Erdoğan, ilk Türk astronot Gezeravcı ile canlı bağlantıyla görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî Uzay Programı’nın ilk ayağı olan, “İlk İnsanlı Uzay Misyonu” kapsamında Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ile canlı bağlantıyla görüşme gerçekleştirdi.

BİLİM TEKNOLOJİ 23.01.2024 13:49:00 0
Erdoğan, ilk Türk astronot Gezeravcı ile canlı bağlantıyla görüştü

Gezeravcı'ya görevinin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz tarihindeki bu ilk ve çok önemli vazifeyi yerine getirmek için çıktığın yolda sana başarılar diliyorum. Millî Uzay Programı'mız kapsamında gerçekleştirdiğin bu kritik görevle çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm milletimize ilham kaynağı oldun. İnsanlı ilk uzay misyonumuzun Fergani, Ali Kuşçu, Cezeri gibi ilim yolcularının mirasını bir adım öteye taşıyacağına inanıyorum. Senin seyahatinle birlikte uzay çalışmalarında da artık yeni bir dönemin kapısını araladık" diye konuştu.

 

“ÜLKEMİ TEMSİL ETMENİN GURURUNU YAŞIYORUM” 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Nasılsın? Her şey yolunda mı?" sorularını yönelttiği Gezeravcı, şöyle konuştu: "Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle sizi, devletimizin güçlü iradesi ve kararlılığıyla başlatılan insanlı ilk uzay görevimizi yerine getirmek için bulunduğum Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan saygıyla selamlıyorum. Çok şükür gayet iyiyim, teşekkür ederim. Göklerdeki istikbalimizin teminatı olan liderlik vizyonunuzun bir parçası olarak Türk astronot ve bilim misyonunda görev almaktan mutluluk duyuyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye Yüzyılı'na adım atarken bu önemli ve anlamlı görevde ülkemi temsil etmenin ve bayrağımızı Uluslararası Uzay İstasyonunda taşımanın gururunu yaşıyorum. Yıllarca uzayı, başka milletlere ait olan bir rüya olarak kabul edip hayal dahi etmekten çekinen, ben de dâhil nice Türk gencine ve gelecek nesillerimize bu hayali gerçek hâline getirerek hediye ettiniz. Kendimize olan öz güvenimizi ayağa kaldırmamıza ve pekiştirmemize imkân tanıdınız. Bunun için size minnettarım Sayın Cumhurbaşkanım"

 

“ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE UYUM SAĞLADIM” 

 

"Orada bulunmandan bizler de kıvanç duyuyoruz. Uluslararası uzay istasyonundaki görevinin şu anda hangi aşamasındasın?" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Gezeravcı, şu cevabı verdi: "Sayın Cumhurbaşkanım, öncelikle yer çekimsiz ortamda bulunmak hakikaten çok farklı bir deneyim. 8 ayı aşan süre çok yoğun bir eğitim ve titiz bir planlamanın ardından Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaşır ulaşmaz, görevime bu detaylı plana uygun şekilde başladım. Bu faaliyetlerin ilk adımı, Türk astronot ve bilim misyonumuzun en önemli kısmını teşkil eden bilimsel deneylerimizi hassas şartlarda istasyondaki yerlerine aktarmaktı. Deney düzeneklerimizi uzay istasyonuna olan uçuşu gerçekleştirdiğimiz Dragon kapsülünden istasyon içerisindeki deney öncesi muhafaza konumlarına naklederek bu önemli ilk adımı tamamladım. Bunun ardından da bahsettiğim planlı takvim dahilinde deneylerimize başladım. Buradaki görevim boyunca tüm bu deneyleri tamamlayıp sonuçlarını beraberinde ülkemize getirmek üzere kayıt altına alıyor olacağım. Buradaki ortamın dünyadan en önemli farkı, yer çekiminin yokluğu diyebilirim. Mikro yer çekiminde istasyonun içinde havada bir kuş misali özgürce hareket edebiliyoruz. Tabiri caizse kanatsız uçabiliyoruz. Uzay istasyonundaki bu ortama çok hızlı bir şekilde uyum sağladım. Daha Dragon kapsülünün içerisindeyken, fırlatmanın hemen ardından. Buradaki çalışmalarıma hedeflediğimiz gibi başladım ve üçüncü gün itibarıyla planladığım şekilde devam ediyorum"

 

“BU GÖREV İÇİN EN UYGUN ADAYDIN” 

 

Türk Hava Kuvvetleri’nin yetiştirdiği bir pilot olarak bu görev için en uygun adayın Gezeravcı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fakat bu kez pilot olarak çıktığın irtifadan çok daha öteye geçtik. Eminim zorlu bir yolculuk tecrübesi yaşadın" dedi. Gezeravcı, şöyle konuştu: "Sayın Cumhurbaşkanım öncelikle yolculuğun ilk kısmının amacı, dünyanın yer çekimine maruz kaldığımız alt atmosfer bölümünü aşarak uzaya ulaşmaktı. Bu kısım yaklaşık 10 dakika sürdü. Yolculuğumuzun en riskli ve fiziksel olarak da en zorlayıcı kısmı buydu aslında. Ardından yaklaşık 200 kilometrelik yörüngede dünya çevresinde tur atarak Uluslararası Uzay İstasyonu'yla buluşmayı planladığımız zamana uygun şekilde hız ve irtifa ayarlamalarını gerçekleştirmeye başladık. Sonrasında istasyonun bulunduğu yörüngeye çıkıp hassas manevralarla istasyona kenetlenmeyi gerçekleştirdik"

 

“YAKLAŞIK 36 SAAT SÜRDÜ” 

 

Fırlatmanın ilk 10 dakikasında çok hızlı geçen bölümden sonra dünya yörüngesindeki turun yaklaşık 36 saat sürdüğünü, fırlatma öncesinde uzman ekipler tarafından hava koşullarına, roketin ve kapsülün teknik durumuna dair sürekli takip ve kontroller yapıldığını ve mevcut planın sürekli gözden geçirildiğini ifade eden Gezeravcı, "Geçmiş kariyerinde havacılık eğitimine, girişimine, birikimine sahip eğitimli ve deneyimli bir ekip olarak her aşamada birbirimize sürekli destek ve süreci yürüten uzmanlara güvenimiz tamdı. Herhangi bir anormalliğe karşı her zaman hazırlıklıydık. Ancak sonuçta fırlatma süreci sorunsuz şekilde ilerledi çok şükür ve planladığımız şekilde Uluslararası Uzay İstasyonuna ulaştık" şeklinde konuştu.

 

“HİÇBİR PROBLEM YAŞAMADIM”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Dünyadan yaklaşık 400 kilometre uzaklıkta yer çekimsiz ortamdasın. Bu durum seni nasıl etkiliyor?" sorusunu Gezeravcı, şöyle cevapladı: "Sayın Cumhurbaşkanım sizin de ifade ettiğiniz gibi ISS'teki yani Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki ortamı, dünyadakinden ayıran en önemli fark, yer çekiminin mikro düzeyde oluşu ve hissettiğimiz etkilerin birçoğu da buna bağlı. Vücudumuzda, uzaya çıktığımız ilk andan itibaren daha ISS'e ulaşmadan dragonun içinde yani fırlatma sonrası içinde geldiğimiz kapsülün içindeyken bazı belirgin değişiklikleri hemen hissetmeye, görmeye başladık. Dolaşım, kas ve iskelet sistemim başta olmak üzere tüm bedenimde bu değişiklikleri hâlihazırda da gözlemleyebiliyorum. Örneğin burada, normalde tüm vücuduma dağılması gereken sıvılar, başta kan olmak üzere, yer çekimi olmadığı için vücudumun üst kısımlarına doğru birikiyor. Yüz, çenem bu nedenle dünyada olduğundan daha şişkin görünüyor. Yine vücut sıvılarındaki basıncın değişimi nedeniyle bazı görme sorunları ve bağışıklık sistemi zayıflıkları oluşabiliyor. Çok şükür şu ana kadar bende bunlara ilişkin hiçbir emare yok. Hiçbir problem yaşamadım. Normalde vücut ağırlığımı taşıyan iskelet ve kas sistemim burada aynı yükü hissetmiyor. Bu da kemik yoğunluğunu ve kas kütlemin burada zaman içerisinde azalmasına neden oluyor. Bu etkiyi azaltmak için özel egzersiz programları uyguluyorum. Ben şu an için bunu fazla hissetmesem de daha üçüncü günümüz, uzun süreli uzay görevlerinde bu durum çok daha fazla hissediliyor ve önemli hâle geliyor. Bilim insanları, bu bahsettiğim etkileri ve daha pek çoğunu anlamak ve bunlara karşı önlemler geliştirmek için sürekli araştırmalar yürütüyorlar. Hatta ben de Türk bilim insanlarımızın bu konudaki çalışmalarına katkıda bulunmak için burada bazı deneyler yürütüyor ve veriler topluyorum şu anda."

