Erol Taşdelen


Hop nereye, Daha Komisyon iadesi yapacaktınız

Bazı yabancı sermayeli banka yöneticileri terfi ayağı ile Türkiye'den kaçıyor. Bazıları ise hastayım bahanesiyle gitmek istiyor. Yok öyle bir şey! Sisteme verdiğiniz zarar ve haksız komisyonların hesabını vermediniz!


McKinsey Prens ve Prenseslerinde bir panik havası başladı.

Zamanında kasım kasım kasılan, biz bu işi biliyoruz, bankacılık sektörünü biz yönetiyoruz havaları yok son yıllarda.

Kendilerini guru olarak ilan edenlerin profesyonel dijital sihirbazı ile milletin cebini nasıl boşalttıkları sayemizde ortaya çıktı.

Dijital kafaların aslında sistemleri hologram ortamı yaratıp illüzyon hokkabazlıklar ile sanal soygun ortamını anlamak için daha ne kadar maddi bedel ödeyeceğiz göreceğiz. Sistemleri çöktüğü için oyun kurucularda çözülme de başladı. Çöken sistemlerinin altında kalacaklarını anladıkları için kaçışlar da başladı. Bazı Prensesler “biz terfi ettik hadi bize elveda - vaarwel – addio – adios – addiju” diyecek, bazı Prensler, “rahatsızlandık oturmaktan belim tutuldu, görevimi sürdüremeyeceğim” diyecek, bazı Prensler, “yeter biriktirdiğimiz parayı yiyecek ömür kalmadı emekli oluyoruz”, diyecek.

Öyle ya da böyle 2023’e kalmaz çoğu devrişme McKinseyliler  Bankacılık tarihinde yerini alır ama maddi manevi sorumluluktan asla kurtulamazlar, bağımsız yargı geri gelin bunları açıklayın çağrısı yapabilir.

Gidiyorsun da pisliğini kim temizleyecek

Kendi adınıza, kurumunuz adına çok güzel işlere imza attınız. Vaat edilmiş topraklar gibi aynı zihniyet ile vaat edilmiş paraları kazandınız.

Hiç kimsenin aklına “bunlar çok kar ediyor ama bu değirmenin suyu nereden geliyor” demek gelmedi.

Bir de bakıyoruz ki, “ücret, komisyon, masraf, sigorta” ayağına nerede ise faiz geliri kadar gelir  elde etmişler. Bu devlet devlet ise alınan hak edilmeyen bu her kuruşu vatandaşına iade ettirir.

Hem de birikmiş faizi ile birlikte yapar bunu.

Yok öyle TCMB’ye EFT için 22 kuruş ödeyip vatandaştan 360 kat – 2000 kat para alıp 80.-TL’ye – 500.-TL’ye EFT yapmak.

Uyuşturucu baronu Carlos duysa kıskanır.

Asimetrik bir soygun var

Dijitalleştik, şu kadar Yazılım aldık bu kadar Teknolojik Yatırım yaptık demek sizi kurtarmaz.

Yurt dışına para transferinden başka bir şey değil bütün bunlar.

BDDK’ya açık çağrımdır:

Yazılım ve Teknolojik faturaları isteyin. Hangi ülke ve kurumlardan alındı ise o ülkenin Vergi Dairesi ile irtibata geçip bu faturaların gerçekliğini teyit edin lütfen. Kesilen hizmet- ürün faturalar ile o ülkeden ödenen vergi faturalar birbirini tutuyor mu?

Bizdeki fatura ile o ülkedeki fatura birebir tutuyor mu, hep birlikte görelim. Kafalardaki soru işaretleri de ortadan kalkmış söylenenlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da netleşmiş olur.

Hodri Meydan!

Ücretsiz kredi kartlar verilecekti ne oldu

03.10.2014 tarihli 2938 sayılı Resmi Gazetede “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”  yayınlanmıştı.

Halen de geçerli!

Bu yönetmeliğin 11. Maddesinde Kredi Kartı veren bankaların, “…. yıllık üyelik ücreti ve benzer ad altında ücret tahsil edemeyecekleri bir kredi kartı türü sunmaktadır” diye zorunlu hükmü var.

Kaç banka uyguluyor acaba.

Veya kaç banka önce bu ürünü müşterisine öneriyor. Kaç vatandaşın bundan haberi var. Kullanılan kredi kartların yüzde kaçı bu kartlardan. Haksızlık yapmayalım bunu uygulayan bankalar var. Bu gibi hizmetleri vatandaşın alması iyi olmaz mı.

