Balkanlar davası 'ne dinimi ne de dilimi veririm' diyenlerin davasıdır

Tekirdağ Ülkü Ocakları tarafından hazırlanan ve Bulgaristan'ın Kırcaali iline bağlı Killi bölgesinde isim değiştirme uygulamasını protesto etmek için toplanan Türklerin 26 Aralık 1984'te başl

GÜNDEM 10.01.2022 11:28:00 0
Balkanlar davası

Önceki akşam saat 20.00’da Çerkezköy Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenen Balkanlar Belgeseli gösterimi programına Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Enver Bayram,  AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Kamil Çetintaş, MHP Çerkezköy İlçe Başkanı Ahmet Aydeniz, Tekirdağ Ülkü Ocakları Başkanı Hayrullah Zıvalıoğlu, MHP Tekirdağ İl Yönetimi, Çerkezköy Ülkü Ocakları Başkanı Zafer Şengöz, Çerkezköy Ehlibeyt Dergahı Dedesi Seyyid Sinan Boztepe, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve davetliler katıldı.

 

“BİZ ETLE TIRNAK, GÜNEŞLE AY GİBİYİZ”

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program Mehmet Tanrıkulu tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. Programın açılışında konuşan Çerkezköy Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Zafer Şengöz, Balkanlar davasının ‘ne dinimi ne de dilimi veririm’ diyenlerin davası olduğunu vurgulayarak “Bizden ayrı gösterilmeye çalışılan Balkan Türkleridir, Türkiye ise Balkanlardır. Bizler etle tırnak, güneşle ay gibiyiz. Eğer Türk olmak suç ise buradan tekrar ediyorum, ben Türk’üm ve Türk kalacağım” dedi. Şengöz, Batı Trakya Türklerinin demokratik hakları için yıllarca mücadele eden merhum Dr. Sadık Ahmet’i de rahmetle andı.

 

TÜRK DÜNYASININ KANAYAN YARASI

 

Milliyetçi Hareket Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Ahmet Aydeniz de “Bu belgesel Türk dünyasının geçmişten beri kanayan yarası olan Balkanlarla ilgili çok güzel bir hatıra olacak. Devamı da hazırlanıyor. Balkanlar denince 1389’da atamız Osmanlı’nın, 1.Murat’ın Kosova zaferiyle belki Balkanlar’a girdiğimiz biliniyor ama bunu öncesinde Alplerimizin ve Erenlerimizin Osmanlı’dan çok çok önce Balkanlar’a giderek ilmek ilmek gönüllere nakış etmesiyle Türk-İslam medeniyeti oralarda gönüllere zaten girmiş oldu ki bunun sonrasında Balkanlar’daki fetihlerimiz zaten rahat oldu. Çünkü insanlar Türk-İslam medeniyetini, Bektaşi kültürünü, Türk kültürünü zaten görmüşlerdi, algılamışlardı” diye konuştu.

 

 

“BALKANLAR HER ZAMAN BİZİM GÖNLÜMÜZDEDİR”

 

İlçe Başkanı Aydeniz, “Bugün gençlerimizi Y kuşağı, Z kuşağı diye harflerle sınıflandırmaya çalışsalar da Ülkü Ocaklarımızın gençleri, Asenaları inşallah dedelerinin izinden gidecek, böyle daha nice programlar yapacak, bizleri gururlandıracaktır” dedi. Türkiye’nin büyük ülke olma yolunda ilerlediğini dile getiren Aydeniz, “Hoca Ahmet Yesevi’den, Hacı Bektaşı Veli’den bugüne kadar gelmiş bütün İslam aleminin, Türk dünyasının gönül süzgecinden geçmiş davayı bugün de 1989 öncesi Belene Kamplarında zulüm gören Türklerin yaşadıkları acıları izleyerek tekrar gönlümüze perçinleyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız. Balkanlar her zaman bizim gönlümüzdedir” ifadelerini kullandı.

