İstismara karşı çocuğunuza bu kuralları mutlaka öğretin

Çocuğunuza doğru zamanda, doğru şekilde ve belirli yöntemlerle vücudunu ve vücut kısımlarını tanıtarak cinsel istismara karşı önlem alabilirsiniz. Çocuğa hangi davranışın uygun, hangi davran

YAŞAM SAĞLIK 5.07.2021 16:52:00 0
İstismara karşı çocuğunuza bu kuralları mutlaka öğretin

Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, çocuklara istismara karşı öğretilmesi gereken kurallar hakkında bilgi verdi.

 

Çocuğun gelişimsel düzeyini bilmenin ve ona uygun iletişim çerçevesi yaratmanın çok önemli olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Eğer bu konuların çocukla konuşulması konusunda ebeveynler rahat hissetmiyorsa şu unutulmamalıdır; bu yaşlarda konuşulmamış şeyleri daha ileriki yaşlarda konuşmak daha zor ve geç olabilir. Doğal ve doğası gereği yapılmamış bir konuşmanın birdenbire yapılması çocuğu da rahatsız hissettirebilir. Sağlıklı, kaliteli ve doğru zamanda yapılan iletişim her zaman anahtardır. Çocuğun bazı kuralları bilmesi çocuk için hiçbir zaman ‘daha çok erken’ seviyesinde olmaz, çünkü istismar her yaşta gerçekleşebilir” dedi.

 

1. ÇOCUĞUNUZA VÜCUDUNU VE VÜCUT KISIMLARINI TANITIN

 

“Çocuğnuza vücudunu ve vücut kısımlarını tanıtın” tavsiyesinde bulunan Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Vücut kısımlarını doğru isimlendirin başka isimler takmayın. Vücudunun bazı kısımlarının özel, kendisine ait olduğunu söyleyin. Bu kısımları banyo yaptırırken sizin gördüğünüzü ya da doktor muayenesinde doktorun görebileceğini, bu gibi durumların dışında özel yerlerini başka birisinin görmesinin uygun olmadığını açıklayın. Çocukların vücudunu tanıması, vücut kısımları için doğru, uygun kelimeler kullanması, bu kelimelerin anlamlarını bilmesi ve bu kelimeleri kullanırken rahat olması ve güvende hissetmesi çocukların uygunsuz bir durumda bu durum hakkında konuşmalarını pekiştirecek önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.

 

2. ÇOCUĞUNUZUN “HAYIR” DEME ÖZGÜRLÜĞÜNE SAYGI DUYUN

 

Çocukların vücutlarının kendilerine ait olduğunu ve hiç kimsenin onlardan izin almadan vücutlarına dokunamayacağını öğrenmesi gerektiğini dille getiren Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Erken yaşlardan itibaren cinsellik ve ‘‘vücudunun özel kısımları’’ ile ilgili çocuğun gelişimsel sürecine uygun açık ve direkt kurulan iletişim; çocukların bu ve benzeri durumları doğru anlamlandırmasına ve gerektiği durumda da yardım çağırmasına destek olacaktır. Çocukların çok yakınları bile olsa herhangi bir öpücüğü, dokunmayı ya da sarılmayı geri çevirmeye veya istememeye hakkı vardır. Bu gibi durumlarda çocuğu öpmeye, sarılmaya ya da öpülmesine, sarılmasına zorlamak, ‘‘ayıp bak, hadi öp amcayı/teyzeyi’’ gibi söylemlerde bulunmak çocuğun bu hakkı anlamlandırma sürecinde kafa karışıklığı yaratacaktır. Çocuğunuzun ‘’hayır’’ deme özgürlüğüne saygı duyun. Bu güvenli olmayan bir fiziksel temas veya ortamda onun kendisine olan güvenini artıracak, ‘’yanlış bir şey yapmıyorum’’ demesini sağlayacak ve ‘’güvendiği’’ bir yetişkine gelip anlatmasına destek olacaktır” dedi.

 

3. İYİ DOKUNUŞ VE KÖTÜ DOKUNUŞ ARASINDAKİ FARKI ANLATIN

 

Çocukların her zaman uygun ve uygun olmayan dokunuşu ayırt edemeyebileceğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Çocuğunuza iyi dokunuşu ve kötü dokunuşu, ikisinin arasındaki farkı uygun kelimelerle aktarın. Eğer bir kişi onun vücudunun özel kısımlarına bakarsa ya da dokunursa, ya da ‘’Bakayım mı? Dokunayım mı?’’ gibi sorular soruyorsa bunun uygun olmadığını aktarın” dedi.

 

4. İYİ SIR VE KÖTÜ SIR ÇOCUĞA ÖĞRETİLMELİ

 

Sır tutmanın, sırdaş olmaya ikna etmenin genellikle cinsel istismar durumlarında çok sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyleyen Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Bu nedenle; çocuklarınıza ‘’iyi sır ve kötü sır’’ arasındaki farkı anlatmak ve kötü sırları güvendiği bir yetişkine rahatça aktarabilmesi için güvenli bir ortam yaratmak oldukça önemlidir. Birisine doğum günü sürprizi hazırlamak ve bunu o kişiye söylememek “iyi sır”a örnek olabilecekken; kendisini üzgün ya da kaygılı hissettirebilecek söz konusu durumla ilgili herhangi bir sır “kötü sır”a örnek olabilir. Buna ek olarak “gizli dokunuş”un da kendisini kötü, kaygılı, korkmuş hissettirmese bile (bazen gıdıklanmış hissedebilme gibi) bu dokunuşun uygunsuzluğunu edinmesini sağlayın” dedi.

 

5. ÖNLEM VE KORUMA BİR YETİŞKİNİN SORUMLULUĞUDUR

 

Çocukların istismara maruz kaldıklarında genellikle suçlu, utanmış ve korkmuş hissettiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Gizem Çeviker, “Ebeveynler cinsellik ile ilgili tabular ve konuşulmayan, ayıp alanlar yaratmaktan kaçınmalıdır. Daha da önemlisi bunun sonucunda çocuklar endişeli, korkulu, üzgün olduklarında gidip konuşabilecekleri, güvendikleri ebeveynleri ile aralarında bir duvar örülmediğini bilmedirler. Çocuklar bir şeyin ters gittiğini, yanlış olduğunu hissedebilir. Ebeveynler bu gibi durumda çocuktaki sinyaller için ‘’algıları açık ve alıcı’’ olmalılar. Bu da ancak bilgilenme ve farkındalık kazanma ile olacaktır. Bir çocuğun herhangi bir yetişkinle iletişim kurmayı reddetmesinin çok ve çeşitli sebepleri olabilir. Burada sağlıklı olan; çocukların her zaman koşulsuz güven duyarak konuşabilecekleri ve hislerini aktarabilecekleri bir ortam sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

 

Haber / Menşure KARDEŞ