Gözden kaçırmayın

“Atatürk, bu halkın gönlünde erişilemez ve dokunulamaz bir yerde”“Atatürk, bu halkın gönlünde erişilemez ve dokunulamaz bir yerde”

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’i ziyaret etti.
ÇOK DİKKAT ETMEK GEREKİYOR
NKÜ Rektörülük makamında gerçekleşen ziyarette Prof. Dr. Şimşek, üniversite hakkında Cumhurbaşkanı Gül’e bilgiler verdi. Gül, rektörlük ziyaretinde yaptığı konuşmasında, üniversitelerin eğitim kalitesine dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Gül, "Üniversite mezunlarımız, mezun olduğu üniversitenin diplomasını o kadar özgüvenle taşıyabilmeliler ki bu ancak sizin onlara eğitim süresi içerisinde verdiğiniz bilgiyle, tecrübeyle onları ne kadar donatırsanız onunla bağımlı bir şey. Onun için eğitim kalitesine çok dikkat etmek gerekiyor" dedi.
 

 
EĞİTİMLERİN KALİTELİ OLMASI GEREKİYOR
NKÜ’nün 2006 yılında kurulmasına rağmen fiziki olarak genişlemesinin yanında öğrenci ve öğretim elemanı açısından takdire şayan olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, "2006 yılında kurulup daha 10 sene dolmadan üniversitenin bu kadar genişlemesi, büyümesi, hem fiziki mekan, hem öğrenci, öğretim elemanları açısından olan üstü takdire şayan. 26 bin öğrencisi var üniversitenin. Birçok fakülteler var. Üniversiteler öğrenci sayılarının çokluğu ile övünebilir ama daha çok övünecekleri şey üniversitedeki eğitimlerinin kalitesi olması gerekir" diye konuştu.
 

 
DEVLET HER TÜRLÜ İMKANI SAĞLIYOR
Cumhurbaşkanı Gül, devletin üniversitelere her türlü imkanı sağladığını da belirterek, "Üniversite kurulsun diye eminim ki bu şehrin değerli siyasetçileri, ileri gelenleri, eşrafı, iş adamları ne kadar çok uğraşmışlardır. Üniversite kurulmuş devlette her türlü bütçelendirmeyi yapmış, kısa süre içerisinde bu muazzam binalar hepsi gerçekleşmiş vaziyette. Şimdi bunların içinde ne oluyor. Bunların içi gerçekten en iyi şekilde eğitimin görüldüğü mekanlar oluyor mu olmuyor mu? Bu çok önemli. Bu çevredeki insanlar aman gözümüzün önünde üniversite var, buraya gönderiyoruz dediklerinde sonunda zarar görmemeleri gerekir. Öğretim üyelerinin üstünde büyük bir sorumluluk var. Sizden tek istediğimiz size emanet ettiğimiz çocukları en iyi şekilde yetiştirmeniz" şeklinde konuştu.
 

 
BORSAYI DA ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tekirdağ ziyaretleri kapsamında Ticaret Borsası'nı ziyaret etti. Tekirdağ Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sarı ve üyelerle bir araya gelen Gül, Borsa'nın 2014 yılı ilk ürünü 7 ton buğdayı 900 TL'ye satın aldı. İlk satışın herkese hayırlı olmasını dileyen Gül, buğdayı satın aldığı Ali Arabacı'ya altın hediye etti. Cumhurbaşkanı Gül, Ticaret Borsası önünde hatıra fotoğrafı çektirerek, 8. Mekanize Piyade Tugay ve Garnizon Komutanlığı'nı ziyaret etmek üzere Borsa’dan ayrıldı.
 

 
FİDAN DİKTİ
Cumhurbaşkanı Gül, çıktığı yurt gezisi kapsamında Tekirdağ’da bir takım ziyaretlerde bulundu. Tekirdağ Valisi, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı, Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörü’nü ziyaret eden Cumhurbaşkanı Gül, Tekirdağ ziyaretlerinin sonuncusunu 8. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Halil Erkek'e gerçekleştirdi. Basına kapalı yapılan toplantı sonunda Cumhurbaşkanı Gül, 8. Mekanize Piyade Tugayı Orgeneral Nurettin Aknoz Kışlası bahçesine fidan dikti. Erlerden aldığı kürekle adına dikilen fidanı toprakla buluşturan Cumhurbaşkanı Gül, fidana ilk suyunu vermesinin ardından istirahat için Tekirdağ’da konaklayacağı otele geçti.
 

