"Size bunu reva görenlere yazıklar olsun"

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisi tarafından Hayrabolu’da düzenlenen Trakya Buğday Mitingi’ne katıldı.

“YAN YANA DURDUNUZ VE SESİNİZİ TÜM TÜRKİYE’YE DUYURDUNUZ”

 Miting alanına traktör kullanarak gelen, vatandaşlara seslenerek “Hayrabolu’nun, Tekirdağ’ın, Trakya’nın güzel insanları. Alnının terini toprağa damlatanlar, o topraktan bereket fışkırtanlar, o bereketle çoluğunun çocuğunun rızkını kazanan, haramdan korkan çalışkan insanlar, hepiniz hoş geldiniz. 31 Mart seçim sürecinde Türkiye’nin dört bir yanındaydık. Tekirdağ’ımıza da geldik, Trakya’mıza da geldik, 105 yerde miting yaptık. O mitinglerde tek bir şeyi söyledik; ‘Gelin Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verin, gelin Türkiye İttifakı’na katılın, Türkiye’nin sosyal demokratları, muhafazakâr demokratları, milliyetçi demokratları, Türkiye’nin bütün demokratları birleşin, sesinizi duyurun’ dedik. ‘Eğer siz birlikte olursanız, yan yana durursanız, hep beraber olursak bizi kimse yıkamaz, biz kazanırız, başarırız’ dedik. Geldiniz, beraber oldunuz, omuz omuza verdiniz, yan yana durdunuz ve sesinizi tüm Türkiye’ye duyurdunuz. Bütün dünyaya duyurdunuz. 47 yıl sonra, mavi gözlü, Selanik doğumlu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini, birinci parti yaptınız. Anneannesi Selanikli, babaannesi Kırçovalı, dedesi Üsküplü bir evladınız olarak hepinizi saygıyla selamlıyorum” dedi. 

“BU BİR ZAFER DEĞİL, VAZİFE”

Özel, “Biz demiştik ki; ‘31 Mart’ta güç verin, sizi unutmayacağız’ 10 bin TL ile geçinmek zorunda bırakılan emeklinin sesini duyuracağız. Asgari ücretine zam yapılmayan işçinin sesini duyuracağız. Ürünü para etmeyen, desteklemelerini alamayan, hakkını alamayan, alın terinin karşılığını alamayan çiftçilerin sesiniz duyuracağız dedik. 31 Mart’ta sizin bize verdiğiniz güçten, destekten sonra biz asla zafer sarhoşluğuna kapılmadık. Dedik ki; bu bir zafer değildir. Bu sadece bir vazifedir, görevdir. Belediye başkanlarımız işlerini iyi yapacaklar, hepsi çok çalışacaklar, biz çok çalışacağız ve biz bu ülkede bir kez daha halkın iktidarını, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘Milletin efendisi’ dediği köylülerin iktidarını kuracağız. Bugünlerde birilerinin köylüye; ‘Al ananı da git’ demesine bakmayın. Siz şanlı bayrağın yanındaki yazıya bakın: Köylü milletin efendisidir” dedi. 

“ÜRETİCİ FERYAT EDİYOR” 

Hububat alım fiyatlarının 6 Haziran’da açıklandığını kaydeden Özgür Özel, “Fiyatları görünce üretici feryat etmeye başladı. Daha önceden kendisi de ziraat odası başkanlığı yapan, 31 Mart’ta kendisine 5 yıl boyunca Hayrabolu’ya hizmet etme yetkisi verdiğiniz başkanımız bize seslendi; ‘Genel Başkan buraya gel, sesimizi Türkiye’ye duyur’ dedi. Tekirdağ’da sizin evladınız Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, çalışkan, gayretli, tarladan gelen çiftçi kardeşim, çok sevgili dostum, sizin evladınız İlhami Özcan Aygun ve partimizi Türkiye’nin değil dünyanın dört bir tarafında temsil eden, son göreviyle hepimizi gururlandıran NATO-PA Başkan Yardımcısı Sayın Faik Öztrak dedi ki; ‘Hayrabolu’nun, Tekirdağ’ın, Trakya’nın ve Türkiye’nin dört yanındaki buğday üreticisinin sesini duyurmalısınız’ İşte, çıktık geldik. İl Başkanımızla, İlçe Başkanlarımızla birlikte buradayız. Hepiniz bize sahip çıktınız, biz sizin sesinizi duyuracağız” ifadelerini kullandı. 

“BU HESAP TUTMAZ, BU BORÇLAR ÖDENMEZ”

Hububat alım fiyatlarını duyduktan sonra 2 hafta boyunca birçok kişiyle görüştüklerini kaydeden Özel, “En son geçen hafta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığımız görüşmede şunu söyledim: ‘Geçen hafta memleketiniz Rize’deydim. Çaya verilen fiyat 17 TL, maliyetin 3 TL altında. Buğdaya verilen fiyat 9,25 TL. Ziraat odalarının hesapladığı maliyetin 2,5 TL altında. Yarın fındık gelir, üzüm gelir, diğer ürünler gelir ama çiftçiye bu hesap doğru gelmez, bu hesap tutmaz, bu borçlar ödenmez, bu işler böyle yapılmaz. Çiftçiye bunu yaparsanız bu memleketin beli doğrulmaz. Mutlaka taban fiyatların maliyetlerin çok üzerinde makul bir karla belirlenmesi lazım. Desteklemelerin zamanında verilmesi lazım. Bugün madem ki böyle bir taban fiyat açıklandı, hiç değilse kilo başına 4 TL destekleme verilerek, bu fiyatın telafi edilmesi ve buğdayın gerçekten para kazandırması için, çocukları okutması, karınları doyurması, borçları ödemesi için buğday fiyatının 15 TL olması lazım” şeklinde konuştu. 

“EKMEK TÜKETİMİNDE DÜNYA BİRİNCİSİYİZ”

Türkiye’nin, kişi başı yıllık ekmek tüketiminde 200 kilo ile dünya birincisi olduğunu dile getiren Özel, “Bu bir gerçeklik. Bunun sebebi alışkanlıklarımız ama önemli bir sebebi de yoksulluğumuz. Ekmek garibanın katığı. Ve ekmek fiyatları Türkiye’nin en önemli meselelerinden bir tanesi. Bugün buğdayın ekim alanları 1998’de 9.8 milyon hektarken, bugün 6.8 milyon hektara geriledi. Yani 25 yıl geçti, nüfusumuz 25 milyon arttı, ama buğday tarımı yaptığımız alan 3 milyon hektar azaldı. 3 milyon hektar alan ne demek? 5 tane Tekirdağ demek. 25 yıl öncesine göre daha az buğday ekiliyor. Oysa nüfus arttı, boğaz arttı, ihtiyaç arttı. 2002 yılında 67 milyon nüfusumuz vardı AK Parti iktidarı geldiğinde ve o tarihte 20 milyon ton buğday üretiyorduk, şimdi nüfusumuz 84 milyon, yine 20 milyon ton buğday üretiyoruz. Ama o günden bugüne 48 milyon ton buğday ithal ettik. Türkiye kendi kendine yeten, kendi karnını doyurabilen bir ülkeyken, şimdi buğdayı bile, samanı bile ithal eden bir ülke haline geldi” diye konuştu.  

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN YÜKSEK BUĞDAY İTHALATININ GERÇEKLEŞTİ”

Geçen sene 11.7 milyonla cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday ithalatının gerçekleştiğini ifade eden Özel, “Şöyle bir düşünün, 11.7 milyon ton buğdayı ithal etmek yerine o buğdayı iç piyasadan karşılamak, o parayı size vermeyi, destekleme yapmayı tercih etseler 5 Tekirdağ büyüklüğündeki alan buğday ekilebilir, herkes para kazanabilir, memleket de boşu boşuna dünyanın parasını kaybetmezdi” dedi. 

