Anjiyografi hakkında merak edilenler

Kalp damar hastalıkları tüm dünyada ve ülkemizde en önde gelen ölüm nedeni olmaya devam ediyor. Öyle ki Türkiye'de her yıl 200 bin kişinin ölümüne yol açıyor. Dolayısıyla kalp damar hastalÄ

YAŞAM SAĞLIK 5.01.2022 13:21:00 0
Anjiyografi hakkında merak edilenler

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, koroner anjiyografinin hayat kurtaran bir tanı yöntemi olduğuna dikkat çekerek, “Üstelik günümüze dek geliştirilen teknikler sayesinde işlemler ağrısız ve acısız gerçekleştirilebiliyor. Damarların görüntüsü dakikalar, hatta saniyeler içinde alınabiliyor. Hastalar aynı gün normal yaşamlarına dönebilme şansına da sahip olabiliyorlar” dedi.

 

KORONER ANJİYOGRAFİ NEDİR?

 

En sık uygulanan kardiyolojik tetkiklerden biri olan koroner anjiyografinin; kalbi besleyen koroner damarların görüntülenmesi işlemi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Murat Turfan, “Hayatımızı tehdit eden damar tıkanıklıkları bu yöntem sayesinde tespit ediliyor. Daralmış veya tıkanmış olduğu belirlenen damarlar anjiyo sırasında balon veya stentle açılabiliyor. Bu sayede hastanın şikayetleri ortadan kalkıyor, hayat kalitesi artıyor ve ömrü uzuyor” dedi.

 

HANGİ SORUNLARDA BAŞVURULUYOR?

 

Yapılan EKG, EKO ve efor testi gibi tanı yöntemlerinden çıkan sonuçlar olası bir damar tıkanıklığına işaret ediyorsa, koroner anjiyografinin uygulandığını söyleyen Doç. Dr. Murat Turfan, “İşlem sonucunda damar tıkanıklığının olup olmadığı anjiyografi ile kesin olarak saptanıyor” dedi.

 

KORONER ANJİYOGRAFİ NEDEN ÖNEMLİ?  

 

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Turfan, kalp krizi sırasında yapılan koroner anjiyografinin ve ardından uygulanan stentin hayat kurtarıcı olduğunu belirterek, “Damar açıklığı ne kadar erken sağlanırsa, hastanın hayatta kalma şansı da o kadar artıyor. Yapılan çalışmalarda; anjiyografi sonrası uygulanan stent tedavisinin kalp krizi haricinde, yaygın damar hastalığı ya da ana damar başlangıcında lezyonların varlığı gibi bazı özel durumlarda ömrü uzatabileceği gösterilmiştir” ifadelerini kullandı.

 

KAÇ ÇEŞİT ANJİYOGRAFİ MEVCUT?

 

Günümüzde; klasik, tomografi ve MR ile çekilen anjiyografi olmak üzere 3 tip anjiyografiden faydalanıldığını, hangi anjiyo yöntemine başvurulacağına ise hastanın yaşına, kliniğine, taşıdığı risk ve yandaş faktörlere göre karar verildiğini söyleyen Doç. Dr. Murat Turfan, düşük riskli olan hastalarda daha çok halk arasında ‘kansız anjiyo’ veya ‘sanal anjiyo’ olarak bilinen bilgisayarlı tomografi (BT) koroner anjiyografi yönteminin tercih edildiğini vurgulayarak, “Girişimsel bir yöntem olmaması, klasik anjiyografiye göre daha düşük risk içermesi ve seçilmiş hastalarda neredeyse klasik anjiyografi kadar net bilgi vermesi nedeniyle günümüzde bilgisayarlı tomografiyle yapılan anjiyo sayısı giderek artıyor” diyor. Doç. Dr. Murat Turfan, “MR yöntemi de kalbin fonksiyonları ve yapısı hakkında bize net bilgi veren, bazı durumlarda altın standart olan bir yöntem. Hem kalp fonksiyonlarını hem de kalp damarlarını incelemek istediğimizde kardiyak MR ve MR anjiyografi tercih edilen yöntemdir” bilgisini verdi.

 

İŞLEM SONRASINDA NELERE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR?

 

Klasik koroner anjiyografinin yapıldığı gün, kontrast maddenin vücuttan atılması için bol bol su içmek ve istirahat etmek gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Murat Turfan, “Özellikle kasık bölgesi kullanılan hastalar başta olmak üzere, 24 saat araç kullanılmaması önem taşıyor. Kasıktan yapılan anjiyolarda, kasıktaki kılıf çekildikten sonra 6 saat boyunca kum torbasıyla baskı uygulanıyor, bu süre içinde bacağın oynatılmaması isteniyor. Bilekten yapılan işlemlerde de 2 gün boyunca ağır kaldırmamalı ve spor yapılmamalı. BT anjiyografide ise herhangi bir tomografi tetkikinden farklı işlem yapılmadığı için inceleme sonrasında hemen normal hayata dönebilen hastanın sadece bolca su içmesi yeterli geliyor” dedi.

 

KORONER ANJİYOGRAFİ RİSKLİ BİR YÖNTEM Mİ?

 

Kalp ve kan damarları üzerinde yapılan çoğu prosedürde olduğu gibi, koroner anjiyoda da X ışınlarından radyasyona maruz kalındığını söyleyen Doç. Dr. Murat Turfan, “Ancak ciddi komplikasyonlar tüm anjiyografi yöntemlerinde çok nadir durumlarda gelişiyor” dedi.

 

HANGİ YÖNTEM, HANGİ HASTAYA UYGULANABİLİYOR?

 

Klasik koroner anjiyografinin her hastada uygulanabilen bir yöntem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Murat Turfan, “BT koroner anjiyografi yöntemi klasik anjiyografiye nazaran daha hızlı sürede tamamlanıyor. Ayrıca invaziv değil, sadece damar yolu açılması yeterli oluyor ve görece komplikasyon riski de daha düşük düzeyde. Ancak bu avantajlar, yöntemin herkes için uygulanabileceği anlamına gelmiyor. Bilinen koroner arter hastalığı, özellikle de stent tedavisi olan hastalarda, özel durumlar haricinde, bu yönteme başvurulmuyor. Uygun olan hasta grubu; koroner arter hastalığı için yüksek riskli olmayan, morbit obez ve aritmi gibi çekim kalitesini engelleyecek durumu olmayan kişilerdir. BT anjiyografi yöntemini daha çok düşük riskli olan hastalarda tercih ediyoruz” dedi.

 

Haber / Erdal AYDIN