Şaban KARDEŞ


Çerkezköylü'ye Rağmen Çerkezköy'ü Savunamazlar!

"Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 31 Mayıs-5 Haziran tarihlerini Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası olarak ilan etti ve her yıl bu başlık altında bir dizi etkinlik gerçekleştiriyor. Bu yılki etkinlik kapsamında Çerkezköy ve Çayırdere arasına yapılacak termik santral nedeniyle Çayırdere Köy Meydanı'nda, Silivri Belediyesi, Silivri Çevre Derneği, tüm Silivrililer ve Çayırdereliler ile birlikte 4 Haziran 2017 Pazar günü saat 12 30'da basın bildirisi okunacak.


Silivri Belediyesi ve Silivri Çevre Derneği ile birlikte Silivri Motorsiklet Kulubü, Greenpeace, KOS (Kuzey Ormanları Savunması), TEMA Silivri Temsilciliği  bu basın açıklamasına katılacaklar.  Basın açıklamasına Çerkezköy’den de yoğun katılım olması bekleniyor.”

ÇERKEZKÖY’DEN YOĞUN

KATILIM GERÇEKLEŞMEDİ

Dün Çayırdere’de gerçekleşen eyleme ilişkin olarak önceki cuma günü Marmara Haber’in sürmanşetinde yer alan haberin sonuna, “Basın açıklamasına Çerkezköy’den de yoğun katılım olması bekleniyor” beklentisi havada kaldı. Dünkü açıklama esnasında Çerkezköy’ün orada olduğunu ifade eden bir isim Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, diğer birkaç isim şahsım dahil gazetecilerden ibaretti. Çayırdere’de dün gerçekleşen eylemde yapılan konuşmalarda ise gerek Vahap Akay gerekse TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik aynı şeye, doğru olana vurgu yaptılar. Zaten aklın yolu bir. Bu konunun tarafı olan, tavır alan, “Termik santrale hayır” diyen bir yayın organı olarak daha önce de gerek kimi haberlerimiz gerekse köşe yazarlarımızın da gündeme getirdiği bir ayrıntıdır.

KORKU VE KAYGININ

ECELE FAYDASI YOK

Termik santrale hayır diyenlerin bu tepkilerini çok daha etkili bir şekilde ifade etmeleri kaçınılmazdır. Şu çok net ki sessiz gözükmekle birlikte halkın büyük bir kısmı santrale karşıdır ancak önde iki önemli engel daha doğrusu grup vardır. Bir grup bir türlü sona ermek bilmeyen OHAL sürecinde şahsının başına bir şey geleceği kaygısı ve korkusudur. Bakanlar Kurulu’nun bir oldubitti ile halka rağmen aldığı kamulaştırma kararı ve sonraki hamlelerine karşın bu suskunluk biraz korku kaynaklıdır. Siyasi ölçekte baktığımızda santrale karşı olanlar arasında AK Parti üyeleri ve seçmenleri de vardır ancak onlar da bu süreçte iktidarın aldığı bu karara özeleştiri ile dahi yaklaşamamaktadır çünkü kişisel çıkarlar, toplumsal çıkarlara baskın gelmektedir. Halbuki korkunun da, kaygının da ecele kaygısı yoktur. Yatağan örneği de tüm sonuçları ile önümüzde durmaktadır ki termik santral er veya geç her birimize uğrayacak olan ecele erken bir davetiye çıkartmaktır. Sağlığımızı kaybetmektir. Akciğer kanserine yakalanarak, ızdırap çekerek ecelin son hamlesini yapmasını beklemektir.

**

EĞİTİMDE ŞİŞİRMEYE DEĞİL

GERÇEKÇİLİĞE İHTİYAÇ VAR

Eğitimde yeni bir dönemi bu hafta geride bırakacağız. Çocuklarımız uzun soluklu bir yaz tatiline girecekler. Eğitimde kapanır ayarak tartışılan gündem konularından biri ise TEOG sonuçlarından esasla sınavdaki soruların alabildiğine kolay olduğuna dairdir. Bu konuya dair eğitim çevrelerinden ve sendikalardan dikkate alınmaya değer açıklamalar birbiri ardına geliyor. Bugüne kadar yapılan TEOG sınavlarında iki ile dört bin arasında öğrenci tam puan alırken bu eğitim öğretim dönemindeki ilk TEOG’da bu oranın düşmesi, ikinci TEOG’da ise 15 bin öğrencinin soruların tamamını yanıtlaması gerçekten enteresan. Şayet eğitimde bir başarısızlık varsa ve bunu bu tür yöntemlerle örtbasa yönelirsek kendi gerçeğimizden uzaklaşır, gerek ülkemiz gerekse fertlerin geleceği ile aleni şekilde oynamış oluruz. Elbette istisnasız tüm çocuklarımızın daha zeki ve başarılı olmasını isteriz ama bunu çeşitli, hileli yöntemlerle sağlamaya çalışmak doğru bir tercih değildir. Hükümet günü kurtaracağım derken ülke geleceğini riske etmemelidir.

**

DEĞERLERİMİZDEN

KOPMAMALIYIZ

Bir Ramazan ayında daha bir hafta derken 10 günlük süreyi geride bırakmak üzereyiz. İçişleri Bakanlığı’nın 81 ilin valilerine gönderdiği talimatlarda başta şehit aileleri olmak üzere toplumun dar gelirli kesimleriyle yakın diyaloglar içinde olması gerektiğine dair talimatları hayat bulmaya başladı. Geçtiğimiz yıllara nazaran şatafatlı şekilde iftar organizasyonlarının giderek azalmaya başlaması da güzel bir görüntü. Bu ayı bizi biz yapan değerlerimizden uzaklaşmadan, bize yakışır şekilde geride bırakmalı ve Ramazan Bayramı’na kavuşmalıyız.

BELEDİYELER RAMAZAN SONRASI

ÇEVRE GEZİLERİ DÜZENLEMELİ

Ramazan ayının gelmesiyle birlikte belediyeler Edirne ve İstanbul’a geziler düzenliyor. Belediyelerin bu tür gezilerle vatandaşları sosyalleştirmesi güzel ve yerinde ancak bu gelenek Ramazan ayı ile sınırlı tutulmamalı. Çerkezköy ve Kapaklı Belediyeleri, Ramazan ayından sonra da çevre gezileri düzenlemelidir.

TEMPO ARTACAK

Her ne kadar eğitim öğretim dönemi sonuna geldiysek ve sıcak günlere girdiysek dahi yoğun tempolu günlere gireceğimiz ortada. Bu yaz ısı mevsim normallerinin üzerine çıkar çıkmaz ayrı mesele ama siyasi atmosferden esasla normallerin üzerinde bir temponun ve hareketliliğin yaşanacağı aşikar.

Bu süreçte de gelişmeler ve gelişmelerin yerelimize yansıyan boyutları her zamanki gibi Marmara Haber’de olacak.

Dikkatinizi bizlerden ayırmamanız dileğiyle haftanız keyifli, mutlu ve sağlıklı geçsin.