'a mal eden bir adamdı. 30'un üzerinde esere imza atmış bir şahsiyetti. Iğdır'ı yazdı ve tarihine fener tuttu.

Ömrünü geçirdiği Almanya'da hiç boş oturup boş kalkmadı. Daima çalıştı, didindi ve kitaplar yazdı. Memleketini, halkını vatanını hiç unutmadı. Genelde yaz tatillerini Iğdır'da ve Azerbaycan'da geçirirdi.

Geldiği köyü Alican'da ve ili Iğdır'da yaşıtlarıyla ve edebiyat çevreleriyle kahveleri mesken tutardı. Tipik bir halk adamıydı. Bu yönüyle ünlü romancı Tolstoy'a ve Çaykoveskiy'e çok benzerdi.

Milletinin içinden çıkmazdı.

Onun işi gücü halkın sözlü kültürünü halkın ağzından yakalamak ve kitaplarına aktarmaktı.

Kendisiyle nice zaman sohbet etme ve bir arada olma bahtiyarlığına erdim.

Müthiş bir yetenekti.

Güçlü bir hafızaya sahipti. Tarihimize derin bir vukufiyeti vardı.

Geçmişi anlatırken adeta kendinden geçerdi. Iğdır'ı ve Azerbaycan'ı özel severdi.

Onun için, bu coğrafyanın önemi çok başkaydı. Vakit buldukça bir seyyah gibi Türk yurtlarını dolaşırdı.

Dostlarına ve arkadaşlarına ayrı bir değer verirdi.

Hastaydı, yaşı ilerlemişti. Son aylarda sosyal medyadaki hesaplarını torunu yönetiyordu. Gözünün perdesi yoktu. Cömertti. Bir sohbetimizde yazmış olduğum bir eserimin basılmadığını öğrenince "Getir bastıralım, sponsoru ben olayım" demişti.

Ama benim ihmalimden dolayı nasip olmamıştı.

Bir gün ona espriyle "Hocam, sizin bu soyadınızı söyleyemiyoruz, bunu kısaca "Ok" yapsanıza!..." dediğimde gülmüş ve kendisine has o meşhur süzgün bakışıyla "Güzel bir düşünce ama artık buna alışın. Her şeyim "Onk"da yüklü" demişti.

Nizamettin Onk, 1937'de Iğdır- Alican'da doğdu. 8 çocuk babasıydı.

Evlatlarını iyi yetiştirdi. Geçen yıl kaybettiği oğlu onu çok sarsmıştı. Adandığı ve inandığı Türk milletinin, Azerbaycan'ın ve Iğdır halkının başı sağ olsun.

Evlatlarına, yakınlarına dost ve yazar çevrelerine sabrı cemil niyaz ediyorum. 

Mekanı cennet, ruhu şad olsun.

FAHRETTİN MASUM BUDAK