Kolesterol artışı safra kesesi taşı riskini de artırıyor

Yemeklerden sonra özellikle yağlı gıdaların sindirilmesini kolaylaştıran safra sıvısının bağırsaklara geçişini sağlayan safra kesesinde farklı hastalıklar gelişebiliyor. Safra kesesinin en sık g?

YAŞAM SAĞLIK 14.07.2021 10:28:00 0
Kolesterol artışı safra kesesi taşı riskini de artırıyor

Safra kesesi taşının tedavisinde laparoskopik cerrahinin altın standart yöntem olduğunu ve hastaya avantajlar sağladığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mete Dolapçı, safra kesesi taşları ve polipleri ile ilgili bilgi verdi.

 

SAFRA, YAĞLARIN SİNDİRİMİNİ SAĞLAR

 

Karaciğerden salgılanan safranın bir kısmının depolanmasından ve konsantre edilmesinden sorumlu olan safra kesesinin, karaciğerin hemen alt yüzünde yer aldığını kaydeden Dolapçı, “Safra kesesi yemeklerden sonra,  özellikle yağlı gıdaların mideden on iki parmak bağırsağına geçmesiyle birlikte kasılarak, yağların sindirimi için gerekli olan safranın bağırsağa geçişini sağlar” dedi.

 

BEYAZ TENLİ VE SARIŞIN KADINLARDA SAFRA TAŞLARI DAHA SIK İZLENİYOR

 

Safra kesesinin en sık görülen hastalıklarının safra kesesi taşları ve polipleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mete Dolapçı, “Daha nadir olarak safra kesesinde kanser görülebilmektedir. Safra kesesi taşlarının toplumda görülme oranı yaklaşık yüzde 10-20 civarında olurken; beyaz tenli, sarışın ve doğum yapmış kadınlarda bu taşlarla daha çok karşılaşılmaktadır” diye konuştu.

 

KOLESTEROL ARTIŞINA DİKKAT!

 

Safra kesesi taşlarının en sık izlenen tipinin kolesterol taşları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Mete Dolapçı, “Safra içeriğindeki kolesterol miktarının artması taş oluşumuna yol açmaktadır. Bir diğer etken ise safra kesesine kadar ulaşan mikropların yol açtığı taşlar olmaktadır” dedi. Safra kesesi taşlarının kansere yol açtığı ile ilgili doğrulanmış bir bilimsel veri olmadığını söyleyen Prof. Dr. Mete Dolapçı, “Safra kesesi kanseri olanların safra kesesinde genellikle taşın da bulunması nedeniyle böyle bir inanış ortaya çıkmakla beraber; taşın mı kansere neden olduğu, yoksa kanser nedeniyle mi taş geliştiği net değildir. Hiçbir şikâyeti olmayan ve safra kesesinde taş olan bir kişinin kanser riski nedeniyle ameliyat kararı vermesi doğru değildir. Safra kesesinde taş ve ameliyat gerektiren semptomları olan hastanın ameliyat oluncaya kadar beslenmesine dikkat etmesi gerekir. Safra kesesinin kasılmasına en çok yağlı yiyecekler, yumurta ve çikolata sebep olmaktadır. Bu nedenle bu türlü yiyeceklerden sakınmak gerekir. Ameliyat sonrasında ise hastalar için beslenme açısından herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır” dedi.

 

POLİPLER GENELLİKLE TESADÜFEN BELİRLENİR

 

Safra kesesi hastalıkları içinde ikinci olarak en sık izlenen safra kesesi poliplerinin ise toplumda yaklaşık yüzde 5 oranında görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Mete Dolapçı, “Belirti ya da bulgu vermeyen polipler,   genellikle ultasonografik incelemede tesadüfen saptanır. Safra kesesi poliplerinin çoğunluğu safra kesesi duvarına yapışık olan kolesterol poliplerinden oluşmaktadır. Gerçek poliplerin ise büyük bir oranı iyi huyludur. Safra kesesi poliplerinin iyi veya kötü huylu olup olmadıklarını belirleyen en önemli ölçü poliplerin büyüklüğüdür. Polip çapı 5 mm’nin altında olanlarda hemen hemen hiçbir zaman kanser görülmez iken; çapı 1 cm’den büyük olanlarda kanser oranı yüzde 50’ye yaklaşmaktadır.  Küçük boyutlu, birden fazla sayıda ve herhangi bir bulgu vermeyen safra kesesi poliplerinin hemen ameliyat edilmesine gerek yoktur. Bu poliplerin altı aylık ultrasonografi kontrolü ile boyut açısından takip edilmesi gerekmektedir.  Ancak, 50 yaşından büyük hastalarda tek polip ile birlikte safra kesesi taşı mevcudiyeti varsa ve bu durum şikayete sebep oluyorsa operasyon planlaması yapılmalıdır” bilgisini verdi.

 

Haber / Hüdaverdi MALİT