Gözden kaçırmayın
Askeri törenle memleketine uğurlandıCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, Vakıflar Genel Müdürlüğü 2025 yılı bütçesi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşma yaptı.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK HOLDİNGİ OLMA YOLUNDA”
CHP Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, “Diyanet’ten sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü de Türkiye’nin en büyük holdingi olma yolunda. Vakıflar, tarihî çarşıları, vakıf binalarını, kıymetli arazileri çeşitli yöntemlerle 30-40 yıl süreyle belirli kişilere kiraya veriyor. Bunun en güzel örneği Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, İstanbul Kent Ormanı’nın yanı başındaki kıymetli araziyi hotel yaptırmak için harekete geçmesidir. Diğer bir örnek ise 169 esnaf ve 600 işçinin ekmek yediği Tarihi İzmir Kemeraltı Çarşısı’nın AVM ve hotel olarak 30 yıllığına bir firmaya kiraya verileceği iddiaları kamuoyunun gündemine düşmüştür” dedi.
“YOLSUZLUK İDDİALARI KAMUOYUNUN GÜNDEMİNDE”
Türkiye’nin en büyük emlak zenginlerinden olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, kuruluş amacına aykırı olarak sahibi bulunduğu konut ve iş yerlerine yüzde 900 ila yüzde 1200 oranında zam yaparak, en büyük emlak borsacısı olmak yolunda ilerlediğini kaydeden Milletvekili Özkan, “Bu zamların nedenini kamu yararı olarak açıklıyorlar. Kamu yararı, bu ülkenin önemli kuruluşlarının yabancı tekellere altın tepsilerde sunulması mıdır? TÜPRAŞ, Türk Telekom, Sümerbank, limanlar, madenler, hava meydanları kamu yararıdır ama siz bu kamu kuruluşlarını 3 kuruşa verdiniz. Gariban esnafa, vatandaşa gelince kamu yararını hatırlattınız. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde yolsuzluk iddiaları basında ve kamuoyunda sıklıkla yer almaktadır” dedi.
“BU DÜPEDÜZ RÜŞVET VE SOYGUNDUR”
Özellikle depremde yıkılan veya hasar gören vakıf eserleri ve camiler için yapılan ihalelerle ilgili yolsuzluk iddialarının her nedense hasır altı edildiğini ifade eden Milletvekili Özkan, “İddialara göre ihaleleri alacak firmalar, Bakan Yardımcısı tarafından belirleniyor, Genel Müdür Yardımcısı ve Sanat Eserleri Yapı İşleri Daire Başkanına bildiriliyor. Bunlar da firmaya ihalenin kendilerine verileceği bilgisini iletiyor. Sonra da ihale bedeli üzerinden yüzde 10 tutarında meblağı ismini bildirecekleri şirketin hesabına yatırmaları isteniyor. Bu düpedüz rüşvet ve soygundur. Kılıf olarak da depremzedelere yardım deniyor. Neden yasal yollarla yardım toplamak varken bu şekilde nereye gideceği belli olmayan paraları topluyorsunuz? Bu konuyu Sayın Bakana sordum, ‘herhangi bir soruşturma açacak mısınız?’ dedim, maalesef cevap alamadım. Fakir fukaranın, garip gurebanın, tüyü bitmemiş yetimin hakkı nerelere gidiyor? Biz soruyoruz ama cevap yok. İtibardan tasarruf olmaz diyorlar. İş adamlarımız, öğrencilerimiz vize alamıyor, konsoloslukların önünde bekliyor. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ Kimse inanmıyor bu laflara artık” ifadelerini kullandı.
Haber / Buse AKIN
Yorumlar
Yorum Yap