Gözden kaçırmayın

Son noktayı Cumhurbaşkanı Erdoğan koyduSon noktayı Cumhurbaşkanı Erdoğan koydu


Bunlar da 1850'den sonra yani 1893 muhaciri gibi erken gelenlere denilmektedir. Onlarda bu yörelerin yerlisi olmamış oluyor. Sebep olarak daha Osmanlılar zamanında bile bu yörelerde savaş olması nedeni ile halk gelip gitmiştir. Ancak bu gölgelerde devamlı olarak 1800'lerde yavaş yavaş kalınmaya başlanmıştır.1922'de ise ATATÜRK devri ile tamamen bu bölgelerde oturuşma olmuştur.
 
GELENEK GÖRENEKLERİ TRAKYA KÜLTÜRÜ ANLAYIŞINDA
 
1927, 1935, 1951 ve daha sonraki yıllarda da bölünmüş ailelerin gelmesi ile  buralarda ikamet edenler devam etmiştir. Halkın yaşamı. Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Arnavutluk ve Yugoslavya'dan gelmeler nedeni ile değişik adet ve geleneklere sahip olmaktadırlar. Ne var ki yıllar önce Osmanlı Devletinin buyruğunda olmanın eseri olarak Türk Medeniyetinin tesirlerini kaybetmemiş olmalarıdır.
 
Burada gelenek ve görenekler  Trakya kültürü anlayışı içinde yürütmektedirler. Örnek, Kız istemeler hemen hemen Trakya bölgesinin diğer bölgelerindeki gibi aynıdır. Bunlar. Görme(dünürlük), Söz kesmek, Nişan yapma(yüzük takma), Düğün, (Nikah ve düğün çoğu kez  aynı günde yapılır.) Vize’de diğer bir özellik ise Kına gecesi yapma, bu genellikle Cuma gecesi yapılır ve ardından da üç gün düğün yapılır. 
 
Yine ayrıca gelen misafirlere düğün  süresince yemek verme, yatırma, düğünün sonunda koltuk denilen merasim yapılması gibi adetler  yerine getirilmektedir. Yalnız bu daha çok köylerde devam etmektedir. Ancak son yıllarda köylerde şehir halkı gibi caz müziği ve salon düğünü yapmaya başlamıştır.(Bu biraz da o yaptı ben de onun gibi yaparım yarışmasından olmaktadır.)Fakat zamanla yerleşecek. 
 
Düğün yapılmadan önce nikah yapıldıktan sonra ayağa basma gibi bir adet vardır. Basanın dediği olurmuş evde.Bu gelenek ise genellikle nikahta gerçekleşmektedir.
 
Giyiniş Tarzı
 
Vize’de eskiden tüm Trakya'da görülen köylüye has giyiniş olan şayak elbise artık yalnız tek tük yaşlılarda ve orman köylerinde görülmektedir. Giyinişi tamamlayan diğer giysiler ceket, ceket altı yelek ve başta şapka hakimdir. Şayak elbise giyimi kalkmakla beraber şapka bazı yerlerde kalkmamıştır. Genç nesil şapka giymemektedir.
 
Bayan giysileri ise genellikle köylerde siyah renkli çarşaf giyinişi hakimdir. Ama bu da son yıllarda azalmıştır. Özellikle genç nesil günün koşullarına göre modern bir giyiniş sergilemektedir. Bol paçalı pantolon biçimi şalvar ve üzerine manto tamamen şalvarsız ve manto giyimi se azalmış durumdadır. 
 
Folklor
 
 Halkın göçmen olması nedeni ile bölgesel bir folklor olmamakla beraber, yinede Evrencik yöresinde Pomak oyunu olarak adlandırılan erkekli ve kadınlı oynanan horası, davul zurna eşliğinde oynanan oyun vardır.Yapılan evlenme merasimlerinde erkekler ayrı bayanlar ayrı oynarlar. 
 
Genellikle genç kızlar oynarlarken genç erkekler düğün sahasının kenarından oynayanları izler. Bu arada davul zurna vardır. Vize'de ise hali hazırda Vize Halk Eğitim Merkezi Folklor Ekibi bulunmaktadır. Özel günlerde,ve festivallerin gözdesidir.
 
Vize ve yöresinde oynanan mahalli oyunları özetlersek; çiftetelli, karşılama, pancar havası, tulum, keklik, zigoş, hamın ayşe, domuzu bataktan çıkarma. Halaylardan; kasap, eski kasap, kabadayı, takuş, damat halayı, Balkan gaydası, hanım ayşem, delin damat ve Drama karşılaması vb. sayılabilir. İsmini ortaya çıktığı Batı Trakya'daki Drama Şehrinden almış olan Drama Karşılaması'nın sözleri de şöyledir:
 
Yukarı mahalle çeşmeleri
 
Değirmen döndürür
 
Senin o bakışların Esmam
 
Beni öldürür aman aman
 
Hanım Ayşem göçler sırasında Batı Trakya'dan bölgeye getirilmiş, kızlı erkekli, oynanan bir oyundur. Bir gencin sevgilisine olan sevgisini anlatır.
 
Giderim yolca yolca
 
Yolun çiçeği morca
 
O senin senin bakışların hanım Ayşem
 
Sokuyor beni borca Arpa ektim gül bitti
 
Gül gibi yarim gitti
 
Sen orada ben burda hanım Ayşem
 
Eridi yağım bitti
 
Türküler
 
 Bölgede yapılan bir incelemede, Doğanca köyünde bundan 30-40 yıl evvel söylenen ve tef ile eşlik edilen bir beyit, manasını da bilmiyorlar. Ama söylendiğinde (benim) manasına geldiği anlaşılmaktadır. Dınom, dinom, dinom Dinana dinanası da var Yarimin kaması, çevresi, palaskası da var Dinom, dinom, dinom Yalel, yalel, yalelli Yalesi de var Benim yarimin Çevresi. de var.
 
Sonra çevrede en çok söylenen düğün türküleri "dere geliyor dere", "uzun kavak","bahçelerde börülce", "kızılcıklar oldu mu", "ince giyerim ince" dir. Yöreye ait İnce Giyerim İnce adlı türkünün sözleri de şöyle:
 
İnce giyerim ince
 
Pembe yakışır gence İnce giyerim ince
 
Pembe yakışır gence
 
İnsan bir hoş oluyor
 
Sevdiğini görünce
 
İnsan bir hoş oluyor
 
Sevdiğini görünce
 
Of sen yana ben cama
 
İkimizin resmini çıkarsınlar yan yana
 
Derelerin çakılı
 
Nerden aldın akılı
 
Döne döne oynuyor
 
Ağabeyimin çakırı
 
Of, sen yana ben cama
 
İkimizin resmini çıkarsınlar yan yana
 
Dereler çakıl taşlı
 
Ördekler yeşil başlı
 
Benim sevdiğim dilber
 
Al yanak kalem kaşlı
 
Of sen yana ben cama
 
İkimizin resmini çıkarsınlar yan yana
 
Seyit SÜREN