Şaban KARDEŞ


Eğitim Memleket Meselesi O Zaman Bizim de Meselemiz

Memleket olarak öyle çok parlak günlerden geçtiğimiz söylenemez. İktidar tarafından reklamı yapılan memleket ile yaşadığımız memleket arasında fark var. Zaten reklamlar hiçbir zaman gerçeği ifade etmez. Reklamlar sanal ve yalan bir dünyanın ürünü.


Öyle olmasa ne işi var iki dondurma ustasının dondurmada global bir marka olan Algida reklamında. O reklama göre Kahramanmaraş dondurmasının iki zanaatkarı dondurmanın iyisinin “Kaşığı mı bükeceği” yoksa “Sakız gibi uzayacağı mı” tartışması içindeyken bir çocuk tarafından önlerine getirilen Algida marka Kahramanmaraş usulü dondurmayı tadıp methiyeler düzüyor. İyi de var mı böyle bi’şi. Adam bindiği dalı kesiyor. Dondurmanın zanaatkârı, dondurmanın makinasyon imalatına tatbilircilik yapıp ekmeğiyle oynuyor, bindiği dalı kesiyor…

BİNDİĞİMİZ DALI

BİZ DE KESİYORUZ

Aslında mesleki anlamda binilen dalı kesmek bizler için de geçerli. Yerel basının da internet haberciliğine başlaması ile birlikte satış sayılarında ülke genelinde ciddi oranlarda düşüş var. İl merkezli, il bazlı yayın yapan ve bir zamanlar 10 bin ötesi satış rakamlarını telaffuz eden gazeteler neredeyse yarı yarıya satış kaybına uğradı. Gidişat o ki gün gelecek artık yazılı basın diye bir şey kalmayacak, tarih olacak. İnsanların haberi tüketim mecrası değiştikçe mis gibi kâğıt kokan gazete ve dergiler artık ne evlerde ne de işyerlerinde yer almayacak.

BUGÜN OLAN ARTIK

BUGÜN BİLİNİYOR

Bu dal er veya geç kesilecek. O zamanları görmeye ömrüm yeter mi yetmez mi bilmiyorum ama kalıp değiştiren meslekte artık bugün olan biteni yarın duyurmak geleneği kalktı. Er veya geç zaten kesilecek bu dalı biraz erken kesmeye başlıyoruz, hepsi bu. Ancak öyle, “Yandık bittik mahvolduk” türü bir durum söz konusu değil. Bu işin öznesi, insan. Üstelik makineleşme, mekanikleşme olasılığı da yok. Mecra tamamen değiştiğinde de işvereni ve çalışanı ile herkes istihdam olanağı bulacaktır. Kaldı ki rızkı veren Allah.

ELLERİNDEN ÖPTÜYSEK SEBEBİ VAR

Sıkıcı bir haftayı geride bıraktığımızı söyleyebilirim. Geçen haftanın iç ferahlatan haberleri ise eğitim ağırlıklı oldu. Trakya’nın dört bir tarafında müdürü ve öğretmeni ile, öğrencisi ile eğitimciler ve eğitimin unsurları çok güzel işlere imza attılar. 3 Mayıs tarihli, “Ellerinizden öpüldünüz” başlıklı haberimizin spotunu bir de buradan özet mahiyetli hatırlatmış olayım: “İpsala Anadolu Lisesi’nde “Evrenin Sınırlarına Yolculuk”, Ali Kuşçu Uzayevi ile yapılacak. Kırklareli Cumhuriyet Ortaokulu’nda Enerji Dönüşüm İstasyonu ile okulun elektrik enerjisi karşılanacak. Trakyalı okul müdürleri Erdem Mısırlı ve Hüseyin Kalkan:  Ellerinizden öpüldünüz.”