Ocak kredi kart ekstrelerine bakın bazıları yıllık, bazıları üçer aylık, bazıları da vatandaş tepki göstermesin az gözüksün diye aylık kart ücretleri alıyor. Olmadık şeylere Kamu Spotu yayınlayan devlet bu durumu Kamu Spotu olarak niye duyurmaz ki şaşarım. Vatandaş üç kuruşun hesabını yaparken kim buna itiraz eder.

Kapitalist sistem önce Tüketimi körükler

Kapitalist sistem, Reklam bombardımanı ile satmak istediği ürünü senin “ihtiyacın” olduğuna inandırıp, sende “istek” uyandırır. İhtiyacın olmayan şeyleri alıp sonra bu borcu nasıl ödeyeceğim diye düşünürsün.

Tasarruflarını elinden almaları yetmez ilerde elde edeceğin veya edeceğini düşündüğün geliri de elinden alırlar. Tüketici kredileri böyle doğmuştur. 1000.-TL’ye 9.000.-TL kredi yaratırlar. Senin parayı defalarca sana satarlar. Batıklar veya mevduat çekildiğinde tam tersi zarar verir o nedenle elindeki parayı havada kapar bankacılık sistemi ama geri ödemeye gelince seni resmen süründürür de kendi paranla rezil olursun.

Sanal körlük başladı

Sanal dünyasındasındır artık. Dijital seni içine çekmiştir. Sanal kart ile bedavaya aldığını düşünürsün. Evine bir bak ne kadar ihtiyacın olmayan şeyler almışsın. Formül bu aslında : “İhtiyacın olmayan hiçbir şey alma”. İstediğini değil ihtiyacın olanı al. Her istek ihtiyaç değildir anla artık. O nedenle bir şey alacağın zaman düşün “istediğin için mi alıyorsun ihtiyacın olduğu için mi?”…

Yeni evli kişilerin evleri çok hoşuma gider. Ne kadar sadedir. “Minimal Yaşam” gibi az ve öz eşya vardır. Acil ihtiyaçlar alınmış, istekler sonraya bırakılmıştır çünkü. Aynı eve  iki yıl sonra git tanıyamazsın. Ne kadar çok mutfak eşyası vardır.  Bazı evlerdeki çay bardağı adeti köy kahvehanelerinde yoktur. Bazı evlerdeki çatal bıçak çanak çömlek adeti esnaf lokantasında yoktur. Onlarca kıyafet alırız ama en sık giydiğimiz kıyafetler 5-6’yı geçmez.

Sistem seni sömürdüğüne yabancılaştırır, masraflara da

Felsefede hoşuma giden bir kavram vardır : Yabancılaşma! Sisteme o kadar çok uyum sağlarsın ki sömürüldüğünü unutur sistem ile bütünleşirsin. Banka ile o kadar çok içli dışlı olmuşsundur ki zamanla alınan masraf komisyon ücret sana normal gelmeye başlar. Halk tabiri ile  kanıksarsın. İşin gereği gibi düşünmeye başlarsın. Niçin aldıklarını sorgulamaz daha az almaları için uğraşırsın bazen. Bankalar artık Dijital alıyor masrafları. Vatandaş gözü ile görmediği için bun fark bile edemiyor. Hala aynı beklenti içindeyiz. Dijital toplu yapılan masraf, komisyon, ücretler toplu olarak Kamu Otoritesince Bankalara iade ettirilmeli.

Yok öyle git mahkemeye ver, yıllarca geri almaya uğraş.

Bankalar bunu bildikleri için daha çok can yakar. Geçen ay fahri Trafik denetmeninden “far yakmışım” diye UŞAK’da 80.-TL Trafik cezası geldi. Önce, “gece yanlışlıkla uzunları mı yaktım acaba” diye aklıma geldi. Bir de baktım sabah 09:57’de ceza saati. Trafiği aradığımda “itiraz edersen iade alırsın ama uğraşman lazım” dediler.” Fahri denetmenleri uyaracaklarını” söylediler ve hak verdiler itirazıma. En azından bankalar gibi “git istediğin yere şikayet et, istersen mahkemeye ver kazanırsan iade ederiz” demediler.

TBB’ni tebrik ederim

İyiye iyi TBB aynı zamanda BDDK’nın sitesinden de yönlendirilecek şekilde verilen hizmetlerde bankalar arasında ücret – komisyon- masraflarda karşılaştırma yapmak için bir site kurdu : https://www.bankacilikurunvehizmetucretleri.org.tr/

İyiye iyi, gayet de güzel olmuş bu şekilde tek tek uğraşmaktansa hangi banka hangi hizmetten ne kadar ücret komisyon alıyor toplu görebileceğiz. Önümüzdeki günlerde bankalar arasındaki bu tabloda  aynı hizmette niye uçurumlar oluyor araştırıp yazacağız.