Gözden kaçırmayın
Milletvekili Özcan’dan hastane müjdesiGeleneksel olarak her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlamak üzere düzenlenen, halkın verem hastalığı ve hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirilmesini sağlayan 78. Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası dolayısıyla Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bilgiler paylaşıldı.
“LABORATUVAR TESTİYLE ANLAŞILIR”
Verem, diğer adıyla tüberkülozda ilaç direncinin tüberküloz mikrobuna etkili olan ilacın artık etki etmemesi demek olduğunu kaydeden Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, “Bu, laboratuvar testi ile anlaşılabilir. Nedeni, yanlış ilaçlarla, eksik ilaçlarla tedavi yapılması ya da tedavinin düzenli kullanılmaması, erken kesilmesidir. İlaca dirençli tüberkülozu olan hastalar da tedavi edilebilir. Ancak bu hastaların tedavisi; daha uzun sürmesi, daha çok yan etki yaratması, yaklaşık 100 kat daha pahalı olması ve bazen ameliyat da gerektirmesi nedeniyle daha zordur. İlaç direnci olmayan hastalar bütün dispanserlerde ücretsiz tedavi edilebilir; dirençli hastaların tedavileri ise sadece bu konuda uzmanlaşmış eğitim tipi göğüs hastanelerinde yapılmaktadır. Düzensiz tedavi ya da eksik bırakılan tedavi, ilaç direncine yol açar” dedi.
“DOĞRUDAN GÖZETİMLİ TEDAVİ ÖNEMLİ”
Doğrudan gözetimli tedavinin (DGT), hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesi olduğunu kaydeden uzmanlar, “Neden gerekli? Hastanın her gün her doz ilacı içmesi için öneri vermek yeterli midir? Yoksa ‘herhalde içiyordur’ demek yeterli olur mu? Ya da hastanın rastlantı eseri hekim veya hemşireye uğraması yeterli midir? En önemli sorun, hastanın düzenli ve yeterli süre ilaçlarını kullanmasını sağlamaktır. Hangi hastanın ilaçlarını düzenli kullanıp hangisinin düzensiz kullandığı önceden anlaşılamaz. Bu nedenle, tedavinin her dozunun bir görevli tarafından içirilmesi, hastanın tedaviyi aksatmamasını garanti altına almak açısından şarttır. Düzensiz tedavi veya tedaviyi yarıda bırakanlarda ilaç direnci kolayca gelişebilir. Yüksek ilaç direncine sahip olgular artabilir. Doğrudan gözetimli tedavi, dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan bir stratejidir.
“ÜLKE ÇAPINDA ORTAK BİR YAKLAŞIMLA MÜCADELE GEREKLİ”
Tüberküloz kontrolünün, dünyada 1991’den beri Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS) ile yürütüldüğünü kaydeden Kalkan, “Bu stratejide, tüberküloz kontrol aktivitelerinin sürekliliğini ve bütünlüğünü sağlamak için hükümetin kararlılık içinde olması esastır. Hastalara bakteriyolojik olarak tanı koymayı ve ücretsiz, standart, kısa süreli rejimlerle tedaviyi esas almaktadır. Tedavide, ilaçların bir görevli tarafından hastalara içirilmesi önerilmektedir. (buna doğrudan gözetimli tedavi denilmektedir) Bu stratejide standart bir kayıt, raporlama ve değerlendirme sisteminin işletilmesi gereklidir. Türkiye’de “verem savaşı”, “tüberküloz kontrolü” ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Bulaşıcı bir hastalık söz konusu olduğundan, bir program çerçevesinde ve ülke çapında ortak bir yaklaşımla mücadele gereklidir. Tanı, tedavi, laboratuvar ve bütün çalışmaların izlenmesi bu program düzeni içinde yapılmaktadır. Bu çerçevede de “savaş” deyimi, daima “verem savaşı” şeklinde kullanılmaktadır.
“GEREKİRSE KORUYUCU TEDAVİ VERİLMELİ”
Tüberküloz mikrobunu taşıyan birinin, mikrobunu bulaştırma olasılığının çok yüksek olduğunu kaydeden uzmanlar, “Çünkü aksırmak, öksürmek, tükürmek vb. yollarla tüberküloz mikrobu dış ortama yayılır ve bu mikroplarla karşılaşan sağlıklı kişiler enfekte olur. Bu temasın ev içinde, işyerinde veya benzeri ortamlarda, yakın ve kalabalık alanlarda gerçekleşmesi daha tehlikelidir. Buna ‘temaslı muayenesi’ denir ve bu muayene ile tüberküloz hastası yakınlarında hastalık olup olmadığı belirlenir. Tüm hastaların yakınları taranmalı, gerekirse koruyucu tedavi verilmelidir. Ülkemizde hastaların yüzde 8-9’una temaslı muayenesi ile tanı konulmaktadır. Hasta olmayan ve risk taşıyanlara da koruyucu tedavi verilir. Koruyucu tedavi eğer düzenli kullanılırsa, mikrobu almış kişilerin hastalanmasını yüzde 90’a varan oranda önler. Hastanın ailesinin bir bütün halinde bu konuda seferber olması, tedavinin düzenli ve yeterli süre sürdürülmesinde önemlidir” ifadelerini kullandı.
Haber / Buse AKIN
Yorumlar
Yorum Yap