Şaban KARDEŞ


"Güven" Kutlu Doğum'un da Ana Teması

Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (s.a.v) doğumuna atfen yine ve yeni bir Kutlu Doğum Haftası içindeyiz. Doğru zamanda mı kutlanıyor, yanlış zamanda mı kutlanıyor gibi tartışmaların dışına çıkarak her şeyden önce peygamberimizi, bir sevgi ve muhabbet insanını yad etmemenin hazzı içinde olmalıyız.


Bir de Kutlu Doğum’da bu yılın ana teması isabetli bir tercih ile güven olarak belirlenmiş. Referandum süreci ve sonrasını değerlendirdiğimizde; kendisine muhalefet olana güvenmeyen bir iktidar ve iktidarına güvenmeyen bir muhalefet ile yüz yüzeyiz. Bu gerçeklikten esasla toplumun katmanları arası bu güven bunalımı bir an önce çözülmelidir.

Ülkemizde güven bunalımı bununla sınırlı değildir. Toplumunneye güvenip güvenmediğini sorgulayan kamuoyu araştırmalarına göre durum vahimdir. Siyasete ve siyasetçiye, yargıya, 15 Temmuz sonrası kamuya, Ordu’ya ve diğerlerine güven, ve illakin basına güvenne yazık ki çok düşük oranlardadır. Diğer bütün güvensizlikler toplumun bir ferdi, basına güvensizlik ise basının içinde yer alan kurum ve kişiler olarak beni, bizleri ilgilendirmektedir. Bu doğrultuda Alp Ajans iştiraki Marmara Haber ile birlikte Çerkezköy Haber Gazeteleri, 106.9 Radyo Haber ve televizyon kanalımız T Haber olarak basına yönelik bu güven bunalımının giderilmesi içinde çaba içindeyiz. İnanıyoruz ki herkes önce kendi evinin önünden başlamalıdır. Burası bizim evimiz…

23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı’na doğru geçen hafta içinde manşetimizde yer alan, “Bana Sosyal Güvenliği Anlat” başlıklı haberde farklı bir bakış açısıyla güvene vurgu yaptık, atıfta bulunduk. Zaten bizim bu meslekte bir duruşumuz bir şekilde bilgisini edindiğimiz bir gelişmeye bakmakla sınırlı değil. Biz o bilgiye ulaştığımızda da habere sadece bakmadık, bir ayrıntıyı gördük. Gerek başlıkta, gerekse gazete mizanpajında en ön sayfanın en üstüne, hak ettiği yere çıkarttık. Dün geride kalan bayramımızda mesele çocuklarımızı, çocuk olmalarından esasla onları sevindirmek veya şımartmaktan ibaret olmamalı. Önemli bir memleket meselesi olan kayıt dışı işçi çalıştırmaya karşı mücadelede çocuğa sorumluluk vermek ve ona güvenmek önemlidir. SGK Kırklareli İl Müdürlüğü o tavrıyla o güveni vermiştir. Tebrik ediyor, alkışlıyoruz.

Söz çocuktan açılmışkenbir yaklaşımımıza daha değinmeden olmaz. Toplumda çocukların karıştığı suçlar ne yazık ki varlığını korumaktadır. Onları bazen hırsızlık, bazen uyuşturucu madde tahliyesi suçlarından esasla iki kolunda iki polisle adliyeye girerken, elleri kelepçeli halde görmek aslında içler acısı, yürek yakıcı bir durumdur. Daha yakın geçmişe kadar özellikle Doğu, Güneydoğu illerimizde sıklıkla yaşanan kan davalarında hısımların yüksek cezalardan sıyırmak için onların ellerine silah tutuşturulduğuna, ellerinin kana bulandığını da sıklıkla tanık olduk. Terör vakalarına bulaştırılanlarıdahil olmak üzere onların çocuk olduğunu, anne baba olmak gibi ayrıntıya takılmadan istisnasız tüm çocukların çocuğumuz olduğunu, suçlu değil suça itilen çocuk olduğunu unutmamamız gerekir. Yine unutmayalım ki aileden, sülaledenbaşlamak üzere toplum tarafından eli boşta bırakılançocuğun o eli aslında hiçbir zaman boşta kalmıyor. Mutlaka birileri o eli tutup bir yerlere sürüklüyor. Ama suça sürüklüyor, ama topluma ve insanlığa. Biz diğer ellere fırsat tanımadan, onları topluma ve insanlığa kazandıran eller olalım. Bunu onlara güvenerek ve onların bize güvenini sağlayarak hayata geçirmek mümkün.

 

Geç kalan adalet, adalet değil… Hafta boyunca kimi veriler üzerindenbu konuyu da irdelerkenFETÖ operasyonları kapsamındaki görevden almalar dahil olmak üzere Yargı’yı rakamlar ve icraatlar üzerinden gündeme taşıdık. Edirne’de üç ilinhakim ve savcılarının katılımıyla gerçekleşen toplantıda güzel olan ayrıntı, uzlaşı kültürünün yaygınlaşarak mahkemelerin iş yükünün azaltılması olmuştur. Ancak daha da önemlisi Yargı her ne karar alırsa alsın ki o karar toplum vicdanında da sorguya açıktır… İşte uzlaşı, davalı ile davacının ortak kanaat üzerinden el sıkışması, manevi dünyamızdan sorguladığımızda birbiri ile helalleşmesi ve en önemlisi toplumun bireylerinin birbirine güvenmesi bu kültürle sağlanmaktadır. Öte yandan Yargı’da işleyişin özellikle 15 Temmuz sonrası ağırlaşması, gerekçe her ne olursa olsun ülkeyi yönetenlerin çözmesi gereken önemli bir sorundur. Geciken adalet beraberinde güvensizliği de körüklemektedir.

Memleket olarak sün’i gündemlerimiz de gerçek gündemlerimiz de çok yoğun. İçine girdiğimiz hafta 1 Mayıs İşçi Bayramı haftasına hazırlık olacak. Akabinde çok fazla dillendirmemekle birlikte 3 Mayıs Türkçüler Bayramı var. Hemen akabinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı atmosferine gireceğiz. Bu arada 19 Mayıs’ın fazla bilinmeyen ancak Trakya’yı çok yakından ilgilendiren dramatik bir ayrıntısı daha var. Bulgaristan’da dönemin ırkçı lideri TodorJivkov öncülüğünde Türkler’e yönelik her tür zulüm ve baskıya karşı 19 Mayıs 1989’da Bulgaristan Türkleri’nin direnişinin başlangıç tarihidir 19 Mayıs. Ulu Önder’in ülkemizin bağımsızlık mücadelesini başlattığı günle aynı güne denk gelmesi belki takdiri ilahi, belki vakadır ama o tarih, aynı tarihtir.

Tüm bu gündemlerle birlikte suni veya doğal her gündemin takibini sizlerin bizlere duyduğu güvenle sürdürmeye devam edeceğiz.

Çünkü bizler de sizlere güveniyoruz…

 

Güvenin her daim gündeminiz olmasından esasla haftanızın sağlıklı, mutlu ve bereketli geçmesini dilerim.