İstanbul Ocak Eski Başkanlarından Erdem Karakoç ile Milliyetçi Hareket Partisi Eski Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Verkaya'nın Silivri- Efsus'ta düzenledikleri yemekli toplantıda bir kısım ülkücü aydınlar bir araya gelerek, Turancılığın geleceği ile ilgili fikir alışverişinde bulundular.
Yemekten sonra Dış Türkler ve Turancılık konusunda detaylı bir sunum yapan Profesör Dr. Hasan Oktay, Dış Türklerin dününü, bugününü ve geleceğini coğrafi konumlarıyla birlikte ele alarak soydaşlarımızın emellerini, beklentilerini ve umutlarını etraflıca anlatmaya çalıştı.
Dünya Türkleri üzerinde otorite sahibi olan Profesör Dr. Hasan Oktay'ın verdiği bilgiler dinleyiciler arasında memnuniyetle karşılandı.
Profesör Dr. Hasan Oktay'ın konuya bu derece vakıf olmasının sebebi, sadece okuduğu kitaplarla ve araştırdığı mevzularla alakalı değil, özellikle dalında otorite olduğu, o meşhur sihirli coğrafyalarda gezmesiyle, görmesiyle ve inceleme yapmasıyla da alakalıydı.
Türk İlleri'ni avcunun içi gibi bilenen Hasan Bey, yılda en azından birkaç kez, bir zamanlar unutulan bu diyarları Evliya Çelebi gibi dolaşması ve notlar almasıyla tanınmaktadır. Bilgiyi kaynağında tespit eden, sorunları alanında irdeleyen, sosyal yaşantıları ve kültürel dokuları yerinde öğrenen bu değerli alimimiz, siyasi alanda kat edilen mesafenin küçümsenmeyecek boyutta olduğunun altını kalın hatlarla çizerek, gelecek için optimist olmamız gerektiğinin üzerinde durdu.
Diğer yandan, Irak ile Suriye'de önemli bir yekün teşkil eden Türklerin durumu da ele alınarak, mezhep probleminin Türkleri ikiye böldüğünü ve aralarında Şii-Sünnî ayrımcılığının giderilemediğini ve bundan dolayı da zaafiyet yaşandığına dikkat çekildi.
Ayrıca Güney Azerbaycan'ın geleceğiyle ilgili Hasan Bey arkadaşımızın verdiği cevap tartışma konusu oldu. O "İran'dan ayrılmanın ve ayrı bir devlet kurmanın bir yararı yoktur.
İran'ın bütününe sahip olmak için Farslarla birlikte yaşamak elzemdir" şeklinde görüş beyan etti.
Bu söze itiraz edenler oldu.
"Türkler orada dil yasağı yaşamaktadır. İleride dil sorunuyla karşı karşıya kalınmayacak mı" diye sorulunca "Kalmayız, yavaş yavaş bu yasak kalkmaktadır. Artık bu konuda civatalar gevşetilmiştir. Televizyonlar Türkçe konuşmakta, kitaplar ve dergiler Türkçe çıkmaktadır. Türkçe giderek Türk bölgelerinde resmiyet kazanmaktadır.
O bilinen eski katılıktan izlerin gün geçtikçe silindiğini görmekteyiz. Tabii, bizim istediğimiz Türkçe'nin o coğrafyaların tamamında resmi ve eğitim dili olmasıdır"
Dış Türkler deyince akla Rusya gelmez mi? Rusya'ya bağlı yaşayan Birkaç özerk Cumhuriyetin gelecekte tıpkı bugünkü Türk Cumhuriyetleri gibi bağımsız ve egemen birer devlet olmaları için mücadele edilmesi gerektiği üzerinde yorumlar yapılarak toplantı sonlandırıldı.
FAHRETTİN MASUM BUDAK
Yorumlar