Gözden kaçırmayın

CHP İl Başkanı Harika Taybıllı, parti binası önünde yaptığı konuşmada halkın seçme ve seçilme hakkına açık bir darbe girişiminde bulunulduğunu ifade ederek “Bu, millete topyekun bir saldırıdır. Ülkemizde yapılan son seçimde halkın iradesiyle Cumhuriyet Halk Parti’miz Türkiye’nin birinci partisi olmuştur. Milletin iradesiyle yükselen bu büyük güç, halkçı belediyecilik anlayışıyla, ön seçim kararlılığıyla, şeffaf ve adil yönetim ilkeleriyle iktidarın korkulu rüyası haline gelmiştir. Ve şimdi, seçimle kazanamayacaklarını anlayanlar, zorbalığa başvurmaktadır. Hedef alınan yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi değil, milletin ta kendisidir. Erdoğan’ı sandıkta 4 kez yendiği için defalarca iktidarın saldırılarının hedefi olan Cumhurbaşkanı Ön Seçim Adayımız, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve İstanbul’daki çalışma arkadaşları, belediye başkanlarımız, yol arkadaşlarımız, gazeteciler, fikir insanları, toplumun her kesiminden yurttaşlar bu sabah itibariyle gözaltına alınmıştır. Bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak için dar ve küçük çıkar grubundan oluşan güç devrededir. Milletin yerine karar vermek, halkın iradesinin yerine geçmek ya da ona engel olmak için güç kullanmak darbedir. Şu anda bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak üzere bir güç devrededir. Bu güç, ülkeyi kendi iktidarı için rehin almak isteyen dar ve küçük bir çıkar grubudur. Bu güç bertaraf edilmezse, 86 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliği kalmayacak, ülkemiz felakete sürüklenecektir. Aynı şekilde, her türlü pervasızlığı kendine hak gören bu siyasi azınlık, bu sabah itibariyle Cumhuriyetimizin 100 yılı aşan temel ilkelerini ve işleyişini askıya almak ve çok partili demokrasi hayatımızı yok etmek için de harekete geçmiş durumdadır” dedi.
“BU, 86 MİLYONUN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMA MÜCADELESİDİR”
Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin, adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi, ortak nefesi ve ortak iradesi olduğunu kaydeden Taybıllı, “Bu mücadele, sadece Ekrem İmamoğlu’nun, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesi değildir. Bu, 86 milyonun geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Bugün de Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi ve 86 milyonluk büyük milletimiz bu darbenin karşısında sağlam ve dirayetli bir şekilde durmaktadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarın kumpaslarına dün boyun eğmediğimiz gibi bugün de boyun eğmiyoruz. Siyaseti iktidarın istediği sınırlarda yapmadık, yapmıyoruz. Ekrem İmamoğlu milletimize emanettir. Esas güç millettir ve en sonunda mutlaka millet kazanacaktır. Hiç şüphe yok ki yine öyle olacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak gücümüzü milletimizden ve Cumhuriyetimizden alıyoruz, kararlıyız, boyun eğmiyoruz. Milletin iktidarının müjdesini veriyoruz. Ülkeyi rehin almaya çalışanlara sesleniyoruz: Sandıktan kaçmayın. Mertçe mücadele edin ve buradan bütün milletimize sesleniyoruz, bütün Cumhuriyet sevdalılarını çağırıyoruz, 23 Mart’ta ön seçim sandıklarında buluşalım. Oylarımızla, irademizle, örgütlü gücümüzle, bu hukuksuzluğa dur diyelim. Her şey çok güzel olacak” şeklinde konuştu. Taybıllı, konuşmasının ardından gözaltındaki İmamoğlu’nun mesajını paylaştı.
“EKREM BAŞKAN’A YAPILAN BİR YARGI TACİZİDİR”
Açıklamanın ardından, gündemi değerlendiren Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın da, Türk siyasi tarihine kara lekeyle işlenecek, çok üzücü bir günü yaşadıklarını belirterek “Bugün Türk siyasi tarihine kara lekeyle işlenecek, çok üzücü bir gün. Dün akşam saatlerinden itibaren, aslında tabii bunun evveliyatı da var. Seçimden hemen sonra başlayan, tüm Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarına yönelik, üstelik de halkın büyük bir teveccühüyle, sadece şehrimizde değil, tüm Türkiye’de yerel seçimlerin birinci partisi, şu anda Türkiye’deki büyük bir çoğunluğu temsil eden partimizin belediye başkanlarına yönelik olarak, buna biz artık bir yargı tacizi diyoruz çünkü bunun başka bir açıklaması yok. Bana; ‘Bir hukukçu olarak bunu bir açıklar mısınız?’ diyorlar. Ben bunu hukuken açıklayamıyorum. İl başkanımız da şu anda bir hukukçu, ben de hukukçuyum. Özellikle Ekrem Başkan’a yapılan bir yargı tacizidir, bunu kabul etmiyoruz, kesinlikle kabul etmiyoruz. Diploma olayıyla ilgili dün akşam üniversitenin vermiş olduğu bir karar değildir, metindir. Üzerine konuşmaya gerek yoktur. Aradan geçen zaman, kazanılmış haklar, daha önce üniversitenin vermiş olduğu kararlar, bunların hepsi ortadadır. Akabinde bu sabah yaşananlar, bunu kabul etmiyoruz. Hepimiz bu yola çıkarken buradaki benim bütün yoldaşlarım yola çıkarken, biz bazı ateşten gömlekleri giyerek bu yola çıktık. Halkımız bizleri seçti, bizlere güvendi, bizlere inandı. Biz de onlar için hizmet üretmeye çalışıyoruz. Ama bu sabah yapılan şey açıkça az önce il başkanımızın da ifade etmiş olduğu üzere bir darbedir. Halkın iradesine karşı yapılan bunu asla hukuk üzerinden özellikle bunun yapılmasını kabul etmiyoruz. Mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Bu sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin meselesi değildir. Bakın burada çok kıymetli isimler var. Farklı siyasi görüşlerden isimler var. Burada sivil toplum örgütleri, demokratik kitle örgütleri var. Hepsine minnettarız. Belki aynı siyasi görüşte değiliz ama bir şey var; vicdanlıyız ve hukuka inanıyoruz, hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Yasama, yürütme, yargı erkini tek elle toplanmaması gerektiğine inanıyoruz. O yüzden mücadeleden korkmuyoruz. Pazar günü sandıkların başında olacağız. Buradan tüm hemşehrilerime sesleniyorum. Üye olmayanlara da sesleniyorum, gelin bu demokrasi şölenini beraber yaşayalım. Gelin bu milletin vicdanını, bu yargı tacizini yapanların önünde hep beraber gösterelim. Buna artık bir son verilmesi gerekiyor. Bu toplum bunu hak etmiyor. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hiçbir birey bunu hak etmiyor. Hukukun olmadığı yerde insanların kendini güvende hissetmediği hiçbir ortamda hiçbir şey konuşamayız. Ne ekonomiyi konuşuruz, ne emekliyi konuşuruz, ne asgari ücreti konuşuruz. Hep beraber ses yükselteceğiz, susmayacağız. Pazar günü gideceğiz, Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. Ekrem İmamoğlu bizim Cumhurbaşkanı adayımızdır. Bunu hiçbir gerçek değiştiremez ve bu hukuk tacizini de kabul etmiyoruz, bu yargı tacizini kabul etmiyoruz. Güçlü duracağız, dayanışmayla duracağız. Hep beraber dik duracağız” dedi.
Haber / Gülveren ALTUNOĞLU
Yorumlar
Yorum Yap