Bebeklerde doğumsal kalp hastalıklarına dikkat!

Doğumsal kalp hastalıkları, yenidoğanlarda görülen en sık doğumsal anomali nedeni olarak gösterilirken, birçok ebeveyn bebeklerinin kalp sağlığı ile ilgili endişe yaşayabiliyor. Bebeğin kalbinin daha anne

YAŞAM SAĞLIK 16.12.2021 13:50:00 0
Bebeklerde doğumsal kalp hastalıklarına dikkat!

Doğumsal kalp hastalıklarının (DKH) hamileliğin erken dönemlerinde oluşan ve bebeğin kalbinde bulunan yapısal hastalıklar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, “Bu hastalıklar bebek doğduğu andan itibaren var olurken, bir kısmı hafif seyredip sadece takip edilmekte, bir kısmı ise daha ağır olup tedavi gerektirmektedir” dedi.

 

HAMİLELİĞİN İLK İKİ AYINA DİKKAT!

 

Anne karnındaki bebeklerin kalplerinin gelişiminin gebeliğin 3-8. haftaları arasındaki dönemde gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, “Bu dönemde ortaya çıkabilecek gelişim kusurları bebeklerde doğuştan kalp hastalıklarına yol açabilmektedir. Bununla birlikte, ritim bozuklukları gibi durumlarla alakalı olarak gebeliğin 2. ve 3. trimestr dönemlerinde bulgular gelişebilmektedir” bilgisini verdi.

 

RİSK ARTIRAN FAKTÖRLERE DİKKAT!

 

Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, anne adaylarında görülen bazı sorun ve hastalıklar bebeklerinin kalbinde anomali oluşmasına neden olabildiğini belirterek, kalpte anomali oluşma riskini artıran etmenleri şu şekilde sıraladı: “Annenin bebekte gelişim bozukluğuna yol açan bazı ajanlara (teratojenlere), ilaçlara ya da enfeksiyonlara maruz kalması, bazı ilaç ve maddelerin kullanımı, annenin aşırı alkol tüketimi,  annenin gebeliğin ilk üç aylık döneminde kızamıkçık, sitomegalo virüs enfeksiyonu geçirmesi ve yüksek doz iyonize radyasyona maruz kalması, annede diyabet hastalığının bulunması, (Diyabet hastalığının erken dönemde kontrolünün yapılmadığı durumlarda doğumsal kalp hastalığı riski yüzde 0.6-0.8’dan yüzde 4-6’ya yükselmektedir. Bu risk oranı fenilketonürili hastalığı olan annelerin bebekleri için yüzde 14 olmaktadır), annede bağ dokusu hastalıkları, ailede özellikle annede doğumsal kalp hastalığı öyküsünün bulunması.”

 

FETAL EKO İLE ANNE KARNINDAKİ BEBEĞİN KALP ANOMALİLERİ TESPİT EDİLEBİLİR

 

Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, “Anne karnındaki bebeğin kalbinde gelişebilecek bu anomaliler ultrasonografik yöntem olan kısaca “Fetal eko” da denilen fetal ekokardiyografi ile tespit edilebilmektedir. Bu yöntemde ultrasonik ses dalgaları aracılığı ile kalbin yapısal durumu ve fonksiyonları hakkında bilgi sahibi olunabilmektedir. Doğumsal kalp hastalıkları bebeğin anne karnında gelişimi sürecinde oluşan hastalıklardır. Fetal ekokardiyografi ile doğuştan kalp hastalıkları, çeşitli ritm bozuklukları, anemi gibi kalp dışı etkenlere bağlı olarak gelişen kalbin ikincil etkilendiği bazı durumların bulguları elde edilebilmektedir. Doğumda mevcut olan anomalilerin en sık görülenlerinden biri olan DKH’nın izlenme oranları yüzde 1-2 aralığında olurken, bu hastalıkların anne karnında görülme oranı daha yüksek seviyelere çıkabilmektedir” dedi. 

