Prof. Dr. Sarper Karaküçük


Katarakt her yaşta karşınıza çıkabilir!

Görmek… İnsanın en muhteşem duyusu! Bu nedenle sağlıklı görüş hepimiz için çok değerli… Anadolu Sağlık Merkezi Göz Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Sarper Karaküçük, sadece ileri yaşlarda değil, her yaşta görülebilecek katarakt sorununa hazırlıklı olmak için önemli bilgiler ve öneriler paylaşıyor.


Göz içi merceğinin göz bebeğinin hemen arkasında yer alan ve mercimeğe benzeyen şeffaf bir yapı olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Göz Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Sarper Karaküçük “Katarakt, bu şeffaf yapının matlaşarak ışığı daha az geçirmesi, yani görmeyi zorlaştırmasıyla oluşan bir durumdur” dedi.
 

Katarakt bebeklerde dahi görülebiliyor
Kataraktın pek çok farklı nedeni olabileceğini aktaran Anadolu Sağlık Merkezi Göz Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Sarper Karaküçük “En sık görülen neden, ileri yaşla birlikte lens liflerinin matlaşması. En çok ileri yaş gruplarında görülse de aslında her yaşta karşılaşılabilen bir durumdur. Örneğin, gençlerde bir metabolik hastalığa bağlı olarak görülebiliyor. Bazen bebeklerde dahi görülebilen (doğumsal katarakt) katarakt; diyabetlilerde, uzun süre kortizonlu ilaç kullanan hastalarda, göze gelen darbelerden sonra ya da göze ait uveit, glokom gibi hastalıklardan sonra da ortaya çıkabiliyor. Tüm bunların yanı sıra çevresel etkenler, ultraviole ışınları, radyasyon, hava kirliliği ve beslenme gibi pek çok nedenden de söz etmek mümkün. Kataraktlı hasta, görmesinde azalma hisseder. Bazen yakın bazen uzak görme bozulur, gözlük numaraları sık sık değişir. Katarakt ilerledikçe tüm mesafelerde görme bozularak kalitesiz hale gelir. Renklerde soluklaşma ve sararma olabilir. Hatta gece görüşünde de sorunlar başlar. Dolayısıyla kişinin sosyal hayatı artık daha zordur” açıklamasında bulundu.
 

Saniyede 40.000 defa titreşim yapan ultrasonik ses dalgaları ile kataraktlı lens eritilebiliyor
Kataraktın ilerlemesini durduracak ya da iyileşmesini sağlayacak bir ilaç ya da gözlük tedavisinin henüz mevcut olmadığını belirten Prof. Dr. Sarper Karaküçük “Şu an için tek tedavi seçeneği cerrahidir. Cerrahi olarak yapılan işlem, matlaşmış ve kataraktlı göz içi merceğinin ameliyatla alınarak yerine suni göz içi merceğinin konması şeklindedir. Fako diye adlandırılan bu ameliyatta, saniyede 40.000 defa titreşim yapan ultrasonik ses dalgaları ile çok küçük bir bölgeden göz içine ulaşılarak kataraktlı lens eritilebiliyor. Ardından, en son teknolojiyle üretilen, hastaya en uygun göz içi merceği (yapay lens) katlanarak içeri yerleştiriliyor. Son zamanlarda “akomodatif lens” denilen uzak ve yakını net görebilen, her türlü kırma kusurlarına en uygun lensler de kullanılmaya başlandı. Lens kapsülü içine yerleştirilecek farklı tipte lenslerle ilgili araştırmalar ise tüm dünyada hızla devam ediyor” dedi.
 

Erken dönemde yapılan ameliyatlar gecikmiş vakalara göre daha kolay
Cerrahi müdahale zamanlaması için belirli bilimsel kriterler olmakla birlikte, pratikte, hastanın görmesindeki azalmanın da önemli bir kriter olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karaküçük “Erken dönemlerde yapılan ameliyatların, gecikmiş vakalara göre daha kolay olduğu unutulmamalıdır. Cerrahi müdahale, hastaya ait bir özellik olmadığı sürece lokal anestezi ile yapılabiliyor ve genellikle yarım saati geçmiyor. Hasta ameliyattan sonraki gün, birinci hafta ve birinci ay kontrole çağırılırken, birinci ayın sonunda büyük oranda iyileşme sağlanıyor” dedi.