Uz. Dr. Yavuz Öztürker


BU BELİRTİLER HASTALIK HABERCİ OLABİLİR

"Yiyorum ama kilo veriyorum", "Elimi kaldırmaya halim yok", "Vücudumda renkli lekeler çıktı", "Günlerdir kabızım" gibi sağlıkla ilgili birçok sorun dile getirilse de doktora gitmekte üşengeç davranılabiliyor.


Her gün ya da belli dönemlerde vücut fonksiyonlarında ortaya çıkan değişiklikler, sıradan durumlar olabileceği gibi hastalık habercisi de olabilmektedir. Vücut fonksiyonlarındaki değişiklikler kişiye ya da rahatsızlığa göre değişkenlik gösterebilmektedir. Vücudun verdiği sinyalleri dinleyip önemsemek ve zamanında doktora başvurmak erken teşhis ve tedavide önemli bir yer tutmaktadır. Beslenme düzeninde bir değişiklik olmaması rağmen kısa sürede istemsiz olarak verilen kilolar metabolik hastalıkların habercisi olabilir. Tiroit bezinin az çalışması, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları da ani kilo alımlarına neden olabilmektedir.

 

Halsizlik en çok şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Genellikle stres, depresyon, kalitesiz uyku, duygu durum bozuklukları gibi nedenlere bağlıdır. Ancak dinlenmeye rağmen birkaç gün geçmeyen yorgunluk hissinin altında kronik akciğer, kalp, böbrek hastalıkları veya demir, vitamin eksikliği yatabilmektedir. Kansızlığa bağlık halsizlik hissinin altında kansızlığa neden olan kanser hastalığı bulunabilmektedir.

 

Psikolojik ve masum nedenlere bağlı olarak tuvalet alışkanlığında değişimler yaşanabilmektedir. Alışkanlığa bağlı kabızlık ve mikrobik ishal en fazla yaşanan bağırsak hareketlerindendir. Ancak 3 günden fazla süren kabızlık bağırsağın tümör, polip, yapışıklık gibi nedenlerle tıkanmış olma ihtimalini akla getirmektedir. İdrar miktarındaki azalma sıvı alımının yetersizliğine bağlı olabileceği gibi böbrek ve kalp yetmezliğin işareti olabilmektedir. İdrar miktarındaki artış, idrar yolları enfeksiyonu, kontrolsüz şeker hastalığı, böbrek yetersizliği, prostat büyümesi, kalp yetmezliği, idrar kesesinin ve idrar kontrolü yapan kasların düzenli çalışmaması, idrar söktürücü ilaçların kullanılması, kalsiyum seviyesinin yüksekliği nedeniyle görülebilmektedir.

 

Baş ağrıları genellikle stres ve yorgunluğa bağlı yaşanmaktadır. Yüksek tansiyon, sinüzit, boyun kireçlenmeleri baş ağrısı nedenleri arasında yer almaktadır. Görsel ve kokusal bozuklukların eşlik ettiği ağrılar migren kaynaklı olabilmektedir. Gittikçe artan baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinç değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa içinde kitlenin habercisi olabilmektedir. Genellikle iç kulak rahatsızlıklarından kaynaklanan baş dönmesine, boyun fıtığı ya da kireçlenmesi de yol açabilmektedir.

 

Öksürük, vücudun solunum yollarındaki salgı ve yabancı cisimleri temizlemeye yarayan bir savunma mekanizmasıdır. Ciltte ve göz akında sarı renk; hepatit hastalığı, karaciğer tahribatı, safra kanalında tıkanma veya karaciğer, pankreas gibi organlarda tümör işareti olabilir. Sarılık hastalığı sırasında bilirubin denilen madde belli bir düzeyin üstüne çıktığında, derinin rengi yeşilimsi veya siyahımsı sarılık görünümü alabilmektedir.

 

Solukluk; En sık kansızlıkta gözlenir. Ayrıca kronik organ yetersizliği ve özellikle dolaşımın yavaşladığı kalp yetersizliğinde de gözlenebilir. Kahverengi cilt; Böbrek üstü bezlerinin hastalığında ve böbrek yetmezliğinde cilt kahverengi ya da toprak rengine benzer bir hal alabilmektedir. Mavi ve mor renk; Atardamar ve toplardamar kanının karışmasına neden olan hastalıklarda, dil, dudak, parmak uçları mavi-mor renk olabilir. Cilt döküntüleri genellikle alerjik durumlarda ve kızamık, kızamıkçık, suçiçeği gibi döküntülü hastalıklarda görülür. Ayrıca kronik karaciğer rahatsızlıkları gibi durumlarda da özel cilt döküntüleri olabilir.