 
İLİNİZDE GÖRMEKTEN MEMNUNUM
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tekirdağ'daki resmi ziyaretlerinin ardından geceyi geçireceği otelde, kaymakamlar, belediye başkanları, gaziler, şehit yakınları, OSB'lerde işyeri bulunan işadamlarıyla akşam yemeğinde buluştu.  Yemek öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tekirdağ'ın 4 Osb, limanları ve lojistik merkezleri bölgede önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çekerek, 'Sanayicilerle konuştum. Sanayici olmak kolay değil, alıp satmak kolay ama insan istihdam etmek üretmek ihraç etmek vergi ödemek çok zor bir iş. Karlı işleri bırakıp bunları yapanlara sahip çıktım. Burada üretilenler Türkiye'nin dışına gidiyor. Burada huzur ve güvende olduğunu görmek önemlidir. Herkesin burada birbirine saygı ve sevgi içinde olduğunu gördüm. Farklı siyasi görüş ve mezhep ve etnik yapıları bir arada tutuyoruz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı söz konusu olduğunda birliği temsil ediyor bunu ilinizde görmekten memnunum. Bu böyle devam edecektir" dedi.
 

 
İMPARATORLUK GEÇMİŞTEN GELİYOR
Herkesin memleketin kıymetini bilmesi gerektiğinin belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye büyük bir ülke, 80 milyon nüfusu var. Trakya'nın kültürü, sosyal yapısı farklıdır. Trabzon, Kayseri, Zonguldak ve Ankara farklı ama onlar hepsi bizim, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Tekirdağlı, Van'da, Diyarbakır'da iş kurabilir gider Kayseri'de iş kurar. Önemli olan şey hepimizin ülkemizin çeşitliliği, zenginlik olarak görmemiz. Avrupa’da Lüksemburg gibi bir devlet olsaydık, nüfusumuz 10 milyon olsaydı o zaman herkes tek tip olabilirdi. Burada çoğulculuk ve çeşitlilik söz konusu olmazdı. Türkiye'nin büyüklüğünden geliyor, İmparatorluk geçmişinden geliyor. Tarihimizi biliyoruz. Tarihi geri getirmek uğraşışı izinde değiliz. Ama kendimizi iyi bilelim. Bunun için geçmişimiz bilmemek lazım" diye konuştu.
YAPACAK ÇOK ŞEY VAR
Türkiye'nin istikrar ve ilerleme içerisinde olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül daha sonra sözlerini söyle tamamladı: "Hala yapılması gereken çok şey var. Hala birçok vatandaşımızın yaşadığı evleri düşündüğümüzde yapacak çok şey var. Türkiye'nin zenginleşmesi gerekir. Gayri safi milli gelirden kişi başı pay 10 bin dolara çıktı ama başka ülkeler 30-40 bin dolar. Bize yakın ülkelerde 25 bin dolar olunca, yürüyecek çok yolumuz olduğu ortadadır. Enerjimizi boşa harcamamız gerekir. Seçimler yapıyor siyasi münakaşa yapılıyor. Türkiye istikrarlı bir şekilde yoluna devam etmesi gerekir. Bazı şeyleri çok büyütüyoruz. Çok büyütmemiz gerekir. Misafirler kabule ediyorum. Cumhurbaşkanları geliyor. 10 yıl önce gelmişler şimdi Ankara'yı tanıyamıyorlar. Hukuk standardımızı yükseltilmesi gerekir. Demokratik standartların yükseltilmesi gerekir. Herkesin ayni kurallara tabi olması gerekir. Bunlar sanayi ve ekonomiyi de güçlendirir. Daha yapacak çok reformlarımız var bunları hatırlatıyorum. Türkiye'nin istikrar adası olarak devam etmesi, çevremize örnek olması anlamına geliyor. Bunları el birliği içinde yapacağız” dedi.
Haber / Seyit SÜREN