Kırmızı karıncaların yuvaları korunuyor

Trakya Bölgesi'nde soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan kırmızı orman karıncalarının yuvaları, tel örgülerle çevrilerek koruma altına alınıyor. Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi

GÜNDEM 11.01.2021 12:00:00 0
Kırmızı karıncaların yuvaları korunuyor

Ormanlık alanlarda zararlı böcekleri yiyerek beslenen ve soyları tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan kırmızı orman karıncalarının popülasyonunu artırmak için yuvalar kurulup, tel örgülerle koruma altına alınıyor.

 

KENDİ AĞIRLIĞININ 100 KATINI KALDIRABİLİYORLAR

 

Toprak yüzeyine bir metre yükseklikte yuvalar yapılarak koruma altına alınmaya çalışılan karıncalar, kendi ağırlığının 100 katını kaldırabiliyor, ağaçlardaki zararlı böcekleri, larvaları ve tırtılları, salgıladığı formik asitle etkisiz hale getirerek yuvasına taşıyor.

 

“SADECE 70 CİVARINDA YUVA TESPİT ETTİK”

 

Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, 25 bin kilometre karelik Trakya Bölgesi'nde 10 binlerce kırmızı orman karıncası yuvası olması gerekirken, sadece 70 civarında yuva tespit ettiklerini söyledi. Çamlıtepe, bu durumun kırmızı orman karıncalarının soylarının tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunun göstergesi olduğunu belirtti.

 

“DOĞAL DENGEYİ BİR ÖLÇÜDE SAĞLAMIŞ OLURUZ”

 

Çamlıtepe, "Bu türün önemi şuradan geliyor. Hem Trakya'ya özgü bir tür olduğu için hem de aynı zamanda biyolojik mücadelede etkin bir tür. Özellikle Avrupa'da yıllardır ormanları korumak için kırmızı orman karıncaları kullanılır. Trakya'daki ormanlar biliyorsunuz ağırlıklı olarak meşe ormanlarıdır ve meşenin en büyük zararlıları da kelebeklerin tırtılları. Yazın tıpkı bir yangın olmuş gibi meşe ormanlarını talan ederler, yapraklarını tüketirler. Bunların yiyicileri de bu kırmızı orman karıncaları. Bunların yuvaları azaldığı için de bu zararlı böceklerin oluşturduğu tahribatlar inanılmaz boyutta. Dolayısıyla bunları korumak, popülasyonlarını artırmak lazım. Bunu başarabilirsek, doğal dengeyi bir ölçüde sağlamış oluruz" ifadelerini kullandı.

 

“ASİT PÜSKÜRTÜYORLAR”

 

Karıncaların yuvalarının büyük olmasının insanların dikkatini çektiğini belirten Çamlıtepe, "Oynamaya başladığınızda da asit püskürtüyorlar ve bu deriyi yakıcı bir özellikte. Hemen bozma çalışmaları oluyor. Talan ettiğinizde ormanları da bozmuş oluyorsunuz. Bu onların yaşam alanlarını da bozuyor. Habitat parçalanması dediğimiz olay Trakya'da çok yaygın. Özellikle son 5060 yılda Trakya'daki plansız endüstrileşme bölgeye çok büyük zarar vermiş durumda. Bütün bu etkilere zirai ilaçları da ekleyebiliriz çünkü büyük bir ziraat alanı Trakya bölgesi. Baktığımızda çiftçilerimiz her yıl daha fazla zirai ilaç kullanıyor. Dozu her yıl artırıyor zararlı böceklere karşı çünkü bu zararlı böcekler çok hızlı da direnç gösteriyorlar. Bunun yolu bu tür zararlı zirai ilaçlardan ziyade doğal mücadele. Bunların yiyicileri var. Yiyici böcekler var, bu şekilde mücadele edin" şeklinde konuştu.

 

“KARINCA İRTİBAT HATTI OLUŞTURDUK”

 

Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe, kırmızı orman karıncalarının kurdukları yuvaları tel örgülerle kapatıp koruma altına almayı sürdürürken, bölgedeki insanlar, sivil toplum kuruluşları ile ortak çalıştıklarını söyledi. Çamlıtepe, "Bir hat oluşturduk; 'Karınca irtibat hattı'. Bu hemen hemen her yere ulaşmış durumda. Bölge halkı haber aldıklarında hemen bize ulaşıyorlar. Biz de tespit edebildiğimiz bu karıncaların büyük kısmını koruma altına alıyoruz. Bunun için her köyden muhtarlarımızdan, köylülerimize ve sivil toplum kuruluşu üyelerine teşekkür ediyoruz" dedi.

 

“MÜHENDİS GİBİ DAVRANIYORLAR”

 

“Gerçekten ekosistemi düzenleyen mühendisler gibi davranıyorlar” diyen Prof. Dr. Çamlıtepe, “Toprağı havalandırıyorlar, zararlı böcekleri yok ediyorlar. Dengeyi sağlarken, kilit taşı türler olarak yer alıyorlar. O ekosistemde kilit taşı türler ortadan kalktığında ekosistem büyük bir tahribata uğruyor, büyük bir dengesizliğe karşı gidiş başlıyor. Bu açıdan da bu türlerin mutlaka korunması gerekiyor. Çok geniş bir ağa sahibiz. Hemen hemen her yerden bu yuvalarla ilgili bize irtibat geliyor. Ama bakıyorsunuz bu yuva gelecek yıl yok olmuş. Yaptığımız koruma çalışmaları, oluşturduğumuz bu yerel ağ sayesinde gerçekten bu yok olmaları epey bir azaltmış durumdayız. Eğer sayıları artarsa, Trakya ormanlarındaki o meşelerdeki zararlı popülasyonu olan bu tırtılları kontrol edebileceğiz ve dolayısıyla ormanları korumuş olacaksınız" ifadelerini kullandı.

 

“HEPSİNİ KORUMA ALTINA ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”

 

Kırklareli'nin Poyralı köyü Muhtarı Bülent Kayacık da, “Köyümüzde doğada mücadele eden çok dostumuz, arkadaşımız var. Karıncalar da herhalde doğayı sevdiğimiz için köyümüze yuvalandılar. Bizim şimdi ormanlarımızda devamlı fabrikalar tahribat yapıyor. Gördüğünüz gibi bu karıncalara sahip çıktığımız gibi, doğamıza, ormanımıza, meşelerimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ormanlara böyle taş ocağı, kil ocağı açtığınızda bugünkü virüsün aynısı oluyor. Kırmızı karınca meşe ormanlarında çok var. Onlara gelen zararlıları yok eden çalışkan bir tür. Trakya'ya mahsus olduğunu biliyoruz. Bizim köyümüzde 5 tane yuvaları var. Hepsini koruma altına almaya çalışıyoruz. Haftada bir kere gelip kontrol ediyorum. Buralara en fazla gelenler çobanlar. Onlar da her gelişlerinde haber veriyor" dedi.

 

Haber / Yener AKBABA