Gözden kaçırmayın
Altın satma vaadiyle 3 kişiyi dolandıran 12 kişi tutuklandı: 4’ü belediye personeliBesinler, üretim safhasından başlayarak, mutfağımıza gelene kadar birçok işlemden geçer ve belirli oranlarda toksin kazanırlar. Havadan, Sudan, topraktan gelebilecek zararlı maddeler, saflaştırılma, uzun süreli saklama amacıyla koruyucu maddeler katılması ve boyama gibi işlemler de düşünülürse, neredeyse her gıdanın bir miktar toksin içerdiği ortaya çıkmaktadır.
Diyetisyen Sanem Apa 'Vücudumuz da günlük işlevlerini gerçekleştirirken toksin üretir. Vücuda gerekli olan enerji üretilirken vücutta istenmeyen "serbest radikaller" denilen maddeler oluşur. Bunlar vücuttan uzaklaştırılamazsa; kanser, kalp hastalıkları, erken yaşlanma gibi riskleri artımanın yanısıra baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk gibi günlük olarak sürekli şikayet ettiğimiz rahatsızlıkların da nedeni olabilir.'diyor.
TOKSİNLERİ VÜCUDUMUZDAN NASIL ATABİLİRİZ?
Sağlıklı bir vücut, belli düzeydeki toksinleri vücuttan rahatlıkla uzaklaştırabilir fakat vücutta fazla miktarda toksin varsa, doğal denge bozulur. Toksinler hücrelerin içinde birikmeye başlar ve onların çalışmalarını engeller. Günlük işlevini tam yapamaz duruma gelen vücut, gerekli enerjiyi üretemediğinden yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon güçlükleri, bellek zayıflığı gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılır. Bu maddelerin vücutta birikmesini önlemek ve vücuttan uzaklaştırılmasını sağlamak için Vitamin ve minerallere ihtiyacımız vardır. Antioksidan Vitaminolarak bilinen A, C ve E vitaminleri yanında, özellikle çinko ve selenyum mineralleri de "Serbest Radikal" olarak adlandırdığımız bileşikleri vücuttan uzaklaştırmada görev almaktadır. Bunların yanında yeşil çayda bolca bulunan ve flavanoid olarak adlandırılan maddeler de vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
DETOKS NE ZAMAN YAPILMALI?
Diyetisyen Sanem Apa, her gün 5 porsiyon sebze ve meyve tüketemeyen, yeterli su içmeyen, çok yoğun alkol ve kafein tüketen, aşırı stresli çalışan, sık seyahatleri olan, hareketsiz bir yaşam sürüp ödem, gaz ve şişkinlik şikayeti yaşayanlar, dönem dönem sabahları zor uyanıp halsizlik hissedenlerin detoks yapabileceğini aslında başlı başına şehir yaşamının bile, yılda en az iki kez detoks yapmak için geçerli bir sebep olduğunu belirtiyor.
Kimler detoks yapmamalı?
Apa, organ yetmezliği olanlar, hamileler, süt verenler, yüksek tansiyonu olanlar, diyabet hastaları ve çocukların detoks yapmasının sakıncalı olabileceğinin ve ancak doktor kontrolü altında yapılabileceğinin altını çiziyor.
DETOKS NASIL YAPILIR?
Özellikle mevsim geçişlerinde; sonbahar ve ilkbaharda detoks yapılması kişilerin "bahar yorgunluğu" dediğimiz şikayetlerini azaltır. Çünkü etkili bir detoks uygulaması, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Sebze ve meyve tüketiminin yanısıra çay polifenolleri, özellikle yeşil çay, detoks programında son derece önemlidir. Çay polifenolleri bağışıklık sistemini güçlendirir. Zencefil, hindiba, rezene ve kereviz ise vücuttan fazla suyun atılmasına yardımcı olabilir.
Bitki çaylarının detoksun en önemli destekçilerinden olduğunu belirten Diyetisyen Sanem Apa, detoks yaparken özellikle Biberiye, Funda yaprağı, Mate, Ihlamur, Barut ağacı yaprağı, Kekik, Limon, Tarçın, Papatya, Melisa bitkilerini içeren bitki çaylarının tüketilmesini öneriyor.
Biberiye: Hazımsızlık şikayetlerinde yaygın olarak kullanılır.
Funda yaprağı: Doğru bitkiler ile birleştirildiğinde yağ yakımını arttırmaya destek olabilir.
Mate: Metabolizmayı hızlandırır.
Ihlamur: Özellikle tarçınla birlikte zihni canlandırır.
Barut ağacı yaprağı: Bağırsak hareketini destekler. Çok düşük miktarda alınması gerekir.
Kekik: Sindirim sistemini destekler.
Limon: Ferahlık verir.
Tarçın: kan şekeri dengesini sağlar ve midenin boşalma hızını geciktirir.
Papatya: Sakinlemenize yardımcı olur.
Melisa: Kaliteli bir uyku sağlar.
Haber / Merve ERDUĞAN
Yorumlar
Yorum Yap