Şükrü Gökçek


AH ALAMANYA AH

Devletimize, milletimize, dolayısıyla, milli ve manevi değerlerimize saldırılıyorsa, Türkiye Cumhuriyeti, "Sütü bozukların" yaptıklarına seyirci mi kalmalıdır?


Asla! Yıllardır, her 24 Nisan’da Obama, “Soykırım diyecek mi, demeyecek mi” diye, sancılar içinde ağzından çıkacakları bekledik. “Soykırım kırım demedi” “Felaket” dedi! Gibi kinayeli sözlerinden sonra sevindiğimizi unuttuk! Çünkü, günlük siyaset sebebiyle, önümüzü görmüyoruz. Tarih bilincinin eksikliğini de düşünecek olursak, olaylar karşısında ne kadar hazırlıksız olduğumuz görülüyor.

Alman Parlamentosu soykırım kararını kabul edince, verince, bayıldık mı, ayıldık mı? Bilemiyorum! Hatırladığıma göre, “AKP yapar, onlar konuşur” deniliyordu. Ben de diyorum ki, yabancılar yapar, bizimkiler konuşur diyorum. Çünkü, çarşambanın gelişinden, perşembenin geleceği belli olmaz mı? Bunu niçin idrak edilemiyor. Yabancılar karşısında konuşulamazken, halkımızın karşısında aslan kesilip, sert sözlerle alkışlanmak, günü kurtarmaktır. Kazanan kim pekiyi, Ermeni soykırımını kabul eden 23 ülkenin olduğunu biliniyor! Boş sözlerle esip gürleyenler, büyük vebal altında kaldıklarını artık gizlememelidir.

Cumhurbaşkanı uzaklardan gürledi: “Alman ekolü operasyon yaptı. Burada da bir üst akıl var. Üst akıldan kendilerine talimat gelmiş olmalı.” Derken. Almanya Başbakanı Merkel’e “dürüst ol” demiş olmasının bir önemi var mı? Başbakan diyor ki: “İlişkilerimiz gerçek anlamda zedelendi. Yok hükmünde bir karardır. Şartlar ne olursa olsun, biz müttefiklerimizle ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ya Adalet Bakanı, adamlara ağzının payını bakın nasıl veriyor: Almanya Parlamentosundaki Türk kökenli vekillere: “Bu tür sütü bozuklar, kanı bozuklar Türkiye’yi de, Türk milletini de temsil edemezler.

Bu siyasi kararın verilmesinden sonra, Almanya’nın Hitleri, Almanya’nın Yahudilere yaptıkları diller de dolaşmaya başladı. Bunlar boş günlük sözler, olacaklar aylar öncesinden belliydi! Demek bile boş laflar. Peki, karar yok hükmünde ise, nedir bu öfke, efelenmek, Haçlı zihniyeti, Türkleri Anadolu’dan sürüp atmak için yeminli değil mi? Bu gün terör örgütü ile etrafımızın kuşatılması bunun ispatı değil mi? Yabancıların, oyunları planlı bir şekilde devam ediyor. Yönetenler ne yaptılar? Bizim, tarihçilerimiz, diplomatlarımız yok mu? Sözler uçar gider, yapılanlar kalıcıdır. Yöneticilerimizin konuşmaktan başka ne yaptıklarını bilen var mı? 1950 yıllarında Almanya’ya işçi gönderildi. O yıllarda bir şarkı uyduruldu.“Alamanya Alamanya, Türk gibi enayi bulamayanla” diyenleri hatırlayınca, artık, yeni düşmanlar uydurmaktan kurtulur, inşallah, elinde bilgi ve belge olan yöneticilerimize kavuşuruz diyorum.