“TRAKYA’DA TARIM GERİLİYOR”

Trakya’da tarımın gerilediğini dile getiren Özel, “Gayrisafi Milli Hasıla içinde tarımın payı Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğinde yüzde 13.9’du. Oysa bu sene 6.3’e geriledi. Esas bütün paradan yüzde 14’ü tarıma giderken, şimdi yüzde 6’sı tarıma gidiyor. Ekmeklik buğdayın taban fiyatını yüzde 12’lik artışla geçen sene 8.25’ti, bu sene 9.25 yaptılar. Makarnalık buğdayı yüzde 11’lik artışla 10.25 yaptılar. Arpanın zammı ise yüzde 3 buçukla sadece 7 lira 50 kuruş oldu. Eskiden taban fiyatları başbakanlar açıklardı, Tarım Bakanları açıklardı. Benim memleketim Manisa’da gelirdi Tarım Bakanı ya da Başbakan, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal. Allah hepsine rahmet eylesin. Milletin gözünün içine bakardı, böyle otobüsün üstüne çıkardı ve tütün taban fiyatını açıklardı, üsüm taban fiyatını açıklardı, millet beğenirse kasketi alır havaya atardı, gazeteler havadaki kasketin fotoğrafını çekerdi. ‘Taban fiyat beğenildi, kasketler havada’ diye. Oradan güle oynaya dağılınırdı. Fiyat yeterince iyi değilse çiftçi alırdı kasketini yere çalardı. Bu sefer yerdeki kasketin fotoğrafı çıkardı, fiyat beğenilmedi denirdi, hafta içi fiyata ilave düzenleme yapılırdı. Çünkü o günküler devlet adamıydı.  Gözünüzün içine balardı. Ecevit bakardı gözünün içine, İnönü bakardı gözünün içine. Fiyatı onlar açıklardı. Şimdi gecenin 11 buçuğunda tweet atıyorlar. Mazot yüzde 110 artmışken, gübre yüzde 35  artmışken, bütün masraflar ikiye katlamışken, buğdaya yüzde 10 zam verenlere, bunun da tweet atarak söyleyenlere yazıklar olsun” diye konuştu. 

“1 TON BUĞDAYIN İÇİNDEN 7 TANE ÇEYREK ALTIN ÇALDILAR”

Özel, “Geçtiğimiz günlerde ‘bu fiyat üreticiyi güldürmez, ağlatır’ dedim. Tuttu birisi dedi ki ‘nu fiyat iyi fiyat, para kazandırır, bu fiyat eskisinden iyi.’ Ben diyorum ki ‘eskiden buğday para kazandırıyordu’, o diyor ki ‘hayır’. Hayrabolu’da gelin bakalım hesabı birlikte yapalım. Her hesap şaşar, bir hesap şaşmaz. Altın hesabı şaşmaz. Buradan bütün Türkiye’ye ilan ediyorum ki 2005’te 1 ton buğday 9.5 çeyrek altın alıyordu. Bu açıklanan fiyatla bugün 1 ton buğday sadece 2.5 çeyrek altın alabiliyor. Yani 1 ton buğdayı koy önüne, içinde 7 tane çeyrek altın kayıp. Her bir Trakyalının, Tekirdağlının, Hayrabolulunun 1 ton buğdayının içinden 7 tane çeyrek altın çaldılar. Alnınızın terini çalanlara, evladınızın rızkını çalanlara, size bunu reva görenlere yazıklar olsun. Hakkınızı hep beraber arayacağız. Altın hesabından anlamayan ekmeğe baksın. 200 gram ekmek geçen sene 6.5 liraydı, şimdi 10 lira. Yani yüzde 54 arttı. Geçen yıl 1 ton buğday 325 litre mazot alırdı, şimdi 225 litre mazot alıyor. Bir yılda çiftçinin deposundan 1 ton buğday için 150 litre, yani 2 depo mazot çaldılar” dedi. 

“SESİNİZİ DUYURMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

AK Parti döneminde nüfusun 20 milyon arttığını ama yarım milyon çiftçinin kayıp olduğunu dile getiren Özel, “Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu daha önce tarım yapılan 25 milyon hektar alanın yani Hollanda devletinin toprakları kadar alanın artık ekilemez, dikilemez alan haline gelmesidir. Çiftçilerin bankalara borcu 1 yılda yüzde 88 artmıştır ve hep beraber görüyoruz ki 670 milyar lira çiftçilerin bankalara borcu vardır. Ortalama çiftçi yaşı 58’dir. Yani gençler artık tarımla geçinemiyor. Gençler gidiyorlar fabrikalara, madenlere, gençler gidiyorlar hamallık yapmaya. Her 4 genç çiftçiden 3’ü  ‘gelecek sene fırsatım olursa tarlada çalışmam fabrikada işe girerim’ diyor. Ben hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sesinizi duyurmaya ve sonuna kadar sizin için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Haber / Buse AKIN