Fazla tüketimi düşük riskine yol açıyor

Salgınların artması bitki çaylarına ilgiyi daha da artırdı. Bitki çaylarının zayıflama, vücut şekillendirme, eklem ağrılarını hafifletme ve anne sütünü artırma gibi birçok amaçla kullan?

YAŞAM SAĞLIK 3.11.2021 14:21:00 0
Fazla tüketimi düşük riskine yol açıyor

Diyetisyen Özden Örkcü, bitki çaylarının tüketiminde dikkat edilmesi gereken noktalara değindi. Bitkisel çayların sağlık üzerine olumlu etkileri bulunan ve antioksidan özellik taşıyan bioaktif bileşenler içerdiğini belirten Diyetisyen Özden Örkcü, “Kateşinler, flavonoller, flavonlar ve fenolik asitler gibi polifenol maddeler içeren çaylar antikarsinojenik, antimutojenik ve kardiovasküler hastalıklara karşı koruyucu özelliklere sahiptir. Özellikle salgınların artması ile birlikte bitki çaylarına yönelim daha da arttı” dedi.

 

HAMİLELER BİTKİ ÇAYLARINA KARŞI HASSAS DAVRANMALI

 

Bitkisel çayların hammaddesinin çoğunlukla bitkilerin yaprak, çiçek, kök ve meyve gibi değerli kısımların kurutulması sonucunda elde edildiğini kaydeden Diyetisyen Özden Örkcü, “Bitkisel çayların su ile hazırlanmasında kullanılan yöntemlerden biri de haşlayarak demlemedir. Bu yöntemle bitkilerin içerdikleri bioaktif maddeleri açığa çıkarmak kolay olduğu için yapraklar, çiçekler ve saplar genelde 3-10 dakika arasında kaynar suda bekletilmeli. Bitki çayları zayıflama amaçlı, vücut şekillendirmek için, depresyona karşı, gastrointestinal semptomlarda, immün destekleyici olarak, eklem ağrılarını hafifletici ya da anne sütünü arttırmak için de kullanılabiliyor. Bitki çaylarını tüketirken mutlaka uzman görüşü alınmalı. Hamileler özellikle bitki çayı konusunda daha hassas davranmalı. Bitki çayları, rahim kasılmalarına bağlı düşük tehlikesine kadar ciddi sorunlar doğurabilir. Böbrek hastaları da bitki çaylarının diüretik etkilerinden dolayı risk altında olabilirler. Mutlaka uzmana danışmak ve günlük güvenilir doz aşımını geçmemek gerekiyor” dedi.

 

MUTLAKA ETİKETLENMİŞ ÜRÜN ALINMALI

 

Özellikle lisansı olmayan, kalite, etkililik ve güvenirliliği gösterilmemiş, etiketlenmesi ve standardizasyonu uygun olarak yapılmamış, denetimsiz, tezgah üstü olarak satılan ilaç kullanımlarının arttığına dikkat çeken Örkcü, “Ürünün üzerinde bitkinin adı, toplanan kısmı, etken madde miktarı varsa yan etkileri, çayın saflık oranı, üretim ve paketleme izni mutlaka belirtilmeli. İçinde bulunduğumuz sonbahar ve yaklaşan kış mevsiminde bitki çayları tüketimi artıyor. Ancak bitki çaylarının satıldığı bazı aktarların yeterince temiz olmadığı gözlemleniyor. Bu konuda tüketiciler mutlaka etiketlenmiş ürün almaya dikkat etsinler” dedi.

 

KEKİK ÇAYI DÜŞÜK RİSKİNE YOL AÇABİLİYOR

 

Bitkilerin yan etkileri ve ilaçlarla birlikte kullanıldığında meydana gelebilecek ilaç etkileşimlerinin tam olarak bilinmediğini vurgulayan Örkcü, “Bitki ve bitki ürünlerinin tedavi ve herhangi bir hastalığın önlenmesi amacıyla tüketilirken ilaçlarla beraber kullanıldığında potansiyel etkileşiminin ve yan etkilerin meydana gelebileceğine dikkat edilmesi gerekiyor. Hipertansiyonu ve çarpıntısı olan kişiler günlük bir iki fincandan fazla yeşil çay tüketmemeye özen göstermeli. Kekik zararsız gözükse de yüksek tansiyon ilacının etkinliğini artırdığı için tansiyon düşüklüğüne neden olabiliyor. Bu sebeple ilaçlardan 2-3 saat sonra kekik çayı tüketmeleri öneriliyor. Hamilelikte soğuk algınlığına iyi gelmesinin dışında bulantıya iyi geldiği için tüketim günlük 1 gram üzerine çıkılmamalıdır. Aksi durumda düşük riskine neden olabilir” ifadelerini kullandı. Depolama sırasındaki kötü havalandırma koşullarının çoğunlukla üründeki nem içeriğinin artmasına yol açtığını belirten Örkcü, “Bu durumda bitkisel materyaller küflerin gelişimi ve toksin üretimine daha elverişli hale geliyor. Uygun şartlarda kurutulmuş bitkilerin genellikle 1 yıl boyunca muhafaza edilmesi öneriliyor. Güneş görmeyen, nemli olmayan, kuru yerlerde ve oda sıcaklığının üzerine çıkmayan yerlerde saklamak daha uygun olacaktır” diye konuştu.

 

Haber  / Menşure KARDEŞ