Aras-Ca Bakış


Yılbaşı kutlamasına Aras_Ca bakış..

Bende Noel bayramını ve yılbaşını kutlamayanlardanım.


Ama sakın yanlış anlamayın ha, gâvurların bayramı olduğu için ya da her hangi bir tepki için değil. Neyi niye kutladığımı tam olarak bilmediğim için, o günün bana hiç bir heyecan katmadığı için, yeni bir yıla girdiğimizin hiç bir doğa ve tabii belirtisini göremeyip, bunu hem fiziksel hem de duygusal olarak hissetmediğim için kutlamıyorum.

 

Bence, 1 Ocak gününü yılbaşı yapan tüm dünya ülkeleri; 


ya zaman ve mevsim özürlüsü, 


uyuma ve uyanma özürlüsü, 


ölüm ve diriliş özürlüsü..


Ya dini propagandalarını ölümsüz kılmak için 1. Ocak yılbaşı olarak gelişmiş Hıristiyan ülkelerinde kabul görmüş, bizim gibi ülkelerde buna uymak zorunda kalmıştır.


Ya da, o zaman ki amaçları mitolojik figürleri olan “Noel”i, bir takım ekonomik çıkarları için, tüm dünyaya pazarlamak adına 1 Ocak yılbaşı olarak onaylattırılmıştır dünyaya. 


Neyse ne ama (bence) yanlıştır.


Siz hiç, zemheri soğuklarda, çile aylarında, ölü kışın ortasında yeni bir yıla girildiğini, tüm benliğinizle hissediyor musunuz? 
Hayır hissedemezsiniz.


Peki neden?


Çünkü "yeni bir yıl yeni mevsimle, yeni mevsim de baharla başlar."

 

Bahar yepyeni bir heyecanla geldi geçti, yaz yoğun olarak yaşandı bitti, güz oldu doğa takatten düştü, kış oldu tamamen öldü. 
Yani doğa uyku moduna girdi.


Ve kışın, doğayla beraber doğadaki birçok canlı, yarı ölüm olan uyku devresine girmiş ve tabiat yıllık ömrünü tamamlamış oldu. 


Birkaç aylık ölü kış mevsiminin bitmesinin, cemrelerin de düşmesinin ardından, her yıl ölüp dirilen ve yenilenen tabiat mart ayında tekrar canlanmaya başladığında, toprak yeşerip ağaçlar tomurcuklanmaya başladığında, hayvanlar kış uykusundan uyandığında, yüreklerde sevgi,-aşk, yaşama sevinci hisleri uyarıldığında işte o zaman kutlanmalıdır (bence) yeni yıl.

 

Bu gün yatıp kalkıp şükrettiğimiz, her geçen gün önemini daha çok idrak ettiğimiz o müthiş Cumhuriyet reformlarıyla beraber, Avrupa ya ve dünyaya uyum sağlamak adına 1926 yılında ülkemizde kullanıma giren miladi takvim, bence yalnız bizim değil dünyanın bir büyük hatasıdır.

 

Bana göre, 12.inci ay Şubat, 1.inci ayda Mart olmalıdır.


Ve dolayısıyla da “yılbaşı” , Şubatı Marta bağlayan son gecede kutlanmalıdır.


Ama…


(Buna rağmen Noel’i bayram olarak gören, bu bayramı ve kış ortasında yılbaşı kutlamayı benimseyen tüm okurlarımızın yeni yılını kutlar. 


Bu yeni yılın başta Marmara Haber ailesi ve Marmara bölgemize, ülkemize, diğer Türk yurtlarımıza ve tüm dünyamıza barış-huzur ve sağlık getirmesi temennisiyle, herkese mutlu yıllar dilerim.)

 

____Aras_Ca