Gözden kaçırmayın
Altın satma vaadiyle 3 kişiyi dolandıran 12 kişi tutuklandı: 4’ü belediye personeliÇerkezköy İlçe Müftüsü Yusuf Tuna Kutlu Doğum Haftası nedeniyle bir basın açıklaması yaptı. Tuna, tüm insanlığın birlikte yaşamak için sorunların çözümünde seferber olması gerektiğini söyledi.
MODERN DÜNYA KENDİ HAYAT TARZINI VE DİNİNİ ÜRETTİ
Çerkezköy Müftülü’nde dezenlediği basın toplantısında konuşan İlçe Müftüsü Yusuf Tuna, “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla konuşmama başlıyorum.” diyerek sözlerine başladı. Tuna, şunları kaydetti: “Dünyamızda bilim ve teknoloji alanında baş döndürücü gelişmeler yaşandı. Dünya nüfusu 8 milyarı aştı. Köyden kente göçün durmaksızın devam etmesi neticesinde yerküremizde milyonların yaşadığı metropoller, megapoller oluştu. Modern dünya, kendi hayat tarzını, kurumlarını, insan ilişkilerini, dil ve dinini üretti. Geçmişe dair ne varsa, bugüne dair ne elde ettiyse hepsini bu yeni zihniyete arz etti. Ancak hayata bakışı hikmet ve merhamet değil, güç ve menfaat eksenliydi. Bu yüzden sürekli bir çatışma kültürü meydana geldi. Birinci ve ikinci Dünya Savaşları, soğuk savaş dönemleri, Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar’da yaşanan trajediler, insanlığın son asırlarda yaşadığı büyük acılardır. Bilhassa son yıllarda Arakan’da, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve Yemen’de yaşanmakta olan şiddet ve çatışma ortamı insanlığın vicdanını sızlatmaya devam etmektedir. Tüm bu savaş, çatışma, işgal ve soykırımlar nedeniyle zorunlu yer değiştirmeler ve göçler yaşandı ve halen de yaşanmaya devam ediyor.”
BİRLİKTE YAŞAMA AHLAKI BİLİNÇİ OLUŞTURULMASINA İHTİYAÇ VAR
Müslüman toplumlarının karşılaştıkları sorunların çözümü için birlikte yaşama ahlakı oluşturmaları gerektiğini söyleyen Müftü Tuna sözlerine şöyle devam etti: “Bugün daha çok önem arz eden birlikte yaşama konusunda genelde insanlığın özelde ise Müslüman toplumların karşılaştıkları sorunların çözümü için seferber olunmasına; dinlerin, özellikle de son hak din olan İslam’ın bakış açısının ortaya konmasına; tarih boyunca Müslümanların bu konuda geliştirdikleri hukukun bilinmesine; tarihî tecrübenin günümüze yansıtılmasına ve birlikte yaşama ahlakı konusunda bir bilinç oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Hiç şüphesiz İslam, farklılıkların bir arada barış ve huzur içinde yaşamalarına dair ahlak ve hukuk ilkelerini belirlemiş yegâne dindir. İslam’ın ‘öteki’ anlayışı, farklılıkların bir kimlik olarak muhafaza edilip yaşatılmasını öngörür. Kur’an-ı Kerim, farklılıkları Allah’ın ayetleri olarak değerlendirir (Rûm, 30/20.) ve insanların kavimlere, kabilelere, ırklara ayrılmasının hikmetini ‘teâruf’ kavramıyla izah eder. (Hucurat, 49/13.)”
İNSANLIĞA BASKI YAPILMASINI YASAKLAYAN AYETLER BULUNMAKTADIR
Konuşmasında sık sık Kur’an-ı Kerim ayetlerine vurgu yapan Müftü Tuna konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hz. Peygamber (S.A.S.) zamanından günümüze İslam toplumları, Müslüman olmayan toplumlarla ilişkilerinde her zaman belli ölçüleri gözetmiştir. Bu ölçüleri belirleyen bizzat Kur’an ve Hz. Peygamberin (S.A.S.) sünnetidir. Kuran-ı Kerim kitabımızda dini kabul noktasında insanlara baskı yapılmasını yasaklayan ayetler bulunması (Bakara, 2/256; Yunus 10/99; Kehf 18/29.) başka din ve inanç mensuplarına anlayış gösterilmesini gerekli kılmaktadır. Allah Resulü (S.A.S.) döneminde Hristiyanlarla ilk ilişkiler, Müslümanların Habeşistan’a hicretiyle; Yahudilerle ilk ilişkiler ise bizzat Hz. Peygamberin (S.A. S.) Medine’ye hicretiyle başlamıştır. Medine İslam toplumunda üç ilahi dinin mensupları arasında örnek ilişkiler kurulmuş, antlaşmalar imzalanmış, birlikte yaşama hukuku geliştirilmiş ve bu hukuk Medine Vesikası ile yazılı hâle getirilmiştir. Ayrıca Hz. Peygamber (S.A.S.) ve Hulefa-yı Raşidin döneminde Müslüman olmayanlar, azınlık statüsünde değerlendirilmeyip asli unsur olarak kabul edilmiş, yapılan antlaşmalarda her ferde din ve vicdan hürriyeti tanındığı açık bir şekilde belirtilmiştir. Buna göre dinî eğitim, öğretim, ayin ve ibadetler ile mabetler, inanç hürriyetinin gereği olarak hukukun güvencesi altına alınmıştır.”