 

 

GALANIN ARDINDAN İLK GÖSTERİM ÇERKEZKÖY’DE

 

 Tekirdağ Ülkü Ocakları Başkanı Hayrullah Zıvalıoğlu da, Tekirdağ’daki galanın ardından ilk gösterimin Çerkezköy’de yapıldığını, belgesel gösteriminin diğer tüm ilçelerde devam edeceğini söyledi. 20 Ocak 2021 tarihi itibariyle Tekirdağ Ülkü Ocakları’na Balkanlar meselesini bir ana vizyon olarak kazandırmak niteliğinde bir yola çıktıklarını kaydeden Zıvalıoğlu, “Bir yıllık bir çalışma programı ve takvimi belirledik. Bizim ana hedefimiz Tekirdağ Ülkü Ocakları’na bu meseleyi bir ana vizyon olarak kazandırmaktı. Bizlerden sonra gelecek arkadaşlarımız bu konuyu her daim ele alabilsinler ve hiç bırakmadan, bizim bıraktığımız yerden ve çıtadan daha yukarıya çıkartma azminde olsunlar, bu Tekirdağ Ülkü Ocakları’na bir miras niteliğinde kalsın diye arzuluyorduk. Ancak çalışmalarımızı sürdürürken şunu fark ettik, bu konuda Ülkü Ocakları için sadece bir vizyondan ibaret olmamalıdır dedik. Çünkü dünden bugüne ve geçmişte orada Türk olarak kalabilmek adına bin bir türlü zalimliğe, sıkıntıya göğüs geren insanlar orada sadece ve sadece Türk olarak kalabilmek ve Müslüman olarak yaşayabilmek adına mücadele etmişler, hayatlarından vazgeçmişlerdir. Bu mücadele bizim burada aktarmaya çalıştığımız Türklük davamızın ta kendisidir. Balkanlar’da kar yağsa burada üşüyen biz oldukça, burada bizim ayağımıza diken batsa orada canı acıyan soydaşlarımız var oldukça bizim Balkanlar’a olan sevdamız ve aşkımız ertelenemez” diye konuştu.

 

 

“MİLLİYETLERİNDEN VE KİMLİKLERİNDEN VAZGEÇMEMEK ADINA CANLARINDAN VAZGEÇTİLER”

 

Balkanlardaki Türklerin milliyetlerinden ve kimliklerinden vazgeçmemek adına canlarından vazgeçerek şahadete yürüdüğünü kaydeden Zıvalıoğlu, “Komünist Bulgar hükümetinin bir gecede insanların milliyetlerini ve adlarını değiştirmek üzere yapmış olduğu zorunlu asimilasyonla birlikte oradaki soydaşlarımızın önce isimlerini, sonra da dinlerini değiştirmek istediler. Soydaşlarımız buna müsaade etmedi ve 26 Aralık’ta büyük bir direniş başlattılar. Bizim atalarımız bu ruh ile birlikte orada Türk kalabilmeyi bugün bize bir hedef olarak gösterdiler. Bu ruh bize Anadolu’nun kapılarını aralamıştı, bu ruh bize 1453’te İstanbul’un kapısını aralamıştı, bu ruh bize cephanesi bittiği halde ‘Allah Allah’ nidalarıyla düşmanın üzerine yürüyen Çanakkale Savaşı’ndaki kahramanları hatırlatmıştı. Türk olarak kalabilmenin diyetini dün Bulgaristan’da, Batı Trakya’daki Türkler verdiler. Yarın da biz gerekirse canımızı verme pahasına bu mücadeleyi vereceğiz” dedi.

 

 

TANIKLARIN AĞZINDAN ANLATILIYOR

 

Konuşmaların ardından Balkanlar Belgeseli gösterildi. İsimleri zorla değiştirilmeye ve kimlikleri yok edilmeye çalışılan Bulgaristan Türklerini konu alan belgeselde Bulgaristan Türklerinden Mehmet Vatansever, Fatma Karacabey, Zehra Güler, Revasiye Öztürk’le yapılan röportajlara da yer veriliyor. O dönemde yaşananların tanıklarının ağzından anlatıldığı belgeselde, asimilasyon sürecinde isimlerini değiştirmeyen, canını verme pahasına kimliklerinden vazgeçmeyen Türk ve Müslümanların tutulduğu toplama kampı olan Belene Kampı’nda yaşanan acılar ve Türklere yapılan işkenceler ve çekilen acılar da anlatılıyor.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU