Hüseyin Gökçeli


Bir bakın istedim

Adolf Hitler, adını duyduğumuz anda tüylerimizin diken diken olduğu, o meşhur 2. Dünya Savaşı Almanya lideri. Kendisinin Yahudilere karşı aşırı bir şekilde düşmanca davranışlarından tanıdık kendisini.


O Yahudilerin ve Çingenelerin, dünyayı kirlettiğini düşünmekte ve hepsinin ölmesi gerektiğine inanan, gaddar bir liderdi. 2. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden olan o meşhur üstün ırk tartışmasını yaratan ve Alman ırkının dünyanın bütün ırklarından üstün olduğunu düşünen son derece sapık zihniyetli bir adamdı. 1940’lı yılların 2. yarısına gelindiğinde dünya nüfusunun 3’te biri onun yüzünden hayatta değildi. Hastalıklar, yıkılan yakılan dünyadan bahsetmiyorum bile. Sırf kendi idealleri için Dünyayı bir savaşa sürükleyen ve insanların yok olmasını sağlayan meşhur Adolf Hitler. Bu sapık zihniyet bile Türkiye’de onun annesine laf getirtecek seviyeye eriştirmedi hiçbir zaman. Kimse ‘1945’te ölen p.ç’ diye demedi onun arkasından, Kimse Adolf Hitler’in annesi genelevde çalışıyordu demedi. Dünyada nam salmış bu kadar kötü lider varken tarih araştırmacısı adı altında insanlara yanlış bilgiler veren ve sadece Türkiye’nin değil, Dünyanın en önemli liderlerinden biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e bu laflara layık gören zihniyetlere yazıklar olsun! Onlar kendilerine tarihçi sıfatını yakıştıran ama tarihten zerre bilgisi olmayan sapık zihniyetli insanlar topluluğudur. Bizim tarihçilerimiz; Atatürk’e bu sözleri layık görür iken bakın diğer ülke başkanları neler söylemiş;

Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur. (John F. Kennedy, ABD Başkanı)

Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel ögelerinden biridir. (Charles de Gaulle, Fransa)

Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dahisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı. (David Lloyd George, İngiltere Başbakanı)

Hiçbiri arkasından benim normal şartlarda bile ağzıma alamayacağım bu hakaretleri Atatürk’e layık görmedi. Ve şimdi 21. YY. Türkiye’sinde Atatürk’e bu sözler atfediliyor. Yazık gerçekten yazık! Şimdi size Unesco’nun Atatürk tanımı ile baş başa bırakıyorum. Belki bir şeyler öğrenirsiniz;

‘’Atatürk, uluslararası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.’’ UNESCO’nun Atatürk tanımı.