"Sosyal temas bağımlılığın en büyük ilacı"

Madde bağımlılığından dijital bağımlılığa kadar her türlü bağımlılıkta beynin ödül ve kontrol sisteminin bozulduğunu kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılığa yol

YAŞAM SAĞLIK 27.06.2021 11:36:00 0

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada bağımlılık hakkında değerlendirmelerde bulundu.

 

BAĞIMLILIKTA BEYİN ÖDÜLE DOYMUYOR

 

Bağımlılıkta beyindeki ödül ceza sisteminin bozulduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bağımlılığa psikiyatride ödül yetmezliği sendromu diyoruz. Beyin, ödüle doymuyor. Bu asır hedonizmi yücelten bir asır. Şu anda yaşam felsefesi olarak insanlara zevkinin peşinde koşmaları öneriliyor. Haz ve hız peşinde koşmayı ego ideali olarak sunan bir zamanda yaşıyoruz. Gençler zengin olmayı, ünlü olmayı, varlıklı olmayı ve hızlı yaşamayı hayal ediyorlar” dedi.

 

GENÇLERDE OYUN VE DİJİTAL BAĞIMLILIK GÖRÜLÜYOR

 

Toplumsal olarak istenmeyen karakter özelliklerinden Narsisizm, Makyavelizm ve Psikopati'yi inceleyen bir kişilik envanteri olan karanlık üçlüye değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Karanlık üçlüde üç kişilik özelliği vardır. Narsistik kişilikte; bencil, çıkarcı, kendine hayran, egosunu kutsallaştırmış kişilik özelliği vardır. İkincisi antisosyal kşilik özelliklerine sahip suça becerikli kişilerdir. Yalan söylerler, suçluluk ve pişmanlık hissetmezler. Üçüncü kişilik Makyavelist kişilik. Hedefe ulaşmak için her şey serbest diye düşünür. Bu üç özelliğin bir arada bulunduğu kişilerden uzak durmak gerekir. Bu çağda, bu insanlar çoğaldı” dedi.  Bağımlılığın bu asrın öğretisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bağımlılık ve depresyonun sebebi sosyal virüstür. Bu virüsün adı hedonizm virüsüdür. Hedonizm virüsü, hazcılık, zevkcilik virüsü özellikle gençleri esir etmiş durumdadır. Gençlerde oyun bağımlılığı ve dijital bağımlılık şeklinde görüyoruz” dedi.

 

BAĞIMLILIĞIN GELİŞMESİNDE EN ÖNEMLİ ÜÇ ETKEN

 

Bağımlılığın gelişmesinde üç etken olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dijital bağımlılıkta ya da madde bağımlılığında en büyük etkenin zayıf aile, yanlış arkadaş ve mutsuzluk olduğunu görüyoruz.  Bu üçü birleştiği zaman o kimse bağımlılığa aday oluyor. Evde aile bağları zayıf, huzur yok, cazibe yok, çekim yok. Çocuk yalnız kalmış. Böyle durumlarda arkadaş çevresi de kötüyse çok rahat bağımlılığa yönlendirilebilir” uyarısında bulundu.

 

AİLEYE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR

 

Bağımlılığın önlenmesinde aileye önemli görevler düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile bağları zayıf olduğunda, evde kurallı ortam oluşturulmadığında, tatlı bir disiplin olmadığında çocuğun bağımlılığa yönelmesi kolaylaşıyor. Öyle olunca anne farklı, baba farklı söylüyor. Evde anne babanın koalisyon kurması lazım. Çocukla koalisyon kurulması lazım. Anne baba sorunları önce kendileri konuşacak, çözecekler, ondan sonra çocukla konuşacak. Anne ve baba farklı bir şey söyleyince çocuk kendi hoşuna giden neyse onu yapıyor. Çocuk her şeye karşı çıkıp itiraz ediyor ve karşı koyma davranışı geliştirir. Her şeyi protesto ediyor. Bu çocuk ancak sanal ortamda mutlu oluyor” dedi.

 

GENÇLERDEKİ BAĞIMLILIĞIN EN BÜYÜK SEBEBİ YALNIZLIK

 

Sosyallik, sosyal beceriler ve sosyal temasın bağımlılığın en büyük ilacı olduğunu belirten Tarhan, “Bağımlıların çoğu yalnız. Sosyal izolasyon ve yalnızlık gençlerdeki bağımlılığın en büyük sebeplerinden birisi. Mutlu değil çünkü. Çocukta başka bir seçenek yok. Stres azaltma tekniği olarak yöneliyor ona. Stresini azaltmak için yöneliyor, rahatlıyor ama bu sefer rahatladıkça dozunu artırıyor. Bir müddet sonra hayatındaki tek ilgi alanı o oluyor. Dijital teknolojileri tabii ki kullanacak. Ama ihtiyacı olan kadar kullanacak. Biz internetin nesnesi olmayacağız öznesi olacağız. Biz yöneteceğiz, o bizi yönetmeyecek. Küresel bir salgın bu. Çocuklarımızı korumamız gerekiyor” dedi.

 

BAĞIMLILIK TEDAVİ EDİLEBİLİR

 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılığın tedavi edilebildiğini belirterek “Tedavide bozulan ödül ceza sisteminin düzeltilmesi hedeflenir. Beyindeki ödülle ilgili bozulan mekanizma ilaçlarla temizlenir. Detoks dönemi iki ya da üç hafta sürer. Ondan sonra tedavi de rehabilitasyon başlar. Kişiye özel terapiler yapılır. Tedavinin aşamalarından biri de önlemeye ilişkin çalışmalardır. Burada zayıf ve risk grubundaki kişilerin rehabilite edilmesi ve mutluluk oranlarının artırılması önemlidir. Burada da devreye pozitif psikoloji girmektedir” diye konuştu.

 

MUTLUYSA MADDEYE YÖNELMEZ

 

Günümüzde bağımlılık tedavisindeki anlayışın da değiştiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bağışıklık sistemini güçlendirip hastalığı kendi kendine yenmenin yolunu açıyorsun. Deniyorsun ona rağmen düzelmezse ameliyata alıyorsun. Bağımlılıkla mücadelede artık insanların mutluluk puanlarını yükseltmek gerekiyor. İnsan mutluysa maddeye yönelmez” dedi.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU