Gözden kaçırmayın

Aldatıcı reklamlara 277,6 milyon TL cezaAldatıcı reklamlara 277,6 milyon TL ceza

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2024-2025 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.

TEBRİK ETTİ

Konuşmasında yeni akademik yılın üniversite camiası, bilim ve araştırma merkezleri olan üniversiteler, her daim ilim peşinde koşan öğretmenler ve öğrenciler için hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu’nun 2024 Üstün Başarı Ödülleri'nin tevdi edileceği bilim insanları ve üniversiteleri tebrik etti. "Bizler dünyanın ilk eğitim merkezlerinin neşet ettiği, medeniyetler beşiği olan Anadolu coğrafyasının bin yıllık sakinleriyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın kurduğu eğitim müesseseleriyle, yetiştirdiği ilim erbabıyla tarihin her dönemine ışık tuttuğunu, akla, bilime ve teknolojiye yön verdiğini belirtti.

“81 VİLAYETİMİZİN HEPSİNDE ÜNİVERSİTE VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, okul öncesinden başlayarak yükseköğrenime kadar her aşamada Türk eğitim sisteminin iyileştirilmesini temel öncelik olarak belirlediklerini söyledi. Geriye doğru bakıldığında imkânsız görünen nice düzenlemeyi kararlılıkla hayata geçirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "2002 yılında 76 olan yükseköğretim kurumu sayısı bugün itibarıyla 208'e ulaştı. Yine bu dönemde öğrenci sayısı 2 milyondan 7 milyonun üzerine çıktı. Hem kuruldukları şehrin mirasını evrensel değerlerle buluştursunlar hem de gençlerimize fırsat eşitliğini sağlasınlar diye her ilimize bir üniversite kurduk. Şu anda, 81 vilayetimizin hepsinde üniversite var. İstanbul, Ankara, İzmir dışındaki illerimizde de üniversite sayıları ihtiyaca göre ikiye, üçe, dörde yükseldi”

“OECD ÜLKELERİ İÇİNDE SEKİZİNCİ SIRAYA YÜKSELDİK”

“Yükseköğretim bütçesini 2002 yılında 2,4 milyar liradan, 2024 yılında 341 milyar liraya getirdik” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Üniversitelerimizin yaygınlaşmasıyla birlikte okullaşma oranı da arttı. 2003 yılında yüzde 15 olan yükseköğretimde net okullaşma oranı, yüzde 50'ye ulaştı. Kadınlarda yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14 iken, bugün bu oran yüzde 51'i buldu. Göreve geldiğimizde 64 bin civarında olan öğretim elemanı sayısı bugün 185 bine çıktı. Böylece Türkiye, öğretim elemanı sayısı bakımından OECD ülkeleri içinde sekizinci sıraya yükseldi. Üniversitelerimizdeki kadın öğretim elemanı oranı ise yüzde 46,5 ile OECD ortalamasının 1 puan üzerindedir" Sayısal artışın bilimsel araştırmalara da olumlu yansıdığını, Türkiye'nin bilimsel yayın bakımından 29'uncu sıradan 17'nci sıraya yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu artış oranının önemli olduğunu ama yeterli olmadığını söyledi.

“HER 100 ÖĞRENCİDEN 96'SINA YURTLARIMIZDA BARINMA İMKÂNI SAĞLADIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devrim yaptıkları alanlardan bir diğerinin de yükseköğrenim yurtları olduğunu söyledi. Yurtlar konusunda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemi ülkeye kazandırmış olmanın gururunu yaşadıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "182 bin olan yurt yatak kapasitesi, 22 yılda 810 bin ilaveyle 993 bine ulaştı. Yurtlarımızı, içerisinde banyosu, tuvaleti, buzdolabı, interneti bulunan otel konforunda odalara dönüştürdük. Bu sene başvuran her 100 öğrenciden 96'sına yurtlarımızda barınma imkânı sağladık. Keza, başvuran her öğrencimize burs veya kredi imkânı sağlayarak, ekonomik açıdan kendilerini destekliyoruz" diye konuştu.

