Yaşama hakkının bireylerin sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerin başında geldiği ifade edilen açıklamada, “Öyle ki bu hakkın güvence altına alınmadığı sistemlerde diğer hakların tanınmasının ve güvence altına alınmasının bir anlamı olmayacaktır. Bu bağlamda, bir bebeğin yaşamının anne karnında başladığını kabul edersek; bebeğin yaşam boyu sağlıklı olabilmesi için öncelikle gebelik sürecinde ve hatta gebe kalınmadan önce çeşitli risklerin ortaya çıkarılması hem gebenin hem de bebeğin sağlıklı olmasına sebep olur” denildi.
“ÇOK BÜYÜK BİR ETKEN”
Her kadının gebelik, doğum, yenidoğan bakımı ve üreme sağlığı konusunda yeterli eğitim ve bilgi alma hakkının olduğu kaydedilen açıklamada “Gebe bilgilendirme ile tüm gebelerin, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası konularında bilgi sahibi olmaları, bilgilerinin güncellenmesi ve bilinçli doğum yapmaları sağlanabilir. Anne adaylarına doğum eylemi, ağrı yönetimi ve yeni rollerini benimsemesi konusunda bilgi ve beceri de kazandırılması gerekir. Anne adayının gebelik döneminde bilgilendirilmesi bir annelik hakkı olarak değerlendirildiği gibi aynı zamanda da bebeğin sağlıklı bir şekilde yaşama başlamasında çok büyük etkendir. Ayrıca anne sağlığı hizmetlerinin niteliğini ve niceliğini artırarak anne adaylarının güvenli, kaliteli doğum hizmetine ulaşmalarını sağlamanın yaşamsal bir önemi de vardır” ifadelerine yer verildi.
“ÇEŞİTLİ HASTALIKLARA KARŞI KORUMASI AÇISINDAN EŞSİZ BİR BESİN”
Güvenli bir şekilde doğumu gerçekleşen bebeğin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar devam ettirilmesinin, tüm bebeklerin yaşama sağlıklı başlamasına yönelik temel unsurlar olduğu ifade edilen açıklamada, “Bütün bebekler ve çocuklar sağlıklı olmak ve sağlıklarını korumak için yeterince beslenme hakkına sahiptir. Anne sütü, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için bu hakkı sağlayan en uygun besindir. Anne sütü, ilk 6 ay boyunca bebeğin tüm besin ihtiyacını tek başına karşılaması, kolayca sindirilebilmesi ve çeşitli hastalıklara karşı koruması açısından eşsizdir. Buna yönelik olarak; emzirmenin korunması ve desteklenmesi başarılı emzirmede 10 adım stratejisinin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında uygulanması ve devamının sağlanması, ayrıca beslenme bozukluklarının önlemesi yoluyla bebeklerin hayata sağlıklı başlamaları ve yaşamlarına sağlıkla devam edebilmeleri sağlanmaktadır. Beslenmenin yanı sıra yenidoğanların belirlenen hastalıklar için çeşitli tarama testleri ile taramalarının yapılması (oluşacak zeka geriliği, beyin hasarları ve geri dönüşümsüz zararların engellenerek, tanı konan bebeklerde bu hastalıklar nedeniyle oluşacak rahatsızlıkları önlemek; işitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan bebeklerde işitme kaybının konuşma gelişimini etkilemeden ve psikolojik ve sosyal açıdan sağlıklı bir birey olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde erkenden saptanmak; bebeklerin şaşılık, ambliyopi, kırma kusuru, katarakt, glokom, retinoblastom ve prematür retinopatisi açısından değerlendirilmesi ile yenidoğan döneminde tüm bebeklerin kalça çıkığı açısından muayenelerinin yapılması) bebeklerin hayata sağlıklı başlamaları için yapılacak önemli adımlardır” denildi.
Haber / İrem BANÇO
