Müsilaj, Çerkezköy'deki balıkçıları da vurdu

Marmara Denizi'nde uzun süredir balıkçıların kabusu haline gelen müsilaj (deniz salyası) Çerkezköy'deki balık pazarını da vurdu. Çerkezköy Balık Pazarı'ndaki esnaflar, balık satışlar

GÜNDEM 15.06.2021 16:56:00 0
Müsilaj, Çerkezköy

Çerkezköy Balık Pazarı’ndaki esnaflar, Marmara Denizi’nde canlı yaşamını tehdit eden ve uzmanlar tarafından büyük bir deniz felaketi olarak nitelendirilen müsilajın, balık satışlarını yüzde 85 düşürdüğünü dile getirdi.

 

“VATANDAŞLAR BALIK YEMEK İSTEMİYOR”

 

Marmara’yı kuşatan ve Doğu Akdeniz ile Ege Denizi’nde de oluşmaya başlayan müsilaj felaketi, balıkçıların kabusu olmaya devam ederken, Çerkezköy’deki bazı balıkçılar, Marmara Denizi’nde 1 Eylül’de sona erecek av yasağına kadar dükkanlarını kapatmayı düşünüyor. Çerkezköy Yaşar Balıkçılık Satış Sorumlusu Serkan Hal, “Müsilaj felaketi satışlarımızı son derece olumsuz etkiledi. Bazı uzmanların ‘müsilaj balıkları zehirleyip, öldürüyor ve insan sağlığını olumsuz etkiliyor’ açıklamaları dolayısıyla vatandaşlar balık yemek istemiyor. Tereddüt etmekte haklılar. Biz balıkçı esnafı olarak bu duruma acilen çözüm bulunması gerektiği görüşündeyiz. Marmara Denizi’mizin bir an önce temizlenmesini istiyoruz” dedi.

 

 

“1 EYLÜL’E KADAR DÜKKANI KAPATMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”

 

Maddi olarak da çok etkilendiklerini belirten Hal, “Marmara Denizi’nde 15 Nisan-1 Eylül tarihleri arasında uygulanan av yasağında satışlarımız yine az oluyordu ama az da olsa balık satıyor, dükkanımızı çeviriyorduk. Ama bu müsilaj tehlikesi ortaya çıktığından beri satışlarımız çok ciddi derecede etkilendi. Fiyatlarımız müsilajdan önce nasılsa şimdi de öyle, değişiklik yok ama satışlarımızın yüzde 85 oranında azaldığını söyleyebilirim. Fiyatları indirsek de bu saatten sonra satışlarımıza olumlu etkisi olmaz. Böyle giderse 1 Eylül’e kadar dükkanı kapatmayı düşünüyoruz” dedi.

 

“BÖYLE BİR DENİZ FELAKETİNE ŞAHİT OLMAMIŞTIM”

 

Hal, bu yaşında kadar böyle bir deniz felaketi görmediğini de belirterek, “İlk defa böyle bir deniz felaketine şahit oluyorum. Biz hep Karadeniz balığı satıyoruz. Sardalya, uskumru gibi Marmara balıklarını pek satmıyoruz. Bu saatten sonra da satamayız” şeklinde konuştu.

 

 

 

“3 SENE SONRA YEMEK İÇİN BALIK BULAMAYABİLİRİZ”

 

35 yıldır ‘Haftada 2 gün balık, ömür boyu sağlık’ sloganı ile balık sattıklarını ancak müsilajdan dolayı artık bu sloganı kullanamadıklarını da sözlerine ekleyen Hal, “Artık sloganımızı kullanamıyoruz. Çünkü insanlar balık yemekten çekiniyor. Durum böyle ilerlerse kültür balıkçılığına döneceğiz. Bir istavrit 7 senede 11 santim oluyor. Bu gidişle 3 sene sonra yemek için balık bile bulamayabiliriz. Bazı balıklar, nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya” dedi.

 

“BALIK FİYATLARINA YANSIDI”

 

Karadeniz Balıkçılık Satış Sorumlusu Cem Diş de, “Müsilaj balık pazarlarını vurdu. Vatandaşlar tedirgin, biz satış yapamadığımız için maddi olarak zor durumdayız. Müsilajın Marmara Denizi’mizi esir almasından sonra balık fiyatları arttı. Balıkçılar avlanmaya çıkamıyor. Kıyı balıkçılığı yapılamıyor. Tabi tüm bu olumsuzluklar bizim tezgahımıza da yansıyor. Yoğunluk yok, vatandaş ancak canı çekince geliyor. Hamileler ya da balık tüketmesi gereken vatandaşlar geliyor genellikle” ifadelerini kullandı.

 

 

BALIK FİYATLARI

 

Çerkezköy Balık Pazarı’nda palamut kilosu 12,5 TL’den, alabalık 15 TL’den, istavrit ve mezgit 50 TL’den, çinekop 70 TL’den, hamsi 60 TL’den, deniz çipura 130 TL’den, deniz levrek 90 TL’den, levrek çipura 25 TL’den, ithal somon 130 TL’den, Karadeniz mezgit 50 TL’den, ithal uskumru ise tanesi 15 TL’den satılışa sunuluyor.

 

“BİR ŞEYLERİN YOLUNDA GİTMEDİĞİNİN GÖSTERGESİ”

 

Müsilajın kirlilik ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden deniz sıcaklığı nedeniyle oluştuğunu kaydeden uzmanlar, “1994 yılında Marmara Denizi’nde benzer bir olay yaşandı. 1994’te bir tür taraklı medüz olan (denizanası) ‘Mnemiopsis leidyi’ deniz salyasına neden oldu. Ne yazık ki dibe çöken salya Marmara Denizi’nde karides avcılığının yok olmasına sebep oldu. Denizin tekrar toparlanması dört beş yılı almıştı. 2007’de ise ‘liriope tetraphylla’ denilen küçük naif bir denizanası türü sebep oldu. Bu kırılmada pelajik sistem zarar gördü ve üst tabaka ile ara tabakada yıkım oldu. 2021’de ise bu sefer yerli iki tür denizanası ‘aurelia aurita ve rhizostoma pulmo’ besin zincirindeki kırılmanın sebebi oldu. Ekosistemin bu şekilde cevap vermesi, bir şeylerin yolunda gitmediğinin bir göstergesidir. Marmara Denizi, üstündeki baskıları kaldıramıyor ve bazen kıyı şeridi kırmızı algler ile kaplanıyor, bazen ölü balıklar görüyoruz. Bazen her tarafın deniz anası ile kaplı olduğunu, bazen de böyle deniz salyası görüyoruz. Bu durum sistemdeki dengelerin bozulduğunun bir göstergesidir ve denizel sistem bu dengesizliği tek başına düzeltmeye çalışıyor” dedi.

 

Haber / Buse SERİN