Uyku apnesinin 9 önemli sinyali!

Tıkayıcı uyku apnesi; hava yolunu çevreleyen kasların gevşemeleri ve bunun sonucunda ortaya çıkan daralmaya bağlı olarak uyku esnasında solunumun onlarca veya yüzlerce kez kesintiye uğraması olarak tanımlanı

YAŞAM SAĞLIK 7.04.2021 14:08:00 0
Uyku apnesinin 9 önemli sinyali!

Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Emir Tavşanlı, uyku apnesinde nefeste kesilmelerin olduğu dönemde kandaki oksijen oranının düştüğü uyarısında bulunarak, “Oksijen seviyelerindeki dalgalanmalar vücuttaki dokulara zarar verebiliyor. Özellikle damar yapılarında meydana gelen hasarlar damarlarda tıkanıklıklara neden olabiliyor. Aynı zamanda kan basıncında ani yükselmeler de görülebiliyor, tüm bunlar kalp krizi ve inme olarak bilinen kalp-damar ile beyin damar hastalıklarının riskini arttırıyor. Bu nedenle tedavide geç kalmamak yaşamsal öneme sahip” dedi.

 

EN ÖNEMLİ RİSK OBEZİTE

 

Uyku apnesi riskinin erkeklerde 40 yaş sonrasında, kadınlarda da menopoz sonrasında arttığını kaydeden Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Emir Tavşanlı, “Özellikle fazla kilolu olmak uyku apnesinde en önemli risk faktörünü oluşturuyor. Yapılan çalışmalara göre; kilomuzdaki yüzde 10’luk bir artış uyku apnesi riskini 6 kat artırıyor. Ayrıca kişinin boyun yapısı kısaysa, boğazda havanın geçtiği yol yapısal olarak dar bir anatomiye sahipse, apne riski artıyor. Bunların yanı sıra genetik bazı hastalıklar, hipotiroidi ve akromegali gibi durumlar uyku apnesine neden olurken;  bazı ilaçlar, sigara ve alkol tüketimi de uyku apnesini tetikleyebiliyor” dedi.

 

‘BASINÇLI HAVA’ İLE KESİNTİSİZ SOLUNUM!

 

Uyku apnesinin tanısının; hastanın şikayetlerinin yanı sıra bir gecelik uykusunun izlendiği ve beyin aktivitesi, solunum, kalp ritmi ile vücut kas hareketleri gibi çeşitli parametrelerin kaydedildiği ‘polisomnografi’ tetkikiyle konulduğunu dile getiren Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Emir Tavşanlı, “Bu tetkiklerde aynı zamanda uyku apnesinin şiddeti de belirleniyor. “Tedavide de hastaya basınçlı hava veriyoruz. Bu yöntemle hava yolundaki tıkanıklığı aşarak solunumun kesintisiz devam etmesini hedefliyoruz. Hastaların genelinde CPAP dediğimiz sürekli pozitif hava basıncı veren cihaz yeterli oluyor. Bazı hastalarda, boğazın ve burnun anatomik yapısını daraltan yapılar için ameliyat düşünülebiliyor. Çünkü bu darlık bazen basınçlı hava veren cihaz kullanımını engelleyecek düzeyde olabiliyor. Verilen tedaviyle birlikte uyku kalitesi de arttığı için hastanın yakınmaları ortadan kalkıyor. Bu tedavinin yanında hastanın kilo vermesi de önemli. Yeterli kilo verildiği takdirde, hastaların ihtiyaç duydukları basınç azalıyor ve bazı hastalarda cihaz tedavisinin gereği de kalmayabiliyor” diye konuştu.

 

BU BELİRTİLER VARSA, ZAMAN KAYBETMEYİN!

 

“Hastalar sıklıkla horlama şikayetiyle gelseler de tek belirti bu değildir. Hatta basit horlama denilen tabloda apne olmayabilir de.” diyen Dr. Mustafa Emir Tavşanlı, uyku apnesi açısından uyarıcı işaretleri şöyle sıraladı: “Gürültülü ve aralıklı horlama, hastanın nefesindeki kesintilerin çevredekiler tarafından fark etmesi, boğulur gibi uyanmak, gece tuvalete kalkma ihtiyacı hissetmek, gece özellikle ense ve göğüs üzerinde terlemenin olması, sabah yorgun kalkmak, gün içinde uykulu ve yorgun olmak, sabah baş ağrısıyla uyanmak, unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu”

 

Haber / Menşure KARDEŞ