Meme kanserinde bakımlı olmak ve moral iyileşme sürecine yansıyor

Meme kanseri hastaları bedensel sorunların yanı sıra hastalık ya da tedavinin yan etkilerine bağlı olarak ruhsal ve sosyal sorunlarla da yüzleşiyor. Kanser tedavisinin tam anlamıyla başarıya ulaşabilmesi için hast

YAŞAM SAĞLIK 3.10.2021 16:30:00 0
Meme kanserinde bakımlı olmak ve moral iyileşme sürecine yansıyor

Prof. Dr. Fatih Aydoğan, kanser tedavisinin birçok branşın bir araya gelerek oluşturduğu multidisipliner bir yaklaşımdan oluştuğunu ifade ederek “Ana tedavi branşları olan; Cerrahi Onkoloji, Medikal Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi ve Plastik Cerrahi daha çok hastalığın bedensel boyutunu tedavi etmektedir. Oysa kanser hastaları bedensel sorunların yanı sıra hastalık ya da tedavi yan etkilerine bağlı olarak ruhsal ve sosyal sorunlarla da yüzleşmektedir. Daha çok ruhsal ve sosyal sorunların çözümüne odaklı destek tedaviler “tamamlayıcı yaklaşım” olarak adlandırılır. Tamamlayıcı yaklaşımların amacı hastaların bedensel, ruhsal ve sosyal tam iyilik halinin sağlanmasıdır” dedi.

 

SAÇ DÖKÜLMESİ GÖRÜLÜYOR

 

Kemoterapi alan hastaların önemli bir bölümünde kullanılan ilaçlara bağlı saç dökülmesi görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Fatih Aydoğan, “Saç dışında vücutta kaş, kirpik gibi diğer tüyler de dökülebilmektedir. Saç dökülmesi genellikle 2-3 hafta sonra başlar ve tedavi bitiminin ardından 3-4 hafta sonra tekrar çıkmaya başlar. Saç ve kaş dökülmesi tedavi sürecinde hastaları en çok etkileyen yan etkilerden biridir. Bir araştırmada bazı hastalar kaşlardaki dökülmenin kendilerini memenin ameliyatla alınmasından daha çok etkilediğini belirtmiştir. Kaşlar daha görünür olduğu için etkisi bazı kadınlarda daha fazla olabilmektedir” diye konuştu.

 

TÜRKİYE’DE HER 6 MEME KANSERİ HASTASINDAN BİRİ 20’Lİ VE 30’LU YAŞLARDA

 

Türkiye’de meme kanseri görülme yaşının Avrupa ve Amerika ortalamasına göre ortalama 10 yaş daha önce olduğunu kaydeden Prof. Dr. Fatih Aydoğan, “Meme kanseri tanısı alan hastaların yüzde 16-17’si 40 yaşın altındadır. Diğer bir deyişle her 6 hastamızın birinin 20’li ve 30’lu yaşlarda olduğu görülmektedir. Genç yaş hasta grubu tedaviye bağlı saç değişikliklerinden daha fazla etkilenmektedir. Biz de daha önce tedavi gören bu yaş hasta grubuna saç, kaş ve kirpik dökülmesi gibi sorunlarda neler yaptıklarını sorduk. Aldığımız cevaplarda hastaların bu sorunlardan saç dökülmesi için daha çok bone, şapka, başörtüsü gibi geçici çözümler bulduklarını gördük. Kaş dökülmesi için kalem ve bitkisel ilaç kullanan birkaç hasta dışında profesyonel yardım almadıklarını saptadık” dedi.

 

Haber / Menşure KARDEŞ