 

“DENEYLERİN BAŞARIYLA TAMAMLANMASINI ÜMİT EDİYORUM”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan da "İnsanlı ilk uzay misyonumuzun bir bilim misyonu olması, bizim için çok değerli. Böylelikle bilim literatürüne önemli katkılar sağlayacak çalışmalara Türk bilim insanları imza atmış olacak. Fizikten kimyaya, biyolojiden malzeme bilimine, orada çok farklı alanlarda gerçekleştireceğin deneylerin başarıyla tamamlanmasını ümit ediyorum" dedi.

 

DENEYLER HAKKINDA BİLGİ VERDİ

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkürlerini ileten Gezeravcı, deneylerinin insan sağlığı, biyoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimleri ve fizik alanlarında farklı disiplinlerde araştırma konularını kapsadığını söyledi. Gezeravcı, şu bilgileri verdi: "TÜBİTAK bünyesinde hazırlanan gMETAL deneyinde, kimyasal tepkimesiz koşullarda katı parçacıklar ile akışkan ortam arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına yer çekimi etkisini araştıracağız. Savunma sanayimizde çok önemli çalışmalardan birisi. TÜBİTAK Uzay Enstitümüz tarafından ilerleyen günlerde gerçekleştirilmek üzere tasarlanan MİYOKA deneyimizde ise TÜBİTAK teknikerleri ve mühendisleri tarafından geliştirilen ve ilk defa uzayda uygulanacak bir elektronik kart üretimi teknolojisi test edilecek Sayın Cumhurbaşkanım. RASAT, Göktürk-2, İMECE ve TÜRKSAT 6A uydularımızın kartları tasarlanıp üretilirken edinilen tecrübelerden ortaya çıkan bu özgün tekniğin, milli uzay programında yer alan uzay projelerine, özellikle de Ay Araştırma Projesine paha biçilmez katkılar sağlamasını umuyoruz. Uzman deneyimiz var. Bu deneyde kapalı sistemler için yaşam destek ünitesi geliştirmeyi hedefliyoruz. ESA'ya ait Columbus modülünde devam ediyor halihazırda bu deney. UYNA deneyimiz var. Bu deneyde de yüksek sıcaklık ve mekanik aşınmalara dayanıklı yüksek ve orta entropili alaşım deneyimizi Caatsa modülünde gerçekleştiriyor olacağız. Yani burada, Japonya'ya ait KIBO modülünde gerçekleştiriyor olacağız Sayın Cumhurbaşkanım”

 

“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİYLE İLİŞKİLERİ ARAŞTIRILACAK”

 

Gezeravcı, şöyle devam etti: “Diğer taraftan tıp alanında uzay ortamının insan sağlığı üzerindeki etkilerini incelediğimiz bir deneyimiz var. Bu deneyde radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücrelere etkisi incelenecek. Ayrıca yer çekimsiz ortamdan etkilenen, henüz işlevi keşfedilememiş genler ve bunların bağışıklık sistemiyle ilişkileri araştırılacak. Bu etkilerin tespit edilebilmesi için ilk önce dünyadayken kan örnekleri alındı. Şu anda da uzayda Uluslararası Uzay İstasyonu içerisinde kan örneklerim alınmaya devam ediyor. Görev sonunda dünyaya inişimizi takiben de yine kan örneği vereceğim"

 

Haber / Baştuğ Alperen KARDEŞ