“KARANLIK GÜNLER ARTIK GERİDE KALMIŞTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yükseköğrenimde yakaladığı ivmede, terörün, şiddetin, kavganın, çatışmanın ve uzun yıllar üniversiteleri esir alan ideolojik baskı ortamının ortadan kaldırılmasının çok önemli payı olduğunu ifade etti. "Huzurun olmadığı bir üniversitede ne akademik eğitim olur ne bilimsel çalışma, araştırma için mümbit ortam olur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye, bunun acısını özellikle 70'li yıllarda yaşamış ve bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Sizlerin de vakıf olduğu üzere, geçmişte üniversitelerimiz vesayet odakları tarafından demokrasi ve hukuk dışı arayışlara alet edilmiştir. Gerek 27 Mayıs'a gerek 12 Eylül'e gerekse 28 Şubat dönemine giden yolun taşları, üzülerek söylüyorum, üniversiteler üzerinden döşenmiştir. Bu karanlık günler artık geride kalmıştır. Ülkemizin genelinde huzur atmosferi kökleştikçe, üniversitelerimiz de asli vazifelerini daha iyi yerine getirmeye başladı. Bunun korunmasına ve geliştirilmesine büyük önem atfediyoruz. Bu tarihî kazanımın kıymetini çok iyi bilmeli, üzerine hep birlikte titremeli ve kaybedilmesine kesinlikle müsaade etmemeliyiz. Kaybedilen zamanı telafi etmek ve gençliğimizin hayalleri ile Türkiye'nin hedeflerini buluşturmak adına bu süreci layıkıyla değerlendirmeliyiz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, hocaların çabaları, öğrencilerin uyanık hareket etmeleriyle üniversiteleri bir daha eski kötü günlerine asla döndürmeyeceklerini vurguladı.

“GÖZ YUMMAYACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversite olmanın gereği olan özgürlük ortamını geliştirirken, terör örgütlerinin, marjinal yapıların, gençleri ideolojik kavgalarına meze yapmak isteyenlerin bu ortamı istismar etmelerine göz yummayacaklarını bildirdi.

“EĞİTİM, ANCAK MİLLÎ ŞUURLA DESTEKLENDİĞİ ORANDA BAŞARILI OLACAKTIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üniversitelerimizin kanunda yer alan görevlerini yaparken, gençlerimizin fikri tekâmülleri ve karakter gelişimlerini de ihmal etmemesi mühimdir. Eğitim, ancak millî şuurla desteklendiği oranda başarılı olacaktır. Tarihini bilen, kendini bilen, özgüvenli nesiller yetiştirdiğimiz ölçüde, yarınlarımıza güvenle bakabiliriz. Gençlerimizin iyi eğitim almaları kadar vicdanlı, bilinçli, sorumluluk duygusuyla donatılmış olmalarını da aynı derecede önemsiyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde milletçe yürek yakan olaylara şahit olunduğunu anımsatarak, önceki ay Eskişehir'de cami avlusundaki kişilere yönelik menfur bir saldırı olduğunu, ardından İstanbul'da bir polis memurunun alçakça şehit edildiğini ve geçen cuma günü iki genç kızın, vahşi bir cinayete kurban gittiğini hatırlattı ve katledilen kızlara Allah'tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı diledi. Dijital platformlardan yayılan cerahatin, sapkın akımların, uyuşturucu illetinin, alkol belasının, televizyon dizilerinin özendirdiği mafya kültürünün, infaz ve ıslah sistemindeki boşlukların, bu acıların yaşanmasında rol oynadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vakaların ekseriyetinde failin de mağdurun da gençlerden oluştuğuna işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, millet ve devlet olarak bu hadiselerin önüne geçecek adımlar atılmadığı takdirde Batılı ülkelerin karşılaştığı sıkıntılarla yüzleşmenin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

“GENÇLERİMİZİ MODERN POPÜLER KÜLTÜRÜN İNSAFINA TERK EDEMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Gençlerimizi modern popüler kültürün insafına terk edemeyiz. Gençlerimizin sosyal medyanın ve dijital mecraların her türlü melanetin bulunduğu karanlık dehlizlerinde yitip gitmelerine seyirci kalamayız. Milletimizi asırlardır sarsılmadan ayakta tutan millî ve manevi değerlerimiz, bu mücadelede en büyük destekçimiz olacaktır. Üniversitelerimizin daha fazla sorumluluk alması, kendilerine emanet edilen gençlerimize daha fazla sahip çıkması gerektiğine inanıyorum. Sosyal, sportif ve kültürel faaliyetlerle gençlerimizin millî kimlik inşasına üniversitelerimizin katkı vermesi gerekiyor."

“VEBALİ HEPİMİZİN ÜZERİNDE”

Mazi ile ati arasında kurulacak köprünün en önemli ayaklarından birinin üniversiteler olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Teröre, uyuşturucuya, alkol bağımlılığına, sapkın akımlara, suç çetelerine kaybettiğimiz her gencin vebali hepimizin üzerindedir. Önümüzdeki dönemi, tüm bu sorunların üzerine daha kararlı gittiğimiz, gereken adımları atıp netice aldığımız bir döneme tahvil etmek istiyoruz. Bu süreçte üniversitelerimizden, siz hocalarımızdan ciddi manada destek bekliyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024-2025 akademik yılının hayırlı olmasını, hocalar ve öğrencilere de başarı diledi.

Haber / Buse AKIN