Amerika ile İsrail'in isteği birer birer gerçekleşiyor.

Son katliamları yaptıranların hedefi "Arzı Mevud"dur.

Suriye'nin burnunun dibinde haydutluğu ile meşhur olan İsrail'e can suyu olmaya çalışan Amerika, bu katliamlara bir kez daha ortak olduğunu göstermiştir.

Kimse Suriye'nin bundan sonra eski gücüne ulaşmasını hayal etmesin.

Çünkü buna emperyalist devletler izin vermeyecektir.

Söz konusu olan bölgede İsrail'in güvenliği ve enerji kaynaklarıdır.

Amaç bu Yahudi devletin etrafında varlığını sürdüren devletlerin güçlü olmasının önüne geçmektir.

Nitekim bu amaca matuf olarak sürdürülen çalışmalar meyvesini vermiş ve bölge devletleri güçten ve takatten düşürülmüştür.

Müslümanların mezhep çatışmalarıyla birbirlerini boğazlamaları itikat ve imanla ilgili görünse de bu sizleri çok fazla aldatmasın.

Aslında mezhep kavgalarını körükleyenlerin kumandası sömürgeci devletlerin elindedir.

Esat zalimi gitti, Şara zalimi geldi.

Suriye’de Nusayrilere sahip çıkanlar da kaybedecektir, Sünnilere sahip çıkanlar da...

Kazanan taraf İsrail, Amerika ve Batı olacaktır.

Bölge ülkeleri maalesef kış uykusundadır.

Kırılan, katliama uğrayan ve vahşice öldürülen binlerce insan bu ümmetin bir parçasıdır. 

Suriye'de halkın yüzde doksanı Müslümandır.

Mezhepçilik yapanların kime hizmet ettiği ortadadır.

Sülük gibi insanın kanını emen egemen güçlerin, Suriye'yi karıştırmaya ve orada yaşayan halkı birbirine kırdırmaya yönelik entrikalarına seyirci kalanlar bir gün bunun bedelini çok ağır ödeyeceklerdir!

Şimdi durmak zamanı değil, müdahale etmek zamanıdır.

Oradan servis edilen görüntüler kan donduran görüntülerdir!

İnsanlığın yerlerde süründüğü ve zalimliğin yeniden hortlatıldığı bir dönemi daha yaşıyoruz!

İnsanı öncelemeyen ve insanı birinci sınıf kabul etmeyen hangi mezhep ve meşrep olursa olsun nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur!

Kim ki, bu vahşeti mezhep bağnazlığıyla onaylıyor ve taraf tutuyorsa gözümüzde aşağılık bir yaratıktır!

İki soydaş, iki kandaş ve iki candaş toplumun karşı karşıya getirilmesine sebep olan bu mezhepçilik denen hastalıklı yapıyı kim destekliyorsa ve "benim mezhebim doğrudur" diyorsa Allah'ın kılıcına ve gazabına gelsin!

Din duran yerde mezheplere, Kuran duran yerde mezheplerin görüşlerine, Peygamber duran yerde mezhep imamlarının önderliğine önem verenler bu aziz ve şanlı ümmetin ya hainleridir ya gafilleridir ya da cahilleridir!

Çok şükür bu konuda Türkiye kaya gibidir, zımba gibidir ve bomba gibidir.

Uluslararası güçlerin at oynatacağı alan değildir! Ama yine de tedbiri elden bırakmamak gerekir.

FAHRETTİN MASUM BUDAK