İlk ders Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç'ten

Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde dönemin ilk dersiniz, "Tarih Boyunca Balkanlar ve Türkiye" başlıklı konuşmasıyla Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç verdi. İslamiyet'in ve

GÜNDEM 18.10.2019 13:09:00 0
İlk ders Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç

Trakya Üniversitesi’ni, Türkiye’de Balkanlar üzerine en çok çalışma yapan kurum olarak gördüğünü belirterek bu çalışmalardan dolayı teşekkür eden Karadağ Başmüftüsü Rifat Feyziç, “Balkanlarla ilişkilerin daha da yoğunlaşmasını istiyorum. Çünkü Edirne demek, Balkanlar demektir. Balkanlar, buradan başlıyor. Yine Balkanlar buradan fethediliyor. Osmanlı, 1371 Çirmen Savaşı galibiyetinden sonra Osmanlı Balkanlara giriyor ve 1389 Kosova Muharebesi ile Balkanların tamamı fethediliyor. Balkanlar İstanbul’dan önce fethedildi. Bundan dolayı Edirne, şehir olarak bizim için çok önemli.” dedi.

HALK ZORLA HRİSTİYANLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILDI

Karadağ’da halkın zorla Hristiyanlaştırılmaya çalışıldığını ifade eden Başmüftü Feyziç “Çin’de Uygur Türklerine yapılan zulmün aynısını Balkanlarda yaptılar. Hatta ailelere birer Hristiyan yerleştirerek insanların inançları kontrol altına alınmaya çalışıldı. Bu süreç içerisinde yaşanmış bir hikaye var; insanlar köy meydanında toplanıp toplu olarak vaftiz edilirken yaşlı bir amca güneşe bakar ve ‘Papaz Efendi! İşini biraz hızlı yap, öğle namazım geçecek.’ der. Bu süreç birkaç ay sürdü. Ortodokslar tarafından zorlanan Katolikleri korumak için Karadağ’a nota gönderen Avusturya sayesinde biz Müslümanlar da bazı haklardan faydalandık. Plav’da bir göl var. Din seçiminde insanlar serbest bırakıldığında herkes göle inerek vaftiz suyunu vücutlarına kum sürerek temizlediler.” dedi.

ARKAMIZDA OLACAK BİRİLERİ LAZIM

Balkanlarda durumun hala stabil olmadığını bundan birkaç yıl öncesine kadar insanların sadece Müslüman oldukları için işkencelere maruz kaldığını ve öldürüldüğünü söyleyen Rifat Feyziç “Bizim orada var olabilmemiz için bize bir garantörlük lazım. Bizim için arkamızda olacak birileri lazım. Bu birileri kimler? Bir Arap ülkesi bizim arkamızda olabilir mi acaba? Olamaz. Onlar Filistin’e ve halkına sahip çıkmıyorlar. Bizim arkamızda sadece ve sadece Türkiye olabilir. Eğer Türkiye güçlü olursa biz orada yaşayabiliriz. Türkiye zayıf ve ilgisiz kalırsa bizim orada yaşamamız mümkün değil. Türkiye’nin var olabilmesi için de bizim orada olmamız gerekiyor. Yani böyle birbiri ile bağlı bu iş. Bizim zayıf kalmamız için Türkiye’de suni problemler yaratmaya çalışıyorlar. Biz Müslümanlar olarak güçlü olmamız lazım. Türkiye dışarıdaki sorunlarla uğraşmasın sadece kendi içindeki sorunlarla uğraşsın istiyorlar. Türkiye’deki insanlar bunun farkında olmalı. Hangi siyasi görüşten olursa olsun. Bunu Türkiye fark etmeli. Çünkü biz Balkanlardaki Müslümanlar son 15 yılda ilk defa arkamızda böyle garantör bir ülke olduğunu hissettik.” dedi. 

Haber / Ruşa ELMA