FAHRETTİN MASUM BUDAK


HOCALI KATLİAM DEĞİL, SOYKIRIMDIR!

Hocalı Dağlık Karabağ’da önemli bir kasabadır. Tren güzergâhının bulunduğu bu stratejik kazada Havaalanı da vardı. Ulaşım açısından çok elverişli bir merkezdi. Ermeniler bu kasabayı ele geçirirken iki şey düşünmüşlerdi. Birincisi halkı kasabayı terk etmeye zorlamak, ikincisi de kasabayı terk etmeyen kim olursa olsun gözünün yaşına bakmadan kurşuna dizmek…


25-26 Şubat 1992 tarihinde geceleyin Ermeniler şehre girerken halk direndi. 

Kaçmak istemedi. 

Burada Azeri Türkleri yaşamamalıydı.

Kaçmadıklarına göre ve direndiklerine göre halk burada yok edilmeliydi. 

Bu amaçla karşı koyan koymayan, direnen direnmeyen önlerine kim çıktıysa kırıp geçirdiler! Savaş kurallarını çiğnediler. 

Katliama başladılar. 

Önce kendilerine direnen savaşçıları saf dışı bıraktılar. 

Sırada kadınlar, kızlar, yaşlılar ve çocuklar vardı. Tıpkı Birinci Dünya Savaşı’nda Anadolu’da Türklere yaptıkları mezalimin bir benzerini burada da uyguladılar! 

Alışkın idiler! 

Çocukları öldürmeyi, yaşlıları kılıçtan geçirmeyi seviyorlardı. Kadınlara, kızlara tecavüz olayını bizler değil, kendileri gazetelerinde haber yaptılar. Oyulan gözleri, yüzülen derileri kendileri anılarında dile getirdiler! 

İntikam naralarını çocuk bedenlerde denediler. Kinci emellerini kestikleri yaşlı başlarda tatmin ettiler. 

Karakterlerinde taşıdıkları vahşiliğin örneğini sergilediler!. 

Katil ve cani bir güruh olduklarını bütün dünyaya ispat ettiler! Katliamdan öte, soykırımın ne demek olduğunu kanıtlarıyla birlikte ortaya koydular.


Öldürüp yaktıkları cesetlerin arasına on bir yaşındaki yaralı bir kızın ince bedenini fırlattılar!


Her yıl Hocalı Soykırımı’nı yaşlı gözlerle ve  içten yanarak anıyoruz!  

Acı ve ıstırap dolu o talihsiz günleri yad ederek gelecek kuşaklara aktarıyoruz. 

İnsanlığın dikkatini vahşetin ve facianın merkezine çekiyoruz. 

Toplumların adalet ve vicdan terazisine seslenerek zalimliğin, gaddarlığın dünyanın herhangi bir yerinde yeniden yaşanmaması için var gücümüzle çalışıyoruz. Hocalı bir soykırımdır! Bir aşağılık ırkın, bir başka ırka uyguladığı, insanlığın en iğrenç ve en menfur kapkara lekesidir. 

11 bin nüfuslu bir ilçenin silinmesine yönelik bu katliam birçok devlet tarafından “soykırım” olarak kabul edilmiştir. 

Birçok devlet tarafından ise “katliam” olarak nitelendirilmiş ve anıtlar dikilerek olay en şiddetli şekilde kınanmış ve lanetlenmiştir!

Türkiye'den bu vahşi soykırıma radikal bir karar alma beklentimiz vardır. 

Bu soykırım meclisimizin onayına sunulmalı ve mutlaka "soykırım" olarak kabul edilmelidir.

Vatanımız Azerbaycan’ın işgal edilen toprakları kurtuldu ama bu vahşet asla unutulmadı. 

Her yıl yaramız bugünlerde yeniden kanıyor!


Kafkasların çıbanbaşı Ermenistan Devleti, Zengezur Koridoru'ndan sökülüp atılmadıkça, Türk milleti bu bölgede rahat bir nefes alamayacaktır!

                                                                                      FAHRETTİN MASUM BUDAK