ÖRNEK TOPLUM MODELLERİ ORTAYA KONULMUŞTUR
İslam’ın örnek toplum modellerini ortaya koyduğunu söyleyen Müftü Yusuf Tuna, “Hz. Peygamber (S.A.S.) ve ashabının temellerini attıkları birlikte yaşama hukuku tek taraflı bir süreçte gelişmemiş, diğer din mensuplarının da bu anlayışa katkıları olmuş, bu sayede başta Anadolu olmak üzere Endülüs’ten Hindistan’a, Afrika’dan Asya’ya İslam coğrafyasının dört bir köşesinde örnek toplum modelleri ortaya konulmuştur. Farklı millet, kültür ve dinlerin kavşak noktaları olarak nitelendirebileceğimiz Kudüs, Şam, Bağdat, Kahire, İskenderiye, Kurtuba, Üsküp, Saray Bosna, Antakya, Edirne, Bursa, Mardin, İstanbul gibi İslam şehirleri, hoşgörünün, anlayışın, saygının hüküm sürdüğü huzur ve barış merkezleri olmuşlardır. Üzülerek belirtelim ki, birlikte yaşama kültürüne dair teorik ve pratik birikimimize rağmen bugün hâlâ farklılıkları kabullenme meselesi, en büyük toplumsal problemlerimizden birisidir. Hâkim gücün farklılıkları aza indirme, hatta tamamen kaldırmaya yönelik gizli ya da açık baskısı küresel bir mesele olarak karşımızdadır. Batı toplumlarında var olan ‘Farklılıklarla birlikte yaşama zafiyeti’ Müslümanlara karşı İslamofobi kaynaklı nefret söylemleri, ayrımcılık politikaları ve camilere yönelik saldırı girişimleri ile gün yüzüne çıkarken, İslam toplumlarında da mezhepçilik, meşrepçilik, ırkçılık, ideolojik ayrımcılık sebebiyle iç çatışmalar yaşanmakta, masum canlar katledilmekte, şehirlerin tarihî ve kültürel dokusu yok edilmektedir.”açıklamalarında bulundu.
KUTLU DOĞUM HAFTAMIZ YAŞAMA AHLAKI VE HUKUKU ÇERCEVESİNDE YAPILACAK
Açıklamalarının sonunda Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri ile ilgili bilgiler veren Müftü Yusuf Tuna, “İslam’ın medeniyetler inşa eden eşsiz ilkelerine, tarihte bu ilkelerin üzerinde yükselen model toplumlara, onların farklılıkları çatışma ve yıkım sebebi değil, gelişme ve zenginleme fırsatı olarak nasıl değerlendirdiğine odaklandığımız zaman, coğrafyamız yeniden selam ve eman yurdu hâline gelecektir. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle önem arz eden bu konuları kamuoyunun gündemine taşımak ve toplumsal duyarlılık oluşturmak amacıyla 2015 yılı teması ‘Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Ahlakı ve Hukuku’ çerçevesinde hafta boyunca yapılacak etkinliklerde ele alınacaktır.”diye konuştu.
DOLU DOLU BİR HAFTA GEÇİRİLECEK
Çerkezköy İlçe Müftüsü Yusuf Tuna Çerkezköy’deki 2015 yılı kutlu Doğum Haftası etkinlikleri programını da açıkladı. Buna göre, 14 Nisan Saat 14.00’te Merkez Osmanlı Cami önünde toplanılarak Mehteran eşliğinde kortej halinde yürüyüş yapılacak. Yine aynı gün saat 15.00’te İlçe Halk Eğitimi Merkezi Salonu’nda İlahi Korosu ve yine saat 15.30’da Belediye Yer Altı Otoparkı üzerinde mehteran Konseri düzenlenecek. 17 Nisan saat 18.30’da Kapalı Spor Salonu’nda Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı H.Osman Şahin’in konferansı olacak. Aynı gün Kapalı Spor Salonu’nda saat 19.45’te ise umre çekilişi yapılacak ve Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında okullarda öğrenciler arasında yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödül töreni gerçekleştirilecek.
Haber/Seyit SÜREN
Yorumlar
Yorum Yap