EĞİTİM SADECE OKULLARDA VERİLMİYOR

Cumartesi günkü sayımızda da iki pozitif, bir negatif örnek üzerinden eğitimin ne kadar gerekli olduğuna dikkat çekmeye çalıştık. Uzunköprü’de Mimar Muslihiddin Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nin dünya geneli tüm ülkelerin sorunu olan eğitim devamsızlığına karşın uygulamalarının Avrupa ülkelerince örnek alınmak istemesi ile Edirne'de zihinsel engellilerin eğitimi için kurulan okul pozitif örneklerdi. Negatif örneğe gelince, eğitim sadece okullarda verilenlerden ibaret değil. Ders kitaplarında öğretilen, dersliklerde anlatılanlardan ibaret değil. Naçizane buna dikkat çekmeye çalıştık, anlayana…

Ve eğitime dair her gelişmeyi aynı hassasiyetle takibi sürdüreceğiz. Çünkü eğitim bir memleket meselesidir ve memleketin meselesi bu gazetenin meselesidir.

TALİPÖZTÜRK’E GEÇMİŞ OLSUN

Sözü gelmişken Kapaklı Gündem Gazetesi’nin sahibi, meslektaşımız Talip Öztürk’e geçmiş olsun dileklerimizi iletelim. Tutuklanma gerekçesi mesleğimizi direk bağlayan bir konu, basının ifade özgürlüğüne yönelik bir gerekçe değil. Öyle bir durum olsaydı duruşumuz ve ifademiz çok daha farklı olurdu. Şahsım adına böylesi vakaları “düşmanım” diye adlandıracağım kişilerin bile başına gelmesini istemem. Allah kimseli hangi gerekçe ile olursa olsun cezaevine düşürmesin.

ALBAYRAK’I ELEŞTİRDİĞİMİZ

GİBİ ALKIŞLAMAYI DA BİLİRİZ

Geçtiğimiz hafta manşete aldığımız konulardan biri Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşümle ilgili çalışması idi ve yaklaşımı methettik. Kimileri bazı şeyleri anlamakta zorlanıyor. Bu gazete Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin kimi icraatlarını zaman zaman eleştirmiştir. Ve eleştirel, negatif bazda aldığımız her konu fotoğraflı, bir diğer tanımla belgeli vakalardı. Biz  o haberleri, o eleştirileri getirirken kimseyle kişisel husumet içersinde olan bir tutum sergilemedik. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak veya başka bir belediye başkanına yönelik hiçbir negatif haberimizde de kişisel bir art niyet, hırs yok. Gördüğümüzü yazıyoruz. Alkışlamak gerektiğini düşündüğümüzde de hiç gocunmuyoruz, alkışlıyoruz.

HABERE BAKMAKLA

KALMIYOR, GÖRÜYORUZ

Kaldı ki kentsel dönüşüm gibi hayati bir meseleden söz ediyoruz. AKP’nin yerel iktidarda olduğu yerlerde aleni rantsal dönüşüme maruz kalan bir meseleyi, bir kaçınılmazı değerlendiriyoruz. Bir de gerek kendi çabamızla ürettiğimiz gerekse belediyeler, üniversiteler başta olmak üzere dışarıdan gönderilen hiçbir habere öylesine göz atıp, işimizi bir an önce bitirme telaşıyla haberi gazeteye yerleştirip baskıya gönderme derdinde değiliz. Şunu bilin ki Marmara Haber’e servis edilen hiçbir haber öylesine bir göz atıp girilmez. İllakin okunur. Çok yaygın yaşanan imla kuralları düzeltilir. Varsa ayrıntısı öne çıkartılır. Haberin içinde kaybolup gideceğini düşündüğümüz bir ayrıntı varsa farklı haber olarak değerlendirilir. Çünkü eğitim sürekliliktir ve gazetelerde halkın eğitildiği mecralardandır.

Dediğim gibi. Bir memleket meselesi olan eğitimi meselemiz kabul ediyoruz. Bu duruşumuz da sürecek.

Haftanız sağlıklı, mutlu ve keyifli olsun…