 

ANNE VE BEBEK İÇİN GÜVENLİ BİR YÖNTEMDİR

 

Gebeliğin 18-22 haftalarının fetal eko uygulaması için en uygun zaman aralığı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, “Fetal ekokardiyografi annenin karın yüzeyinden uygun proplar aracılığı ile bebeğin kalbinin görüntülenmesiyle yapılmaktadır. Anne ve fetüs için güvenilir bir yöntem olan bu işlemin hiçbir zararı bulunmamaktadır. Bağdokusu hastalıkları ve ritim bozuklukları söz konusu olduğunda bu işlemin hamileliğin 2. ve 3. trimester dönemlerinde de yapılması önem taşımaktadır. Fetal ekokardiyografi işlemi doğuştan kalp hastalıklarının tespit edilebilmesi için yüksek riskli gruplara mutlaka uygulanmalıdır. Riskli gruplar içerisinde pozitif aile öyküsü olanlar, bazı hastalıkları bulunan anne adayları, hamilelikte teratojenlere (ajanlara) maruz kalınması, kızamıkçık gibi intrauterin enfeksiyon geçirilmesi, raporlanmış fetal anomali olması, amnion sıvı anomalileri, kromozom anomalisinin bulunması, ikiz gebelikler, monozigotik ikizler ve birleşik ikizler bulunmaktadır. Bununla birlikte fetal eko, yaşı ileri olan anne adaylarının yanı sıra tahlil sonuçları anormal olan annelere de uygulanabilmektedir” dedi.

 

TANI KONULMASI DOĞUMDAN SONRA HASTALIĞIN SEYRİNİ ETKİLER

 

DKH’nın, doğum öncesi yapılan ultrason çalışmalarında en sık gözden kaçırılan anomalilerden olduğunu kaydeden Prof. Dr. Feyza Ayşenur Paç, “Bu hastalıkların prenatal tanısı özellikle bazı doğumsal kalp hastalıklarında hastanın doğumdan sonraki seyrini önemli ölçüde etkilemektedir. Dünyada uygulama sıklığı artan ultrasonografi taramalarının yanı sıra fetal kalp değerlendirilmesi de giderek artan bir şekilde talep edilmektedir. Fetal ekokardiyografi öncelikli olarak risk grubunda olan anne adaylarına yapılmaktadır. Ancak yapılan rutin fetal ekokardiyografi taramalarında bulunan anomalilerin yüzde 90’ının hiçbir risk taşımayan anne adaylarının bebeklerinde tespit edildiği görülmüştür. Yani annenin hiçbir risk taşımaması bebeğinde DKH olmayacağı anlamına gelmemektedir. Bu sebeple bütün anne adaylarının fetal ekokardiyografi taramasını yaptırması önem taşımaktadır. Birçok kalp hastalığının tedavisi günümüzde mümkün olmaktadır. Tedavi seçenekleri anomalinin tipine, gestasyonel yaşa, eşlik eden major anomalilere ve etik duruma göre değişkenlik göstermektedir.   Fetal eko ile doğuştan kalp hastalıkları tespit edilen durumlarda patolojinin durumuna göre değerlendirme yapılmaktadır.  Anne ve bebeğin takip edilmesinin gerektiği bu gibi olgularda, doğumda gerekli müdahalenin yapılması için ebeveynler uygun merkezlere yönlendirilir. Böylece bebeğe erken ve doğru girişimin planlanmasının yapılması sağlanır. Fetal ekokardiografi taramalarında ağır kalp hastalığı olan bebeklerde 24. haftaya kadar olan dönemde gebeliği sonlandırma seçeneği hakkında ailelere bilgi verilir. Ayrıca fetusta ritm bozukluğu olduğunda anneye verilen ilaçlarla bebeğin ritminin düzenlenmesine yardımcı olunur” diye konuştu.

 

Haber / İrem BANÇO