Gözden kaçırmayın

Bakan Yerlikaya: Hep birlikte mücadele edelimBakan Yerlikaya: Hep birlikte mücadele edelim

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) AK Parti Grup Toplantısı’na katılarak bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı’nın, siyasi partilere, milletvekillerine ve meclis çalışanlarına hayırlı olmasını diledi.

“DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN GÜVENLİĞİ İÇİN TÜM TEDBİRLERİ ALIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Ekim 2023’te İsrail’in Gazze’ye başlattığı saldırıların birinci yıl dönümünü geride bıraktıkları söyledi. İsrail’in 7 Ekim’den beri Gazze, Batı Şeria ve son olarak Lübnan’da gerçekleştirdiği katliamlarda 50 bin kişinin şehit edildiğini; Gazze’de 1,9 milyon, Lübnan’da da 1,3 milyon insanın yerlerinden edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gün geçtikçe katliamın maddi ve manevi faturası kabarıyor. Savaşın bölgemizdeki diğer ülkelere yayılma tehlikesi büyüyor. İsrail’in artan saldırılarına komşumuz İran’ın geçen hafta mukabelede bulunması bölgesel çatışma riskini hiç olmadığı kadar yükseltmiştir. Hemen her gün yeni bir eşiğin aşıldığı bu gerilimi çok yakından takip ediyor, devletimizin ve milletimizin güvenliği için tüm tedbirleri alıyoruz” diye konuştu. Türkiye’yi şimdiye kadar bölgesel gerilimlerden hep uzak tuttuklarını, yangına benzin dökenlerden değil, söndürmeye çalışanlardan olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı tutumu bugün de muhafaza ettiklerini belirtti.

“TOPRAKLARIMIZ ÜZERİNDE AMELİYAT YAPILMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”

“Netanyahu ve cinayet şebekesi ham hayaller görmekte ve çok tehlikeli bir maceraya atılmaktadır” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Türkiye ne yapılmak istendiğinin gayet farkındadır. Nihai hedefin neresi olduğunu da çok net görebiliyoruz. Dün Dışişleri ve Savunma Bakanlarımız Meclis’imizin kapalı oturumunda bu konuyla ilgili milletvekillerimize detaylı bilgi verdi. Her iki bakanımız da idrak kapıları açık olanlar için fotoğrafı tüm netliğiyle ortaya koydu. Toplantı sonrası CHP Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamaları esefle karşıladık. Tüm bölgemiz bir ateş çemberinden geçiyor ama bakıyorsunuz CHP Genel Başkanı ucuz polemik peşinde koşuyor. Açıkçası Sayın Özel’den ülke güvenliğine dair meselelerde daha olgun bir tavır beklerdik. Bununla birlikte daha düne kadar bölücü örgütün Suriye uzantısı PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara ne yaparsak yapalım bazı gerçekleri anlatamayacağımızın bilincindeyiz. Varsın onlar kendi hayal dünyalarında yaşamaya devam etsin. Biz Türkiye’nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye yayılmacı hevesleri, vatan topraklarına dikilen kem gözleri, kabaran işgalci niyetleri kursaklarda bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Açık ve net söylüyorum, vaat edilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır”

“ELLERİNİ KOLLARINI SALLAYARAK ORTALIKTA DOLAŞMAMALILAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyguladıkları ekonomi programıyla 6 yılın birikimi olan sıkıntıları çözme yolunda önemli mesafe kat ettiklerini de vurgulayarak, şunları kaydetti: “İnşallah sene başından itibaren rahatlama, insanımızın günlük hayatına da net bir şekilde yansımaya başlayacaktır. Sınır güvenliğimiz konusunda hem terör örgütleriyle mücadele hem komşu ülkelerle ilişkiler hususunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Ancak son dönemde ardı ardına gelen, bir polis memurumuzun şehit edilmesinden genç kızlarımızın vahşice katledilmelerine kadar bir dizi hadise, milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır. Onlarca suç kaydı olan kriminal tiplerin ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Pazartesi günü yaptığımız Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda bu olayları enine boyuna değerlendirdik. Milletimizin sesine kulak vererek bu çerçevede bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah’ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun varsa gerekli müdahalede bulunacağız”

“TUTUKLU YARGILANABİLMESİNİN ÖNÜ AÇILACAK”

“Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye, yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimize, nerede boşluk varsa mutlaka hâl yoluna koyacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sorunların çözümü için bir dizi düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok sayıda suç kaydı olan kişilerin bu eğilimlerinin yargılama safhasında görülebilmesini ve dikkate alınmasını sağlayacaklarını dile getirdi. Mevcut durumda seri suç işleyen kişilerle ilgili açılan onlarca dava olmasına rağmen bunların sonuçlanmadan kayıtlarda görünmediğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk derece mahkemesi, istinaf, Yargıtay derken bir cezanın kesinleşmesi 5 hatta 7 yıla kadar uzayabiliyor. Bu süreçte suçlu kişi, yeni işlediği cürümlerde herhangi bir sabıka kaydı olmadığı için tutuklama olmadan yargılanabiliyor. Özellikle suçu geçim kaynağı hâline getirenler ile suçta kibirlenenlerin, sistemin bu yönünü istismar ettiklerini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“ORANTILI BİR ŞEKİLDE BELİRLENECEK”

