Tarihi müze, izolasyon sürecinde yenileniyor

Trakya Üniversitesi'nin koronavirüs salgın sürecinde kapalı olması nedeniyle tadilat, restorasyon ve çevre düzenlemesine yoğunluk verilen Sultan 2'nci Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi ile kapılarını yeni aÃ?

GÜNDEM 13.12.2020 17:28:00 0
Tarihi müze, izolasyon sürecinde yenileniyor

Edirne'nin Osmanlı mirası olan en önemli eserlerinden, döneminin sağlık alanındaki öncü kurumlarından 2004 yılında Avrupa Konseyi'nce 'Avrupa Müze Ödülü'ne layık görülen ve 2016 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'ne alınan 2'nci Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi, kampüsü içinde bulunan İmaret Müzesi ile genişliyor. Eylül ayında TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ziyaretiyle kapılarını açan İmaret Müzesi'nde pandemi nedeniyle ziyaretçinin az olması üzerine iyileştirme çalışmaları sürüyor.

 

TAM KAPASİTE OLARAK VATANDAŞLARLA BULUŞACAK

 

Müze, çalışmalar bittikten sonra ziyaretçileri yenilenmiş yüzü ve son teknoloji müze desteğiyle ağırlayacak. Osmanlı mutfağının ayrıntılarının anlatıldığı İmaret Müzesi, sağlık çalışmalarının altyapısının sergilendiği, Darüşşifa ve eğitim - öğretimin gerçekleştirildiği 'Medrese' kısmıyla tam kapasite olarak vatandaşlarla buluşacak.

 

“PEYZAJ PROJESİ HAZIRLADIK”

 

2'nci Bayezid Külliyesi Sağlık Müzesi Müdürü Ruhi Pehlivancık, özellikle koronavirüs vakalarının yeniden artmasıyla müzeye gelen ziyaretçi sayısında azalma olduğunu belirterek, bu süreci kendilerinin fırsata çevirerek yenileme çalışmaları başlattıklarını dile getirdi. Pehlivancık, "Külliyede biraz bahçe bakımlarına önem verdik. Mimarlık fakültemizden hocalarımızı davet ettik, peyzaj mimarlarımız geldiler, külliyenin bahçesinin nasıl daha güzelleştirileceği, buranın daha alımlı hale getirilebileceğini uzun istişareler sonucunda tartıştık ve şu anda yaklaşık 15 - 20 gün sonra aşama aşama uygulamaya geçireceğimiz bir peyzaj projesi hazırladık” dedi.

 

“GÜZELLEŞTİRMELERİMİZ DEVAM EDİYOR”

 

Pehlivancık, “Bunun haricinde külliye tarihi bir yapı olması nedeniyle zaman içerisinde kırılan taşlar, eskiyen pencereler gibi restorasyon çalışmalarımız da gündeme geldi. Bunların da Anıtlar Kurulu'na başvurmak suretiyle tarihsel mirasa saygılı bir şekilde, işin uzmanlarına danışarak restore etme görevini de şu anda yerine getiriyoruz. Bu tarz altyapı değişimlerimiz, güzelleştirmelerimiz devam ediyor" ifadelerini kullandı.

 

“BURANIN KENDİNE ÖZGÜ BİR FELSEFESİ, RUHU VAR”

 

Külliye yapısında son olarak İmaret Müzesi'nin ziyarete açıldığını anlatan Pehlivancık, "Bu biraz uzun vadeli projenin bir alt dalı. Niyetimiz buraya gelen ziyaretçilere külliyenin her tarafını göstermek suretiyle onların buradaki ve Edirne'deki geçirdiği zamanı uzatmak. Bunu yaparken de bir taraftan insanların sadece mankenlere ve eserlere bakıp çıkmasını istemiyoruz. İşin açıkçası buranın kendine özgü bir felsefesi, ruhu var. Onun da haricinde Osmanlı Devleti'nin de siyasal politikalarının da en doğrudan, en net biçimde tahlil edilebildiği bir yerden bahsediyoruz. Bu tarz ince bir felsefenin meyvesi olan Sultan 2'nci Beyazıd Külliyesi'nde de biz bunu gelen ziyaretçilerimize külliyenin her köşesini göstererek buranın ruhunu, o özgün hikayesini aslında insanlara aktarmak istiyoruz" dedi.

 

“100 KERE GELMİŞ İNSAN 101'İNCİYE DE GELMEK İSTEYECEK”

 

"Bu tarz kriz zamanlarının özellikle fırsatları da beraberinde getirdiğini, teorik ve pratik olarak tecrübe etmiş biri olarak biz bu pandemi sürecini tamamen ve tamamen kendimizi yenilemeye adadık” diyen Pehlivancık, “Tadilatlarımızı, restorasyonlarımızı yapmaya, çehremizi yenilemeye adadık. Sayın rektörümüz Prof.Dr. Erhan Tabakoğlu tamamen Edirne aşığı, bu kültürel mirasın aşığı bir yönetici olarak bizi buradaki çalışmalarımıza teşvik etmesi, bizi bu yönde desteklemesi burada külliyenin çehre değişiminde arka planda yatan itici faktör" dedi. Çalışmalar bittikten sonra ziyaretçileri yepyeni bir çehre beklediğini de sözlerine ekleyen Ruhi Pehlivancık, "Külliyeye bundan önce 10 kere de gelmiş insan bundan sonraki süreçte gelmesinin ardından 'Biz külliyenin bu yapılarını hiç görmemiştik, hiç bu açıdan görmemiştik' diyecek. Yani külliyeye 100 kere gelmiş insan 101'inciye de gelmek isteyecek. Çünkü yeni projelerimizle külliyenin çehresini değiştirmek ve külliyenin adım basılmadık hiçbir yerini bırakmadan, bütün yapılarını sergileyerek gelen ziyaretçilerin hem külliyede geçirdikleri vakitleri uzatmak hem de Edirne'nin bir günlük bir ziyaret yeri olmadığını, buradaki ziyaret süresini uzatarak göstermeyi planlıyoruz" dedi.

 

Haber / Ruşa ELMA