Gözden kaçırmayın
Altın satma vaadiyle 3 kişiyi dolandıran 12 kişi tutuklandı: 4’ü belediye personeliCHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2014 yılında Türkiye’nin kazananlarını ve kaybedenlerini açıkladı. Öztrak’ın, ‘2014’ün Kaybedenleri’ listesinde, iş cinayetlerine kurban giden emekçiler, enflasyona yenilen memur, borçlarının altında ezilen vatandaş, iş bulamayan gençler, özgürlüklerin daraldığı, hukukun kalmadığı, yatırımların ve büyümenin çakıldığı Türkiye var. Bu yılın kazananları ise AKP’nin “Oligarkları, derebeyleri’ ve kârına kâr katan sıcak paracılar. Öztrak, bu tablo karşısında umutsuzluğa düşmemek gerektiğini belirterek, “Türkiye çok büyük kaynaklara sahip bir ülkedir, potansiyeli yüksektir. Doğru, düzgün ve dürüst yönetimle ülkemizin geleceği, geçmişinden daha parlak olacaktır” dedi.
2014’Ü DEĞERLENDİRDİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2014 yılında ekonomide ve iş hayatında yaşananları değerlendirdiği yazılı açıklamasında şunları kaydetti:
1723 EMEKÇİ İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ
Büyük umutlarla başladığımız 2014 yılı ülkemiz, ekonomimiz ve toplumun tüm kesimleri için kötü yönetim sonucunda yitirilmiş yıllar listesinde yerini almak üzeredir. 2014’ün kaybedenler listesinin başında emekçilerimiz ve çalışanlarımız gelmektedir. Borca batırılan, elinde avucunda ne varsa bankaya kaptıran, güvenli olmayan işlerde çalışmaya mahkum edilen, sonra da Soma ve Ermenek’teki madenlerde, İstanbul’da rezidans inşaatlarında hayatlarını yitiren emekçilerimiz ve aileleri bu yılın da en çok kaybedenleri oldu. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclis verilerine göre sonuna yaklaştığımız bu yılın 11 ayında işçi cinayetlerinde yaşamını kaybeden emekçilerimizin sayısı 1723’tür. Bu kayıplarımızla beraber patenti AKP’ye ait, “vicdansız büyüme” modelinin 12 yılda iş cinayetlerine kurban ettiği emekçilerin sayısı 14 bin 361’e çıkmıştır. Hepsini bir kez daha rahmetle anıyor ailelerine sabırlar diliyorum.
ENFLASYON PATLADI, YANDAŞ SENDİKA MEMURU YAKTI
2014’te emekçilerimizin sadece canları değil, cepleri de yanmıştır. Hayat pahalılığı, 2014’te, çalışanlarımızın satın alma gücünü aşındırmıştır. Daha yıl bitmeden 11 ayda enflasyon yüzde 8,7’ye ulaşırken, çalışanlarımızın bütçesinde en önemli ağırlığa sahip gıda ürünlerinin fiyatı 11 ayda yüzde 13 artmıştır. Hükümetin yüzde 5,3’lük enflasyon hedefi yıl bitmeden kat be kat aşılmıştır. Bu sene, özellikle, memurlarımızın bütçesindeki yangın büyüktür. Sayıları 3 milyona yaklaşan memurlarımızın mali hakları, 2014’de, hükümet ve onun yandaşı olan sendika tarafından gasp edilmiştir. Memurun, 2014 için aldığı enflasyon farksız 123 TL’lik seyyanen zam, 2014’ün ilk yarısında enflasyon karşısında eriyip gitmiştir. Hükümet, daha yılın ilk yarısında maaşı eriyen memurlarımıza enflasyon farkı vermemiş, yandaş sendika da buna seyirci kalmıştır.
ÇİFTÇİ HAKKINI ALAMADI
2014’ün kaybedenleri listesinin ilk sıralarında yer alan diğer bir kesimse çiftçilerimizdir. Yılın üçüncü üç ayında tarım sektörü yüzde 4,9 daralırken; ilk 9 ayda tarımda elde edilen gelirler, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 3 azalmıştır. Çiftçimiz, 2014’te de girdi maliyeti ile ürün fiyatı arasında ezilmeye devam etmiştir. 2002’de 1 litre mazot için 4,7 kg buğday satan çiftçi, 2014’te 6,2 kg buğday satmak zorunda kalmıştır. Çiftçimiz, Kanunun emrettiği desteği 2014’te de alamamıştır. 2014’te çiftçilerimiz yasal olarak almaları gereken 17,6 milyar TL’lik desteğin ancak 9,6 milyar TL’sini alabilmiştir.
VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA
2014’ün bir diğer kaybedeni borca batırılan ailelerimizdir. 2014’ün ilk 9 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre, milli gelirdeki artış sadece yüzde 2,8 olurken; ailelerimizin tüketimindeki artış bunun altında kalmıştır. 2014’ün ilk 9 ayında ailelerimizin tüketimi, geçen seneye göre, sadece yüzde 1,9 artmıştır. Ailelerimiz tüketimlerini kısarak ayakta durmaya çalışmış, buna rağmen, icraya düşen banka borçlarındaki artış büyük boyutlara ulaşmıştır. Takipteki bireysel kredi kartı borçları 2014’ün bitmesine iki hafta kalmışken, geçen sene sonuna göre yüzde 26 artmıştır. Aynı dönemde takibe düşen tüketici kredisindeki artış ise yüzde 46’dır. Nitekim, 2014’ün daha ilk 10 ayında bireysel kredi kartı borcunu ödeyememiş ve halen borcu devam eden kişi sayısı, geçen senenin tamamına göre yüzde 49 artarak 662 bin kişiye ulaşmıştır. Bankalara borcunu ödeyemeyen vatandaşlarımızın toplam sayısı ise 2014 Ekim ayı itibariyle 2 milyon 815 bine çıkmıştır.
GENÇ İŞSİZLİĞİ YÜZDE 20’YE DAYANDI
Ülkede toplam işsiz sayısı 54 ay sonra ilk defa üç milyonu aşmıştır. 2014’ün bir diğer kaybedeni bu ülkenin geleceği ve umudu gençlerimizdir. 2014’te de gençlerimiz iş bulamamıştır. Genç işsizliğinin son bir yılda 1,3 puan artarak Eylül’de yüzde 19,1’e çıktığı ülkemizde, her beş gencimizden birisi işsizdir. Bundan daha da vahimi ailelerimizin bin bir emek ve çabayla üniversiteye gönderdiği evlatlarımızın işsizliğinin ciddi boyutlara ulaşmasıdır. Eylül ayı itibariyle Türkiye’deki her 100 işsizden 25’i üniversite mezunudur. Yeryüzü üzerinde insan gücünü ve kaynağını bu kadar kolay heba eden, gençlerimizin gelecek umutlarına cevap veremeyen başkaca bir siyasi iktidarı bulmak herhalde güçtür.
YATIRIMLAR DURDU, TÜRK YATIRIMCI DIŞARI KAÇTI
2014’ün kaybedenler kulübünde iş ve istihdam yaratacak gerçek yatırımcılarımız da bulunmaktadır. Türkiye’de giderek artan hukuksuzluk, adaletsizlik özel sektörü ülkemizde yatırım yapmaktan caydırmıştır. Hükümet, 2014’te, bir taraftan iş dünyasının DEİK gibi örgütlerine doğrudan müdahale edip bu örgütlerin kaynaklarına el koyarken, diğer taraftan da iş adamlarının malına mülküne el koymasını kolaylaştıracak adımlarını hızlandırmıştır. Artan güvensizlik ve belirsizlik ülkemizde yatırım iştahını köreltmiştir. Özel sektörün, 12 aylık reel yatırımlarının düzeyi 2011 seviyesinin bile altına düşerken; Türklerin yurtdışında yaptığı doğrudan yatırımlar rekorlar kırmaya başlamıştır. Türk işadamı Türkiye’de yatırım yapmak yerine, yurtdışında yatırım yapmayı tercih eder hale gelmiştir.
İŞ DÜNYASINA KUR FARKI DARBESİ: 7 MİLYAR TL ZARAR
2014’ün kaybedenler kulübünün bir diğer üyesi, döviz borcu olan şirketlerimizdir. Hükümet 2014’e 1,98 TL’lik dolar kuru tahmini ile başlamış ve ekonomik dengelerini bu dolar kuru tahminine göre yapmıştır. Böylece Hükümet, yıla başlarken, piyasalara “Korkmayın, dövizle borçlanmaya devam edin” mesajı vermiştir. Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu yılın ilk 10 ayında 3,7 milyar dolar artarak 134,2 milyar dolara çıkmıştır. Reel sektörün döviz açık pozisyonu ise yılın ilk 9 ayında 2,7 milyar dolar artarak 179 milyar dolara ulaşmıştır. Sonuçta dolar kurunun 2,41 TL’yi aşarak rekorlar kırdığı yılın son ayında, döviz borcu olan şirketlerimiz ciddi zararlar yazmıştır. Finans kesimi dışındaki şirketlerin bu yıl Eylül ayından 26 Aralık tarihine kadar, taşıdıkları döviz açık pozisyonu nedeniyle, uğradıkları kur farkı zararı 7 milyar TL’ye ulaşmıştır.