Kanunların suçlu lehine işlemesi anlamına gelen bu çarpıklığı düzeltmek için iki önemli adım atmayı planladıklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “bunlardan ilkinin kurumsal düzenlemeye, ikincisinin seri suç işleyenlerin tutuklanabilmesi uygulamasının kolaylaştırılmasına yönelik olduğunu” bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı erkini güçlendirmek amacıyla Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir birimin, farklı mahkemelerdeki davaları, düzenlenen iddianameleri hatta emniyet kayıtlarını toparlayıp bunlarla ilgili gerekli incelemeleri yaptıktan sonra savcıların ve hakimlerin dikkatine sunacağını kaydederek, “Gereken kanuni düzenlemeleri yaparak, mesela 5 suç kaydı olan birinin diğer davalarının bitip sabıka kaydına işlenmesi beklenmeden, yeni suçlar işleme eğilimi dikkate alınarak, tutuklu yargılanabilmesinin önü açılacak. Tutukluluk süresi, kişinin işlediği suçlar ve alacağı cezalarla orantılı bir şekilde belirlenecektir. Elbette bu husus, toplum vicdanını yaralayan belirli suçlar için geçerli olacaktır” diye konuştu.

“PERVASIZCA ETRAFA SALDIRMASININ ÖNÜNE GEÇİLECEK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 yıldan daha az ceza alanların hiç cezaevine girmeden hayatını sürdürmesinin toplumda infiale neden olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durumun önüne geçmek için yine belirli suçlarda infaz hükümlerinin ancak mesela alınan cezanın yüzde 10’u cezaevinde geçirildikten sonra işlemeye başlaması sağlanacaktır. Örneğin 3 yıl ceza almış bir kişi yaklaşık 3,5 ay cezaevinde kalmadan serbest kalmasıyla neticelenecek hükümlerden yararlanamayacaktır. Böylece suç işlemeye teşebbüs edecek kişilerin her halükârda cezaevine gireceğini bilerek kendini kontrol etmesi sağlanacak ve pervasızca etrafa saldırmasının önüne geçilecektir” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanlığı ve Meclis Grubundan bu düzenlemelerin teknik çalışmalarını Cumhur İttifakı’yla beraber istişare ederek süratle tamamlamalarını istedi.

“CEZASIZLIK ALGISINI ORTADAN KALDIRMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, organlarının bağımsız, tarafsız ve objektif faaliyet yürütmesinin yanı sıra toplumda adalet duygusunun güçlendirilmesi için bugüne kadar hiçbir fedakarlıktan kaçmadıklarını, hatta her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi. Teknolojiyle beraber ortaya çıkan yeni sınamalar karşısında mülkün temeli olan adaletin tesisinin en öncelikli mesele olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her ne sebeple ortaya çıkarsa çıksın cezasızlık algısını ortadan kaldırmak, toplumun güvenlik ve adalet konusundaki kaygılarını süratle gidermek boynumuzun borcudur. Aksi takdirde hep birlikte milletimize karşı sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmemiş oluruz. Böyle bir vebalin altına da giremeyiz. Adalet hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında 22 yılda yaptığımız onca reforma, onca başarımıza, onca emeğimize kendini bilmezlerin gölge düşürmesine eyvallah etmeyeceğiz. Yapacağımız bu düzenlemelere muhalefetin de destek vereceğini ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.

“KADININ STATÜSÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİNDE ELİMİZE SU DÖKECEK KİMSE YOKTUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin uzlaşı ve Türkiye’nin meselelerini beraberce çözmek için el uzattıkça muhalefetin eski kutuplaştırma siyasetinde ısrarcı davrandığını anlatarak, şöyle devam etti: “Muhalefetin kodlarına kadar işlemiş bu çarpık bakış açısının değişmesi en büyük temennimizdir. Kadına şiddet meselesi bunun en çarpıcı örneğidir. Biz kadınlara haklarının teslim edilmesi konusuna siyaset üstü baktık. Kadın politikalarında her zaman en ideali, en iyiyi, ülkemiz, milletimiz ve kadınlarımız için en hayırlı olanı hayata geçirmeye çalıştık. Destek mekanizmalarından reform paketlerine ve yenilikçi uygulamalarla kadının ekonomik ve sosyal statüsünü güçlendirmenin gayretinde olduk. Burada şunu öncelikle açık ve net söylemek durumundayım, kadın hakları konusunda bize ders verecek hiçbir muhalefet partisi yoktur. Kadının statüsünün güçlendirilmesinde elimize su dökecek kimse de yoktur. Kadına şiddetle mücadele noktasında ülkemize çağ atlatan kadro yine biziz. Ülkemizdeki imtiyazlı azınlık bilmese de başörtüsünden dolayı üniversite kapılarından geri çevrilen kızlarımız bizim mücadelemizi gayet iyi biliyor. Aynı şekilde kılık kıyafetinden dolayı işinden atılan, çok sevdiği mesleği ile inancı arasında tercih yapmaya zorlanan kadın doktorlar, hakimler, öğretmenler, bürokratlar, akademisyenler ve daha nicesi bizim kadınlar konusundaki hassasiyetimizi gayet iyi biliyor. Evlatlarını askerî lojmanlarda ziyaret edemeyen analar, kardeşlerinin yemin törenine katılamayan ablalar, bizim hak ve özgürlükler hususunda neler yaptığımızı gayet iyi biliyor. Bu Meclis çatısı altında sırf başındaki örtüden dolayı siyasi parti genel başkanları tarafından, altını çiziyorum, ‘had bildirilen’ kadın siyasetçiler Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimizi gayet iyi biliyor”

Haber / Buse AKIN