Uzman Doktor Burcu Minareci


SİVİLCELERİNİZDEN KURTULUN

Sivilce, kıl folikülü ve buna bağlı yağ bezlerinin inflamasyonu sonucu oluşan; akne öncüsü açık ve kapalı komedonlar ( siyah ve beyaz noktalar) , içi iltihaplı lezyonlar, nodül ve kistler ile seyreden bir hastalıktır. İyileşirken iz bırakabilir. Yüz- sırt-göğüs- kalça bölgesi gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde sık görülür.


Sivilce oluşumu için başlıca dört faktör mevcuttur. Bunlar Deride aşırı sebum(yağ) salgısı, Folikülerkeratinizasyon (Kıl folikül açıklığında tıkaç oluşumu), Mikroorganizmaların (propionibakteriyumaknes) çoğalması ve Enflamasyon (yangı) oluşumudur.

 

Deride artmış sebum salgısı: Deri altında yerleşen yağ bezleri sebum denilen yağ salgısını üretir. Üretilen sebumkıl köküne açılan kanallar aracılığı ile deri yüzeyine iletilir ve cildin nemli ve sağlıklı kalması sağlanır. Sebum üretiminin akne vulgarisi olan kişilerde arttığı ve hastalığın şiddeti ile paralellik gösterdiği bilinmektedir. Yağ bezlerinin aktivitesi yaş ve cinsiyete göre değişmektedir. 15-35 yaşları arasında maksimum olan sebumüretimi ; kadınlarda her 10 yılda bir %32, erkeklerde ise % 23 oranında azalmaktadır.

 

Yağ bezi aktivitesini etkiyen en önemli unsur hormonlardır. Sebum yapımı hormonal kontrol altındadır. Androjen hormonları sebum yapımını tetiklemekte, östrojenler ise baskılanmaktadırlar. Özellikle geç yaşlarda ortaya çıkan ve şiddetli seyreden durumlarda androjen düzeyleri normalin üstünde bulunmuştur. Polikistikoversendromunun da akne ile ilişkili olabileceği bilinmektedir. Beslenmenin yağ bezi aktivitesinde etkili olabileceği düşünülmüş ancak böyle bir bağlantı ne hayvanlarda ne de insanlarda gösterilememiştir.

 

Mikroorganizmalar: Akne vulgaris oluşumunda mikroorganizmaların rolü olmakla birlikte akne bulaşıcı bir mikrobik hastalık değildir. Normalde kıl keselerinde (foliküllerde) bulunan ve akne vulgariste çoğalan mikroorganizmalar; propionibacteriumacnes, stapylococcusepidermidis ve lipofilik mayalardır(pityrosporum ovale). Propionibacteriumacnes adlı mikroorganizmanın  ergenlik döneminde arttığı bilinmektedir. Ancak akne şiddeti ile mikroorganizmaların çoğalması arasında paralellik yoktur.

 

Enflamasyon (yangı ): Enflamasyon ; tıkaç oluşumu, sebum salgısının artışı ve mikroorganizmaların bölgede çoğalmasına  vücudun bağışıklık sistem hücrelerinin devreye girerek verdiği bir cevaptır.

 

Sivilcede klinik seyri etkilen faktörler ise; genetik yatkınlık, sıcak, terleme, UV ışınları ve strestir. Ayrıca 1970 yılına kadar akneli hastalarda çeşitli yiyecekler yasaklanmış, ancak daha sonra yapılan çalışmalar, gıdaların akne vulgaris alevlenmesinde  rol oynamadığı, beslenme alışkanlığının akne şiddeti ile ilişkili olmadığını ortaya koymuştur.Yine akne vulgaris, kadın olguların %60-70’inde menstürasyondan (adet döneminden) 2-7 gün  önce şiddetlenmekte ve 7-10 gün sonraya kadar devam etmektedir.

 

Akne vulgaris tedavisi: Akne tedavisi tamamen hastaya özel olarak seçilen bir tedavidir. Tedavi seçimi lezyonların şiddetine, tabloda belirgin olan lezyonun türüne, hastanın yaşına ve daha önce uygulanmış tedavilere göre planlanır. Tedavide kullanılan ajanların (lokal veya sistemik) etkileri akneyi oluşturan 4 mekanizmaya karşıdır. 1. Follikülerkeratinizasyonu düzelten (komedolitik), 2. Sebum/yağdüzeyiniazaltan, 3. Folliküldeki mikroorganizmaları azaltan 4. Antiinflamatuvar (yangıyı azaltan) etki gösteren ilaçlar.

 

Günümüzde akne tedavisinde en çok kullanılan topikal(deri yüzeyine uygulanan) ajanlar; vitamin A türevleri, benzoilperoksid ve topikal antibiyotikler ve bunaların kombinasyonlarıdır. Topikal preparatları başlamadan önce hastaya akne tedavisinin uzun süre devam edeceği, üç aydan önce beklediğimiz etkinin görülemeyeceği ve preparatların sadece lezyon bölgesine değil, tüm yüze uygulanmasının gerektiği anlatılmalıdır.

 

Akne tedavisinde Sistemik tedavide antibiyotikler uzun yıllardır akne tedavisinde kullanılan preparatlardır hem mikroorganizma miktarını direkt olarak etkilemekte hem de antiinflamatuvar etkisi ile tedaviye yardımcı olmaktadırlar. Bunlar arasında tetrasiklin,doksisiklin,azitromisin , ertiromisin kullanılan diğer antibiyotiklerdir. Hormonal tedaviler kadın hastalarda androjenlerinsebase bezler üzerindeki etkilerini engellemek amacıyla kullanılabilmektedir.

 

Akneyle ilgili bilinmesi gerekenler: Akne uzun sürelidir, dolayısıyla uzun süre tedavi gerektirir. Akne tedavi edilmezse iz kalma riski artar. Kişinin evde yüzüyle oynaması, sıkması, kaşıması, iz kalma riskini artırır. Akne bir deri hastalığıdır.Tedavisi deri hastalıkları uzmanı hekimin alanına girer. İlaç tedavisi kişiye göre değişir. Bu nedenle arkadaştan, komşudan ilaç tavsiyesi almak yanlıştır. Tedavide kullanılan ilaçlar çok çeşitlidir. İlaç seçimini hekim, hastanın yaşına, cinsiyetine, sivilcelerin şiddetine, yaygınlığına göre yapar. Her ilaç her hastada uygun olmayabilir. Cilt bakımında hassas davranılmalı, hafif, deriyi soymayan temizleyiciler kullanılmalı, nonkomedojenik gözenekleri kapatıcı etkisi olmayan kozmetikler tercih edilmelidir.

 

Özel Optimed Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Kliniği

Uzman Doktor Burcu Minareci