17. SIRAYA ÇAKILIP KALDIK
2014 Türkiye için uluslararası karşılaştırmalarda da yitirilmiş bir yıldır. Türkiye, 2014’te, küresel rekabet gücü endeksinde bir basamak gerilemiş ve 45.’liğe düşmüştür. Küresel ekonomi ligindeki konumumuz da 2014’te yerinde saymıştır. 2002’de olduğu gibi 2013 ve 2014’te de Türkiye, satın alma gücü paritesiyle 17. büyük ekonomi olmaya devam etmiştir. Türkiye’nin bu anlamda son 12 yılı yitirilmiştir.
YOLSUZLUK TAVAN, ÖZGÜRLÜK DİP YAPTI
2014’te ülkemiz açısından en büyük kayıplardan biri de itibar kaybı olmuştur. Saray yapmakla Türkiye’ye itibar kazandırdığını zannedenler, yolsuzluk ve özgürlük listelerinde ülkemizin irtifa kaybetmesine neden olmuştur. Saraydan tasarruf etmeyenler, “ülkenin itibarından” tasarruf etmiştir.
Nitekim, Uluslararası Saydamlık Örgütü verilerine göre 2014’te yolsuzluk algısının en hızlı arttığı ülke Türkiye olmuştur. Türkiye’nin yolsuzluk algı endeksindeki konumu 11 basamak birden kötüleşmiş ve 175 ülke arasında 64. olmuştur. Türkiye İnsan Hakları ve Özgürlükleri İzleme Örgütü Özgürlük Evi’nin hazırladığı internet özgürlüğü endeksinde de ciddi gerileme göstermiştir. Türkiye, 2014’te beş basamak gerileyerek, 65 ülke içinde interneti en özgür 43. ülke olmuştur.
KAZANANLAR: AKP OLİGARKLARI VE SICAK PARACILAR
2014’ün kaybedenlerinin yanında kuşkusuz kazananları da vardır. AKP’nin siyaset anlayışının ve vicdansız büyüme modelinin besleyip büyüttüğü “oligarklar ve kupon arsa derebeyleri” 2014’te de servetlerine servet katmıştır. Toplumun en varlıklı yüzde biri 2002 yılında ülkedeki toplam servetin yüzde 39,4’üne sahip iken bu oran 2013’te yüzde 52,3’e, 2014’te ise yüzde 54,3’e, ulaşmıştır. Dünyada ancak vurgun ve talan düzenlerinde böylesi bir zenginleşme yaşanmaktadır.
SICAK PARACIYA BALLI KAZANÇ
2014’ün bir diğer kazananı da sıcak paracılardır. AKP iktidarı 2014’te de sıcak paracıların kârına kâr katmıştır. 2 Ocak 2014 tarihinde, Türkiye’de borsaya 1 milyon dolar getiren Londra ve New York’taki sıcak paracılar, 25 Aralık itibariyle, 1 milyon 195 bin 63 dolar elde etmiştir. 2014’te sıcak paracıların dolar cinsinden kazancı yüzde 19,5 olmuştur.
2015 SEÇİM YILI, 2015 UMUDUN YILI
2014 halkımız, işçilerimiz, memurlarımız, ailelerimiz, gençlerimiz ve gerçek yatırımcılarımız için acı ve sıkıntılarla dolu bir yıl olsa da umutsuzluğa ve karamsarlığa gerek yoktur. Türkiye çok büyük bir ülkedir, potansiyeli yüksektir. Doğru, düzgün ve dürüst yönetimle ülkemizin geleceği, geçmişinden daha parlak olacaktır.
Karanlık ve sıkıntılı bir yıl biterken, aydınlık ve umut dolu bir yıl başlamaktadır. 2015 umut yılıdır; çünkü bu acı ve sıkıntıları yaratanları tasfiye etme ve tarihin sayfalarına gönderme şansı vardır. 2015 zalimin zulmüne, harama bulaşmışların haramiliğine dur demek ve karanlıktan aydınlığa çıkmak, bolca üretip hakça paylaşmak için önemli bir fırsattır. 2015, Türkiye’nin seçim yılıdır; halkımızın teveccühüyle de Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidara geldiği yıl olacaktır. Milletimizin yaklaşan yeni yılını kutluyorum.
Marmara Haber
Yorumlar
Yorum Yap