Cani babadan kan donduran ifade

Edirne Keşan'da 32 yaşındaki kızı Diğdem Uslu'yu öldürüp parçaladıktan sonra cesedinin parçalarını ormanlık alana gömen Hasan Uslu'nun ifadeleri kan dondurdu.

GÜNDEM 20.01.2019 18:22:00 0
Cani babadan kan donduran ifade

Keşan'da 9 Ocak Çarşamba günü, İspat Cami Mahallesi Özgün Yapı Kooperatifi arkasında bulunan ormanlık alanda kozalak toplamaya giden bir kişi tarafından gazete kağıdına sarılmış kesik insan kolu bulunurken, yapılan parmak izi incelemesinde, omuz hizasından kesildiği belirlenen sol kolun, kentteki bir gece kulübünde oryantallik yapan 32 yaşındaki Diğdem Uslu’ya ait olduğu belirlendi. polis ekipleri, kesik kolun bulunduğu ormanlık alanda kadına ait olduğu değerlendirilen kalça kemiği, kafa ve diğer uzuvlar buldu. Polis ekipleri, vücut parçaları üzerinde düzgün kesikler olduğunun tespit edilmesinin ardından Diğdem Uslu'nun dönerci ustası olan 55 yaşındaki babası Hasan Uslu üzerinde yoğunlaştı. Uslu Ailesi'nin oturduğu evde yapılan incelemede, cinayete dair izler bulan polis ekipleri, Diğdem Uslu'nun babası Hasan ve annesi Satı Uslu'yu evlerinde gözaltına aldı.

 

TÜM DETAYLARIYLA ANLATTI

 

Baba Hasan Uslu, emniyette susma hakkını kullanırken, emniyetteki işlemlerinin ardından Keşan Adliyesi'ne sevk edilen şüpheli çift tutuklandı. Hasan ve Satı Uslu'nun savcılıkta verdikleri ifadeler kan dondurdu. Savcılığa verdiği ifadede olayı tüm detaylarıyla anlatan baba Hasan Uslu’nun, kızı Diğdem Uslu'nun, 14 Aralık 2018 tarihinde, sabah saatlerinde eve alkollü gelerek eşi Satı Uslu'yla tartıştığını iddia ederek, “İstanbul'a otobüs bileti varmış. Bileti bendeydi. Bu bileti istedi, daha sonra bende olan bileti kızıma verdim. Bileti buruşturup eşimin ağzına sokmaya çalıştı ve 'Bunu yiyeceksin' dedi. Bana ve eşime hakaret etti, ağza alınmaz küfürler etti, 'Senin karın şununla bununla yatıyor' dedi. O tartışma sırasında kendimi kaybettim. Sakinleştiremedim, tekme attı, daha sonra boğarak öldürdüm. Kendi yatak odasında öldürdüm” dediği öğrenildi.

 

DERİN DONDURUCU ALMIŞ

 

Eşinin bu sırada kızının ittirmesi nedeniyle bayıldığını söyleyen Hasan Uslu’nun “Eşim, Diğdem'i boğazladığımı görmedi. Bir müddet bekledim, hanım kendine gelip öbür odaya geçmiş. Ben de diğer odaya geçtim. Hanımıma, 'Boğarak öldürdüm' dedim. O ilaç alıyor zaten, sakinleştirici almıştı, o yüzden tepki göstermedi. Sonra ceset bir gün boyunca yatak odasında kaldı. Cesedi parçalamaya karar verdim. Ayın 15'inde derin dondurucu dolap aldım ve 16'sında cesedi parçalamaya başladım” dediği öğrenildi. Cesedi ekmek bıçağıyla parçaladığını itiraf eden Hasan Uslu’nun savcılıktaki ifadesinde daha önce ekmek bıçağını çöpe attığını, cesedi yatağın üzerinde parçaladığını söylediği öğrenildi.

 

7 GÜN BOYUNCA PARÇALARI TAŞIMIŞ

 

Derin dondurucuyu Diğdem Uslu'nun odasına kurduğunu belirten Hasan Uslu’nun, derin dondurucuyu götürürken eşinin kendisini görmediğini, parçaladığı kısımları gazeteye sarıp poşetleyip, derin dondurucuya koyduğunu, ertesi gün sırt çantasına koyup, Çamlık mevkisindeki ormana parça parça götürmeye başladığını ve gömdüğünü, 7 gün boyunca parçaları taşıyıp ormana gömdüğünü, soran olursa ‘köpeği gezdirmeye götürüyorum’ demek için kızının köpeğini yanına aldığını, taşıma işi bittikten sonra odayı temizlediğini, çarşafı yıkayıp çöpe attığını, kan bulaşan yatağı da parçalayıp çöpe attığını söylediği öğrenildi.

 

“BASİRETİM BAĞLANDI”

 

Anne Satı Uslu’nun da savcılıktaki ifadesinde 14 Aralık 2018 günü sabahında kızının alkollü şekilde eve geldiğini belirterek “Bir gün önce benim için İstanbul'a gidiş bileti almıştık. Sabah geldi ve alkollü şekilde bana seslendi ve benim İstanbul'a gidiş biletimi benden istedi, ben de bilet Hasan'da olduğu için 'Diğdem bileti istiyor' dedim ve Hasan da bileti Diğdem'e verdi. Diğdem bileti alıp parçaladı ve dizindeki kanayan yarasına sürdü, ardından bu bileti zorla ağzıma sokmaya çalıştı. Çünkü kızımın bipolar rahatsızlığı var ve kardeşiyle arası iyi değildir. Herhalde kardeşinin yanına gitmemizi istemediğinden bileti yırtmaya çalıştı ve bize kızdı. Daha önce kızım bir bebeğini aldırdığı için de bazı meselelere çok kafayı takardı ve sinirliydi. Bu sebeple de bizimle kavga ederdi. Olay günü de bizle kavga etti. O sırada bağırıp çağırarak, benim de elimi ısırarak, bizimle boğuştu. Eşim de ben de onu sakinleştirmeye çalıştık ama sakinleştiremedik. Onu da sakinleştirmek o sırada mümkün değildi. Daha sonra babası Hasan bir şekilde Diğdem'ın boğazına sarıldı ve yatağın üzerine düşürdü. Tam bu sırada fenalık geçirerek kendiliğimden bayıldım. Yaklaşık bir saat baygın kaldım, kendimi salondaki kanepede yatıyor halde buldum. Olay Diğdem'in odasında oldu. Kendime gelince eşim 'Kaza ile oldu' dedi. Eşimden bana ilaç getirmesini istedim. O da bana bu ilacı dışarıdan, eczaneden getirdi. Gitmesiyle, gelmesi bir oldu. Ben bu ilacı aldım. Evde daha önce bulunan bir sakinleştirici ilaç aldım. Herhalde basiretim bağlandığı için polisi aramadım. Eşime polisi arayalım deyip demediğimi hatırlamıyorum. Daha sonra eşim odayı kapatıp, içeriye girdi. Ben ne olduğunu görmedim. Ben eşimin derin dondurucu aldığını görmedim. Koyduğu yeri de görmedim. Bu süreçte sürekli ilaç kullandım ve kendimde değildim. Bir sonraki salı günü çarşıya birkaç fatura yatırmak için gittim ve aynı zamanda İstanbul'a küçük kızımın yanına gitmek için bilet aldım. Amacım kızımın beni merak etmemesi ve tedirgin olmamasını sağlamaktı. Çünkü daha önce bilet alıp gidememiştim” dediği öğrenildi.

 

Haber / Şaban KARDEŞ